Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Tarihi Kaşgar kentinin son durumu ile ilgili olarak Özgür Asya radyosuna açıklamalarda bulunan Prof.Dr.Ercilasun Kaşgar ‘in eskiden beri Çin Toprağı olduğu iddialarının tarihi gerçeklere tamamen aykırı bir iddia olduğunu belirterek şunları söyledi :
Kaşgar Tüm Türk Devletlerinin Merkezinde veya Bünyesinde Yer Almıştır
“Kaşgar’in de içinde yer aldığı Doğu Türkistan bölgesi , eski çağlardan beri Türk/Uygur toprağı olagelmiştir. Çinliler MÖ 2. yüzyılda Zhang Qian adlı bir gezgin aracılığıyla Kaşgar’ın varlığından haberdar oldular. O çağlarda Kaşgar’in de içinde yar aldığı bugünkü Doğu Türkistan bölgesi Hun İmparatorluğunun egemenliği altındaydı ve Çinli Zhang Qian’ın kayıtları de bu gerçeği yanı Kaşgar bölgesinin Hunların sınırları içinde yer aldığını teyit ediyordu. Bu nedenle Kaşgar başta Doğu Türkistan’ın diğer şehirleri eski çağlardan beri Uygur Türklerinin ana vatanları olmuştur. Çin kaynakları da bunu doğruluyor ve teyit ediyor. Çin yönetiminin bu tarihi gerçeklere aykırı olarak bu bölgelerin Çin toprağı olduğu iddiası tarihi gerçeklere tamamen aykırıdır. Göktürk devleti zamanında da bu topraklar Göktürklerin egemenliği altında idiler. Göktürk devletinin zayıfladığı son zamanlarda ise yanı Çin’in Tang Hanedanlığı devrinde Çinliler bölgeye tam olarak hakim olamasalar da kısa bir süre Çin egemenliği altında kaldığı görülmüştür. Ama bu Çin işgali devri çok kısa ve geçici olmuştur. Daha sonraki devirlerde ise Kaşgar sırası ile 745- 840 yılları arasında Uygur İmparatorluğunun daha sonra 844-1212 yılları arasında Karahanlılar devletinin egemenliğinde kalmıştır. Ayni zamanda Kaşgar kenti Karahanlı devletinin başkenti olduğunu de görüyoruz. Kaşgar, kadim tarihten beri bu bölgede yaşayan ve devletler kuran Uygur Türklerinin sosyal, kültürel ve siyası yönden merkezi olarak tanınmıştır.
Prof.Dr. Ercilasun Çin işgal yönetiminin Uygur Türklerinin kadim kültür ve medeniyetinin sembolü Kaşgar kentinin tarihi ve kendine özgün mimarı yapısını tahrip ederek yok ettiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü : ” Ben ilk kez 1987’de Kaşgar’ı ilk ziyaret ettiğimde, şehrin kadim ve eski bölgelerinde sosyal hayat çok canlı ve renkliydi. Daracık iç içe girmiş sokakları ve kerpiç evlerden oluşan eski şehir çok kalabalıktı ve pek çok insan yaşıyordu. Kadim bu Şehrin bazı kısımları Çin işgalinden sonra bakımsızlıktan dolayı adeta çökmüştü ama buna rağmen yine de çok canlı idi. Sokaklarda demir döven Demircileri, Bakırdan ev ve mutfak eşyaları üretin Bakırcı ustalarını görebiliyorduk. Ayrıca, bu dar sokaklara açılan kapılardan insanlar evlerine girip çıkıyorlardı. Bazen ise bu evlerin bahçesi ve avlularında kendi geleneksel sanatlarını icra eden çeşitli Meslek erbabının çalışmalarını merakla ve zevkle izleyebiliyorduk. Elbette Kaşgar binlerce yıldır Türkistan bölgesinin Orta Asya’nın bir parçasıydı. Günümüzde ise bu güzelliklerin tamamı tahrip edilerek yok edilmiştir. ”
Çin,Etnik ve Kültürel Soykırımı Aynı Anda Birlikte Uyguluyor
Çin, Kaşgar’da ve Doğu Türkistan’da sadece etnik soykırım yapmıyor, kültür ve medeniyeti de yok ediyor. Bu nedenle Doğu Türkistan’ın diğer şehirlerinde olduğu gibi Kaşgar şehrinde de yeniden yapılanma ve yenilenme bahanesiyle tarihi Uygur yerleşim yerleri ile kadim pazarlarını yıkıp yerine Çin mimarisine sahip büyük ticaret merkezleri ve AVM’ler inşa ettiler. Kaşgar şehrinin kadim ve özgün mimarı yapısı neredeyse tamamen yıkılarak yeni bir merkez oluşturulmuştur. ve bu merkeze anakara Çin’den Çinlileri yerleştirdi. Bugün ise Keşmir’in merkezinde tarihi izler bırakıyor. Sadece bu mimari yapı değil, aynı zamanda sosyal dokunun kalitesi de yok oldu. Artık sosyal yapı olarak Çin’deki herhangi bir şehirden ayırt edilemez. Kaşgar’ın gelişmiş orta bölgesinde, sosyo-ekonomik koşulları biraz daha iyi olan Çinlileri görüyoruz. Bu bölgedeki yerel halk, Kaşgar şehrinin az gelişmiş gecekondu mahallelerine dağıtılmıştır. Kaşgar’ın mimarisi tamamen yıkıldı. Çinliler, Kaşgar’i bir turizm bölgesi ve onu bir turistik cazibe merkezi olarak yeniden inşa etti. Burada oturanlar ve çalışanların tamamı merkezi Çin’den bölgeye sosyal,ekonomik ve siyasal teşvik ve ayrıcalıklarla merkezi Çin’den getirilip yerleştirilen etnik Çinlilerden oluşmaktadır.
Çin’in Amacı, Kaşgar’ın Türk/UygurKimliğini yok Etmektir
Prof.Dr.Ercilasun Çin yönetiminin eski kadim Kaşgar kentini ” Dönüştürmek ve Güzelleştirmek ” adı altında tahrip ederek yok etmesinin esas amacının kültürel soykırım yaparak şeherin Türk/Ugur kimliğini yok etmek olduğunu konuşmasını şöyle sürdürdü : ” Günümüzde eski ve kadim Kaşgar kenti artık yok çünkü Çin tahrip ederek yok etti. Eski sokaklar, yüzlerce yıllık tarihi evler, Camiler ve Mescit ve Medreseler dini ve sosyal yapılar yok edildi. Yollar genişletilerek asfaltla kaplandı. Eski Kaşgar yok edilince yüzlerce yıldan beri burada yaşayan Uygurlar da diğer bölgelere göç ettirilerek dağıtıldı. Eski Kaşgar bölgesi bir turizm ve alış veriş Merkezine dönüştürüldü. Eski geleneksel sanatlarını icra eden ve üretim yapan Uygur ustalarını Kaşgar sokaklarında görmek artık mümkün değil. Tarihi Camilerin bir kıskı Turizm amacı ile yıkımdan kurtuldu ancak, ibadete kapalı. Mescit ve Camileri ziyaret ve görmek isteyenler de Turistler gibi giriş ücreti ödeyerek ziyaret edebiliyor. Tarihi Eyidgah Camisi eskiden binlerce kişinin Cuma,bayram ve Vakit namazlarında ibadet ettiği bir ibadet mekanı idi. Şimdi bunlardan hiç bir eser yok. Dışarıdan bakıldığında Kadim Kaşgar yeni çehresi ile adeta bir Çin şehrine dönüştürülmüştür. 2000’lı yıllarda başlayan Kaşgar’in dönüştürme iddiası ile başlayan bu tahribat artık sonlanmış durumda.” şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER