Dumbaq Tower Sohbetleri: “Susamayan Uygurlar”
Gurbetçi Uygurlardan Abdur Wali Ayup, Kawsar White ve Nigareh özel röportajlarını aldılar ve Uygurları anavatandan ayrıldıktan sonraki durumla birleştirerek mevcut gerçekleri anlattılar. Abdu Veli mecazi olarak yurt dışına gidebilen Uygurların “Uygurların yabancı ülkelerdeki gölgesi olduklarını, ancak Uygurların gerçek ruhlarının demir kafeslere hapsolduğunu” söylüyor.
Sadece yurtdışındaki Uygurlar için değil, yabancı gazeteciler için de birçok engel oluşturan Uygur bölgesinin durumunu öğrenmek amacıyla düzenlenen bu söyleşide, görüşmeye katılanlar, Çin hükümetinin dışarıya mesajlar göndermesine rağmen, “her şey bitti, hayat normal” diyen dünya, oradaki kaos hala devam ediyor. Bu bakımdan artık anavatandaki akrabaları aramak “suç” sayılıyor ve Çin hükümeti kamplarda hapsedilen Uygurları kullanıyor. yurtdışındaki akrabalarının sesini susturmak.
Aynı zamanda Çin hükümeti “Akrabalarını önemsiyorsan, akrabalarını öldür” tarzında yurtdışındaki Uygurlara ortak bir korku salıyor, bunun sonucunda birçok Uygur kalbinde özgür bir dünyada yaşıyor ama ruhları zaten “kafesteki insan” olmuştur, bu yüzden vatanda o korkunç kafeslere hapsolmuşlardır.Akrabaları adına konuşmaktan, hareket etmekten çekindikleri ve bunun sonucunda bu çağın sessizliğine son verildiği belirtilmektedir. Uygurlara barış getirmedi, aksine Uygur topraklarındaki kaosun ve kamplarda hapsedilen Uygurların acılarının devam etmesi için büyük bir boşluk açtı.