UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Başkanlığını Doğu Türkisanlı Uygur Türkü aktivist Ruşen Abbas’in yaptığı Uygur Hareketi, BM. İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’e bir çağrıda bulunarak Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik işlemekte olduğu insanlık ve soykırım suçlarını karşı kesin ve net tavır bir tavır ve pozisyon göstermesi çağrısında bulunduğu bildirildi.
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas tarafından yapılar açıklamada 24 Mayıs 2023’te Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’ün yaptığı son açıklamada Çin’in Uygur Soykırımından hiç bahsetmemesi ve soykırımcı ÇKP rejiminin insanlığa karşı işlediği insanlık suçlarına vurgu yapmamasına vurgu yaparak bu tavrını eleştirdi.
Çin’in Uygur Soykırımı Konusunda Net ve Kesin Tavır Ortaya Koyun!
Uygur Hareketi’nden yapılan açıklamada İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin, modern tarihin en ağır insan hakları krizlerinden biri olan Uygur Soykırımı da dahil olmak üzere Çin’in insanlığa karşı suçlarından bahsetmemesi “cesaret kırıcı” olarak değerlendirildi
Açıklamada BM. Yüksek Komiser’in son sözlerinin, son bir yıldan öncesi bölgede yaşayan tüm Uygurların, insan hakları savunucularının ve Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ni destekleyen ülkeler, Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar ile bizzat BM. İnsan Hakları Yüksek Komiserlik Ofisi’ni Uygur Soykırımı konusundaki özel raporunun yayımlanmasıyla ilgili olarak Çin’in baskılarına boyun eğmediği ve gerçekleri açıkladığı için kendisine yönelik övgü ve takdir edici durumla taban tabana zıt olduğu da ayrıca vurgulandı.
Uygur Hareketi İcra Direktörü Ruşen Abbas, Yüksek Komiser’in açıklamasında Uygur krizini özellikle dillendirmemisinin, BM Yüksek Komiserlığinin Çin’in Doğu Türkistan’daki ağır insan hakları ihlallerine ilişkin 31 Ağustos 2022 tarihli raporuna da aykırı olduğu ve Uygurlar arasında derin bir hayal kırıklığı yarattığını söyledi. Abbas , “BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin, Çin’in uygulamalarının ” İnsanlığa karşı Potansiyel Suçlar’ olarak ilan ettiğini ancak Türk’ün açıklamasında Uygur soykırımı konusunda Çin’in insanlık ve soykırım suçlarını açık ve net şekilde vurgulamamasının BM.’ in bu konuda geri adım atıyor gibi görünmesinden derin endişe duyuyorum. Soykırıma, Köle/İşçi olarak zorunlu çalışmaya ve etnik,dinsel ve kültürel asimilasyona maruz kalan Uygurların içinde bulunduğu dramatik duruma ilişkin son tavrın bir hafıza kaybı olarak algılandığını ve bu durumdan son derece rahatsız olduğumuzu özellikle belirtmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı
Uygur Hareketi’nin Açıklaması şu başlıklar halinde ifade edildi :
- BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği olarak Uygur Soykırımı konusundaki tutumunuzu kesin ve net bir şekilde ortaya koyunuz.
- ÇKP işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere karşı işlediği insanlık suçları ile soykırım uygulamalarının sorumlu olduğunu hatırlatın ve ve bu suçların sonlandırılması için daha aktif olunuz.
- Uygurlar başta bölgede yaşayan Müslüman Türk halkları yıllardan beri İşgalci ÇKP Yönetiminin “Sistemik baskı, keyfi gözaltı ve kültürel kimliklerine yönelik amansız bir saldırı ile karşı karşıyadırlar. Bu çok kötü uygulamalar asla göz ardı edilemez veya görmezden gelinemez
- BM.İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk bu konudaki tavır ve yaklaşımını acilen netleştirmeli ve Çin yönetimi İnsan haklarına ilişkin her konuda sürdürdüğü Uygur soykırımı nedeniyle sürekli tepki gösterilmeli ve kınanmalıdır.
- ÇKP yönetiminin Uygur soykırımı konusundaki tavrı ile yüzleşmesi gerekir. Bu konuda gerekenleri yerine getirmemek ve ÇKP’ye net ve kesin tavır koymamak, ÇKP rejimine yüzleşmeden hareket etme özgürlüğüne sahip olduklarına dair tehlikeli bir destek mesaj ve onaylama anlamına gelebilecektir.
Çin’in Uygur Bölgesindeki Sivil Yaşam Alanlarını Daraltmasından Endişeliyiz
BM. İnsan Hakları Yüksek Komiser Volker Cenevre’de 24 Mayıs’taki basın toplantısında Çin yönetiminin Uygurlara karşı işlediği insanlık ve soykırım suçları için direkt bir tavır ve ifade ortaya koymamış ve Uygur bölgesindeki durum ile ilgili olarak “Uluslararası insan hakları hukukuna aykırı yasalara dayanarak insan hakları savunucularına karşı bir dizi cezanın verildiği Çin de dahil olmak üzere sivil yaşam alanlarının daraltmasından da endişe duymaya devam ediyorum.” sözleri ile dile getirmişti.
2022 Uygur Raporu : Çin’in Uygurlara Yönelik İhlalleri İnsanlık ve Soykırım Suçudur
BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ağustos 2022’de yayımlanan raporda ÇKP işgal rejiminin Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlara ve diğer Türk halklarına karşı insan hakları ihlallerini “insanlığa karşı suç olduğu/olabileceği ” sözleri ile açıklamıştı.
Raporda Çin’in Uygurlara Yönelik İnsan Hakları İhlalleri şu başlıklar halinde tesbit edilmiş ve açıklanmıştı :
- Uygurların sözde yeniden eğitim kampları adı verilen Toplama kamplarına Hapsedilmesi,
- Türklerin kitlesel bir şekilde ve sebepsiz olarak keyfi gözaltına alınması
- Kamplardaki tutuklulara baskı, zulüm ve işkence yapılması
- Kadınlara karşı ve cinsel saldırı ve şiddet zorla kısırlaştırma
- Uygur gençlerinin köle/İşçi olarak zorla çalıştırma programları
- İnsan hakları savunucularına karşı ağır yaptırım ve cezalandırmalar
- Uygur kadınlarının doğum oranlarının bir program dahilinde zorla tedrici olarak azaltılması ve bastırılması
- Uygur ailelerin zorla dağıtılması. Ortadan kalan çocukların ebeveynlerinden zorla uzaklaştırılarak koparılması
- Çin İşgal yönetiminin bölgede uyguladığı acımasız ve vahşi diğer insanlık dışı uygulamaları
- ÇKP işgal rejiminin bu ve benzer acımasız uygulamalarına dikkat çeken raporda, Çin’in bölgedeki bu insan hakları ihlallerinin “uluslararası suçlar, özellikle de insanlığa karşı suçlar teşkil edebileceğini” vurgulanmıştı.