logo

trugen jacn

BÜYÜK VE AZİZ TÜRK MİLİLETİME VE TÜRKLÜK ALEMİNE ÇAĞRIMDIR !

Behruz FARUKOĞLU

Behruz Farukoğlu

 

Aziz ve büyük Türk Milletim:

Bugün buradan, damarlarında asil kanı olan Türklere, Türküm diyenlere seslenmek istiyorum. Türk dünyasının gelecekte bir olması uğruna herkesin bilim, siyaset, tarihçi, yazar, diplomat ve din alimlerinin hamiliğinde herkesin Doğu Türkistan’da, Kerkük’te, Musul’da nerede Türk milletine zulam ediliyorsa orda onları bu zulümlerden kurtarmak, bu zulmü yapan devletleri zulme son vermesini sağlamak yönünde çalışması lazımdır.

Bunun için gece gündüz çalışıp bunun yollarını bulmak, hepimizin Kızıl elması olmalıdır.

Bu konuyu dört kategoride inceleyebiliriz.

1-Doğu Türkistan’daki Uygur Türkleri

2-Musul ve Kerkük Türkleri

3-İran’daki Türkler

4-Avrasya’daki Türk toplumları

İlk önce Doğu Türkistan’ı Çin zulmünden kurtarmak için mücadele yöntemini belirlemek lazımdır. Bildiğiniz gibi Çin, askeri ve ekonomi bakımdan artık çok güçlü olduğu için bu meseleyi askeri usullerle çözmek mümkün değildir. Bana göre bu mücadelenin tek bir yöntemi vardır.

Çin’in Ekonomisini Zorlamaktır.

İlk yapılacak iş, Çin’in petrol ve gaz ihtiyacının hangi devlet/devletlerden karşılıyorsa buna engel olmak gerekiyor.

İkincisi de diplomasidir.

Çin, petrol ve gaz ihtiyacını hangi devletlerden karşılıyorsa onun önüne geçmek, ona engel olmak için o devletlere diplomasi yoluyla baskı kurmak, hatta gerekli olduğu durumlarda siyasi bakımdan da etkili olmak gerekebilir. Çünkü Çin, petrol ve gaza olan ihtiyacı nedeniyle ithalatı 2013 Eylül ayından bu yana ABD’ni geçmiş durumdadır. 2013 yıl itibariyle günlük 6,63 milyon varil olan net ham petrol ithalatı, 2030 yılından önce 13 milyon varile çıkacaktır.

2013’den beri Çin’in petrol ithal ettiği ülkeler şunlardır.

Suudi Arabistan %19, Angola%14, Umman %9, Brezilya %2, Irak %8, İran %8, Kazakistan %4, Venezuela %6, BAE %4, Rusya %9, Kongo %2 ve diğer %12’dir. Evet, gördüğünüz bu tablo her yıl artmakta olup yukarıda yazdığım ülkelere hem siyasi hem de ekonomik baskı yapılabilirse Çin’in Uygur Türklerine karşı yapmış yaptığı zulümlerin önüne geçmek mümkün olabilir.

Bunu başarmadan Çin’in Doğu Türkistan’daki zulmü durdurulamaz.

Aldırılan bu tedbirler, Çin devletinin enerjiye olan ihtiyacını tehlikeye atar ve devletin hem ekonomi hem de siyasi hegemonyasını dünyada yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bunu başarabilmek için dünyada ekonomi ve para gücünü elinde tutan, idare eden güçlerin çıkarlarını da göz önüne alarak onlarla iş birliği yapılmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Türkistan’daki Türk devletlerinin bu mücadelede birleşip ayni fikre gelmesini sağlamak lazımdır. Belki de benim bu dediklerim bazılarına hayal gibi gelebilir. Unutmayın ki büyük fetihler ilk önce hayallerde kurulur ve sonra bu hayallere doğru planlı adımlar atılır. Bu yolda ne kadar zamana ihtiyaç var bilinmez ama ta ki, hedefe ulaşana kadar mücadelemizi sürdürmeliyiz. Unutmamalıyız ki her geçen gün orada, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimiz, insanlığa sığmayan iğrenç zulümlere maruz kalıyorlar. Bunu önlemek ABD, Türkiye, Türk devletleri ve İsrail ‘in siyasi ve ekonomik çıkarlarının örtüşmesiyle mümkün olabilir.

Ne söylemek istediğimi anlayan anlamıştır…

Hedefe ulaşmak için İngiltere ve dünya bankalarını da buraya koyabiliriz.

Bu siyasi oyuna karsı duran güçler Rusya, Çin, İran’dır. Her üçünün de Doğu Türkistan’a yönelik duruşları, mevcut statükonun korunması yönündedir.

Uygur Türk mücahidi Sabit Damola, 1933 yılında Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurdu ve bugün bütün dünyanın tanıdığı ay yıldızlı gök bayrağı dalgalandırmıştı.

Gelecek yazılarımda okuyucularıma, yukarıda yazdığım bölümlerdeki bölgelere ait Türk kahramanları ve liderleri hakkında geniş bilgiler sunacağım. 12 Kasım 1933 de Sabit Damola’nın başkanlığında bakanlıklar kuruldu, anayasa yapılıp yürürlüğe kondu, para basılıp pasaport düzenlemesi de yapılmıştır. Bu uygulamalar, Kaşgar meydanında toplanan on binlerce Doğu Türkistanlının huzurunda tüm dünyaya duyuruldu ve ay yıldızlı bayrak göndere çekilmiştir.

Doğu Türkistan Türk İslam Devletini ilk tanıyan Afganistan olmuştur. Türkiye’nin desteğini almak için Türkiye Cumhuriyeti’ne telgraflar çekilmiş ve bu olay Türk basınında sevinçle karşılanmıştır.

Telgrafta, yeni kurulmuş Doğu Türkistan’ın mavi bayrağından, Türkiye’nin sevgili ay yıldızlı al bayrağına selam olsun denmiştir.

Bunu yazarken gözlerim yasardı. Öksüz Türk Azerbaycan Türkleri de her zaman, Türkiye’mizden destek istemişti. Çünkü gücünü birleştirerek büyüme düşüncesinde olan Türk dünyasının dayanağı olan tek devlet, Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının kurduğu bir Türkiye Cumhuriyeti’ydi. Kaldığımız yerden gelecek hafta devam edeceğiz.

Selam ve saygılarımla,

Kaynak : https://www.aydin24haber.com/mucadele-1-4054yy.htm?fbclid=IwAR2

Share
19444 Kez Görüntülendi.