UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
- Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı’nda (VOC) kıdemli bir araştırmacı olan Dr. Adrian Zenz’in raporları, Uygur kadınlarının zorla kısırlaştırıldığını ve mecburi kürtaja tabi tutulduğunu, bu acımasız uygulamaların Doğu Türkistan’in bazı bölgelerde Uygur doğum oranında şaşırtıcı bir düşüşe yol açtığını ortaya koymaktadır.
- ABD’deki Çin Büyükelçiliği Çin işgal yönetiminin Uygur Türklerine yönelik bu acımasız vahşet ve insanlık suçlarını arlanmazca kutladı ve soykırım eylemlerinin Uygur kadınlarının zorla kısırlaştırılması ve bebeklerinin zorla kürtajla katledilmesini “Uygur Kadınları artık bebek yapma makineleri olmaktan Kurtarıldı.” ifade ve heyezanları kullanarak ile arlanmazca etnik soykırım uygulamalarını savunmaya kalkmıştır.
- Tip doktoru Dr. Gülşen Abbas ve dünyaca ünlü Antropolog ve Halk Bilimci Prof. Dr. Rahile Dawut başta olmak üzere milyonlarca Uygur anne, Çin’in toplama kamplarında çürümeye ve ölümü terkedilmiş bulunuyor. Çin tipi Toplama Kampları ile Çin zindanlarıında tutuulan bu Uygur anneler akla hayale gelmeyecek vahşetlere tabi tutuluyorlar. Ayrıca bu tutuklu Uygur kadınları işkence, cinsel saldırılara ve her türlü fiziksel ve psikolojik baskılara ve sistematik saldırılara uğramaktadır. Çin toplama Kamplarının dışında yaşayanlar ise İşgal yönetimince küresel şirketlere kiralanıyor ve Doğu Türkistan’daki üretim tesislerinde Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılıyor. Bu insanlık dışı uygulamalar Çin Komünist Partisi (ÇKP)’nin BM.Evrensel insan hakları Bildirgesindeki imzasını çiğnediğini ve bu taahhütlerine ihanet ettiğini gösteriyor. Ayrıca Çin’in insan haklarını ve uluslararası hukuku tamamen hiçe saydığını kanıtlıyor.
- Dahası, ÇKP’nin işlediği bir diğer İnsanlık suçu ise, ailelerin zorla dağıtılması sonucu ebeveyinlerinden zorla koparılmış yaklaşık bir milyon çocuğun Çocuk Dönüştürme Kamplarında Çinliye dönüştürülerek etnik asimilasyon uygulamalarıdır. Dilleri yasaklanarak birer etnik Çinliye dönüştürülen bu masum çocuklar daha sonra merkezi Çin’deki Çinli ailelere evlatlık olarak veriliyor. Kültürleri, dinleri ve diğer tüm etnik özellikleri değiştirilen bu çocuklar ÇKP’nin sadık destekçileri olmaları için sert disiplin içinde ve Kızıl Çin propagandası ile yetiştiriliyor. Çin tipi Toplama Kampları(Endoktrinasyon ve militarizasyonun) uygulamalarında şok edici boyuta ulaşmıştır. Beş yaşından küçük çocuklar Çin Halk Kurtuluş Ordusu’na katılmaya zorlanırken, ÇKP’lı İşgalcılar bu dönüştürdükleri Uygur çocuklarının kendi arzuları ile ÇKP için kendilerini feda etmeye istekli olduklarını ilan ediyor.
- Roma merkezli bitterwinten.org’un bu dönüştürülmüş Uygur çocukları ile ilgili tamamen gerçek bilgi ve kanıtlara dayanarak hazırlayıp yayınladığı çarpıcı bir araştırma yazısı ve video filmde Çin’in bu acımasız dönüştürme ve soykırım cinayetleri hakkında detaylı bilgiler vermektedir.
- “ÇKP, Doğu Türkistan’daki soykırım uygulamalarında ilk olarak kadınları ve çocukları hedef almaktadır çünkü onlar Uygur toplumunun geleceğidir. Uygur kadınları annelik ve çocuk yetiştirme gibi temel haklarından mahrum bırakılıyor. Onlar için, Anneler Günü bir kutlama nedeni değil, ÇKP altında karşılaştıkları devam eden baskının bir hatırlatıcısı ve öldürülen ya da onlardan ayrılan çocukları için dayanılmaz bir acı ve istirap kaynağıdır.
- Benim Ablam Dr. Gülşen Abbas başta olmak üzere yüzlerce Uygur annelerin ÇKP’nin acımasız baskıları nedeniyle ailesinden uzakta, Çin’in toplama kamplarında geçirdiği son Anneler Günü olmaktadır.
Uygur Hareketi olarak tüm Dünyaya ve Annelere sesleniyoruz :
- Hiç olmasa yılda bir kez kutlanan “Anneler gününde, Çin’in işgalinde yaşamak zorunda kalan Uygur kadınlarıyla dayanışma içinde olunuz.
- Bu arada BM.Teşkilatı başta olmak üzere uluslararası kadın hakları örgütlerinin bir birleriinden zorla koparılan Uygur ailelerini yeniden bir araya getirilmesi ve Uygur kadınlarının karşılaştığı baskı zulümlere son verilmesi için Çin yönetimi nezdinde derhal harekete geçmeye çağırıyoruz.
- Özellikle de Anneler Günü’nde, 2017’de ifşa edilen ÇKP Üst Yönetiminin Pekin’deki üst düzey gizli belgelerinde ÇKP Lideri Xi Jingping’in Uygur Türklerini kasdederek talimatlandırdığı “ Onların(Uygurların) Soylarını kırmak-Köklerini Kurutmak Aile Bireyleri arasındaki bağlantılarını tümden Koparmak ” sözlerini ile Uygur Soykırımının geldiği vahim durum ve noktayı bir kez daha bilgilerinize sunar ve tekrar hatırlatıyoruz.
- Ayrıca, Çin Lideri Xi’in yukarıdaka gizli emri doğrultusundaki soykırım suçlar uygulamaları kapsamında acı çeken Uygur kadın ve çocuklarının bu feci, dramatik kötü durumlarını bir kez daha teyit eder ve bilgilerinize sunuyoruz.
- Uygur Hareketi olarak : Çin işgal yönetiminin toptan ve temelden soykırım yaparak Uygurların köklerini kırmak – Soylarını Kurutmak” amacı ile uygulanan bu insanlık dışı vahşet uygulamaları sonucunda Doğu Türkistan’ın içinde ve dışında parçalanmış aileleri görmezden gelinmemesini ve onların feryatlarına kulak verilmesini ve onların Uygur dünyada Seslerinin daha çok duyurulması ve mücadelerinin başarılı olabilmesi gereken her türlü şartların sağlanması için her türlü katkı ve yardımın yapılmasını talep ediiyoruz. yükseltilmesini sağlamamız şart olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.
- 14 Mayıs 2023 Dünya Anneler Gününde Uluslararası toplumu, ÇKP’nin acımasız ve ağır insan hakları ihlalleri altında yaşamak zorunda kalan Uygur Annelerinin acılarını duymaya ve onların bu temel haklarını tanımaya ve onların bu temel haklarını savunmak için somut adımlar atmaya çağırıyor.
- Uygur Hareketi BM.İnsan hakları Yüksek Konseyinin 12 Mayıs 2023’te Cenevre’deki merkezinde başlayan 85. oturumlarında Çin’in insan hakları sicilini gözden geçiren ” BM Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi’ne (CEDAW) :” Çin İşgal Yönetiminin Uygur kadınlarına yönelik insanlık dışı acımasız vahşetini sona erdirmesi için daha fazla, etkili ve sonuç alıcı baskılar ve caydırıcı yaptırımlar yapmaya” çağırıyoruz.
Kaynak : yenidusunce.com 14.05.2023