ABD. Güvenlik Araştırmaları Merkezi Başkan yardımcısı ve California Üniversitesi  öğretim üyesi  Prof.Dr.  Giregare Fyard ” Çin’in Uygurlara yönelik baskı ve zulmü zirvelerde iken, Doğu Türkistan’daki turizm gelirlerinin rekora koşuyor.”  açıklamasında bulundu.

Prof.Dr. Eyard   bu sözleri ABD.Kongresine bağlı ” ABD-Çin Arasındaki  Ekonomik ve Güvenlik  Değerlendirme Komitesi(The U. S. -China Economic and Security Review Commission)’nca düzenlenen  bir tanık dinleme Oturumunda dile getirdiği bildirildi.

Prof.Paul Scharre n’de  ‘ın “Sun, Sand, and Submarine: Tourism in China’s Militarized Sincan” başlıklı makalesinin analizine göre turizm, 2010’ların sonlarından bu yana Uygur bölgesindeki devlet baskısını büyük ölçüde görmezden geldi. Turistler, güzel manzarası ve gizemli kültürü de dahil olmak üzere pek çok nedenle Uygur Eli’yi ziyaret ediyor. Ona göre Uygur bölgesinde turizm siyasetten ayrılamaz.

Paul Charar: “Uygurlara yönelik baskı, ileri teknoloji otoriterizmin en aşırı biçimidir.”

Amerika Birleşik Devletleri Kongresi bünyesindeki “ABD-Çin Ekonomik ve Güvenlik İnceleme Komisyonu”nda Çin’in ABD ve dünyada hukukun üstünlüğünü yok sayma girişimleri, yüksek bilim ve teknolojiye dayalı otoriter bir sistemin nasıl inşa edileceğine dair bir duruşma gerçekleştirildi. cinayete teşebbüs hakkında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki çeşitli prestijli araştırma kurumları ve üniversitelerden uzmanların ifade verdiği duruşmada, Uygurlara yönelik dünyada görülmemiş yüksek teknoloji zulmü anlatılırken, bunun tüm dünyaya yayılmasının engellenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Yukarıdaki açıklama, Center for American Security’de başkan yardımcısı ve araştırma direktörü Paul Scharre tarafından yapıldı. Konuşmasında, “Yüksek teknoloji diktatörlüğünün en aşırı versiyonu, Çin Komünist Partisi’nin Uygurlara karşı acımasız soykırım ve baskı uyguladığı Sincan’da var” dedi.

Ayrıca şunları söyledi:

“Çin şu anda yurt içinde ve yurt dışında yeni bir tür dijital diktatörlüğün lideri ve tüm dünyanın özgürlüğünü ciddi şekilde tehdit ediyor. ABD, bilim ve teknolojinin bu tür yasa dışı kullanımına karşı çıkmak için diğer demokratik ülkelerle işbirliği yapmalıdır.”

Paul Scharr, Çin hükümetinin yüz tanıma, ses tanıma ve yürüyüş tanıma gibi yapay zeka araçları geliştirdiğini bildiriyor; Parmak izleri, kan örnekleri, ses, gözbebekleri, yüz görüntüleri ve genetik bilgilerden oluşan bir biyometrik veri tabanı oluşturmak; Havaalanları, oteller, bankalar, tren istasyonları, metrolar, fabrikalar, apartmanlar ve hatta umumi tuvaletlere yüz tanıma kameralarının yerleştirilmesi; Wi-Fi, yakındaki telefonlardan ve bilgisayarlardan bilgi topluyor ve hatta insanların günlük hareketlerini, araba ve telefon kullanımını, benzin istasyonlarına yapılan ziyaretleri ve elektrik kullanımını izleyen polis yazılımının gelişmiş bir otoriter sistem uyguladığı söyleniyor.

Özellikle Çin’in Uygurları teşhis edebilen bir yüz tanıma sistemi geliştirdiğini kaydetti.

Paul Scharr ifadesinde, Covid salgını sırasında Çin genelinde uygulanan aşırı yüksek teknoloji otoriterliğinin Çin vatandaşlarına yönelik kuşatmayı da artırdığını ve Çin hükümetinin bugüne kadar en az 80 ülkeye gözetim teknolojisi ihraç ettiğini söyledi. Komite üyelerine, “Çin’in yüksek teknolojili, gelişmiş baskı modeli kontrol edilmezse yayılacak ve küresel özgürlüğe ve kişisel özgürlüğe derin bir meydan okuma oluşturacak” dedi. uyardı ki

Paul Scharr’a göre Çin Komünist Partisi, kritik dijital altyapının sahipliğini genişleterek ve teknik standart belirleme organlarında hakim bir konum elde ederek yüksek teknoloji otoriterliğini uluslararası alanda yaymaya çalışıyor ve kontrol edilmezse korkunç sonuçlar doğuracak.

Bu nedenle konuşmasında ABD’li milletvekillerini dijital teknolojiyi yöneten yasaları hızlandırmaya, veri gizliliği yasalarını güçlendirmeye, ABD dijital altyapısının Çin mülkiyetini korumaya ve TikTok gibi Çin uygulamalarını yasaklamaya çağırdı. Özellikle, gelişmekte olan yüksek teknoloji teknolojilerinin yönetimi için küresel kuralların geliştirilmesinde ABD hükümetinin aktif katılımının önemine dikkat çekti.

Duruşma sırasında çeşitli kurumlardan uzmanlar, Çin hükümetinin Amerikan şirketlerine, Amerikan çıkarlarına ve ulusal güvenliğe getirdiği zorluklar hakkında önemli raporlar ve görüşler sundu.