UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin’in işgalindeki ülkesi Doğu Türkistan’daki baskı,zulüm ve etnik ayırımcılık uygulamaları yüzün 2000’lı yılların başlarında Ülkesini terederek İngiltere’ye sığınan Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Şair,yazar,Filim yapımcısı ve  Uygur insan hakları aktivisti  Aziz İsa Elkün,Çin işgal yönetiminin Babasının Aksu ilinde bulunan mezarının  islami görüntü  verdiğini iddia ederek yıktıklarını  bildirdi, Kuzey Londra’nin kuzeyindeki  Enfield bölgesinde yaşayan  52 yaşındaki Aziz İsa Elkün, CNN Tv.na yaptığı açıklamasında  Çin işgal yönetiminin  babasının Doğu Türkistan’daki mezarını İslami görüntü verdiğini iddia ederek tahrip ettiğini ve Çin’in bu insanlık dışı uygulaması  haberini sosyal medya üzerinden paylaştığı için Çin   ajanları tarafından hedef alınarak tehdit edildiğini de bildirdi.

Aziz İsa Elkün, Çin Ajanlarının   ülkesinde yaşayan  80 yaşındaki annesinin fotoğraflarının ekli olduğu WhatsApp mesajları  yolladığını ve telefon aramaları aldığını ve kendisine  gönderilen mesajla iletilen Çin  Ajanlarının telefon numarasından aramasını istediklerini de  açıkladı. Elkün, Annesi  ile 2017’den beri hiç haberleşemediğini  ve  Annesinin  sağlık durumu   ve şu an nerede olduğnu bilmediğini de bildirdi.  Çin Ajanlarının Annesi üzerinden kendisine yönelik şantaj ve tehditleri hakkında İngiltere yönetiminin bilgilendirdiği de ifade etti.

İngiltere’de  Yaşayanların Temel Hakları ve Güvenlikleri Çok Önemli

Uygur Aktivist Elkün’ün  Çin Ajanlarının şantaj ve tehdit etmesi  olayı ile ilgili olarak  açıklama yapan  İngiltere İçişleri Bakanlığı sözcüsü  şunları söyledi :  ” Çin’in bu tür  sürekli tehditlerini potansiyel tehdit olarak değerlendiriyoruz . Birleşik Krallık’ta yaşayan insanların ve  tüm bireylerin temel haklarının  ve güvenliğinin korunmasını çok ciddiye alıyoruz. Bu konuda da gerekli tedbirleri alacağız.” ifadelerini kullandı.

Uygurların %60’ı Çin Ajanlarının Hedefinde ve  Tehdit Ediliyorlar 

İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın yayınladığı   bir rapora göre, ülkede yaşayan Uygurların yüze 60’i, Çinli ajanlar tarafından sürekli taciz ediliyorlar  ve  onları ülkesinde yaşayan aile ve yakınları üzerinden  şantaj ve tehditle birbirlerini Çin’e gözetleyerek faaliyetlerini Çin’e gizlice bildirmeleri ve casusluk yapmaları için zorluyorlar.

Çin’in kendileri lehine casusluk yapmaları konusundaki talepleri şöyle ;

  •  Uygurlar tarafından düzenlenen Çin aleyhtarı  protesto  mitinglerinin fotoğraflarını  çekip göndermeleri
  • İngilterede yaşayan Uygur aktivistler hakkında ayrıntılı bilgiler vermeleri
  • Londra merkezli Uluslararası  Af örgütü  başta bu ülkede faaliyet gösteren İnsan Hakları Kuruluşlarına sızarak  onların çalışmaları hakkında rapor hazırlayıp kendilerine iletmeleri
  •  Uygurlara ülkelerinde yaşayan aile ve yakınları ile sevdikleri kişilerin polis memurları tarafından  taciz edilen  fotoğraf ve videolarını gönderiyorlar ve kendileri için casusluk yapmamaları  ve taleplerini yerine getirmemeleri halinde onların aile ve yakınlarına aynı tacizleri daha şiddetli olarak  yapacaklarını ve ileride ülkelerine dönmeleri halinde  tutuklanarak sorgulanacakları tehditleri yapılıyor.
  • Çin yönetiminin İngiltere’deki amacı  bu ve diğer  yöntemler kullanarak ülkede yaşayan  Uygur  toplumu arasındaki birlik ve beraberliği yok etmek, kendi aralarındaki güven duygularını yıkmak  ve  fitne ve fesat  yöntemleri kullanarak  güvensizlik yaratmak  olarak açıklanıyor.

Amaç : Diaspora   Uygurların  Dünya ve Ülkelerinden Tecrit

Sheffield Üniversitesi’nde görevli Dr.David Tobin  başkanlığında bir ekip tarafından  yürütülen araştırmalarda İngiltere, Türkiye ve Tayland’da yaşayan   Uygurlarla  birebir  görüşmeler  yapıldı ve araştırma sonuçları rapor olarak açıklandı. Raporda Çin’in Diaspora  Uygurlarına yönelik bu tür şantaj, taciz ve baskılarının  amacının   şu başlıklar halinde  olduğu açıklandı  :

  1. Çin yönetiminin bütün bu taciz, şantaj ve baskılarından esas amacı Diasporada yaşayan Uygurların  ana vatanları ve uygar dünya ile bağlarını kırmaktır.
  2. Uygurların  ailelerini  ve yakınlarını   tehdit ve şantaj ile rehin tutarak  kendilerine çalışmalarını reddettikleri için  onlara baskılarını sürdürmek olarak açıklanıyor