logo

trugen jacn

ÇİN’İN PARÇALADIĞI DOĞU TÜRKİSTANLI ABDULLATİF KUÇAR AİLESİNİN YÜREK BURKAN DRAMI

80 YAŞINDAKİ UYGUR TÜRKÜ KAYBOLAN TORUNLARINI ARIYORHamit Göktürk (UYHAM)

Abdullatif  Kuçar    Doğu Türkistan’ın Kuçar şehri doğumlu bir Uygur Türkü. 1985 yılında  Türkiye’ye gelerek İstanbul’a yerleşiyor. 2010 yılında  eşi ve Türk Vatandaşı biri kız 2 çocuğu ile  başkent Urumçi’ye  ticaret amacı ile gidiyor. Dükkan açarak Türkiye’den ithal ettiği çeşitli  giyim eşyaları ve tekstil ticareti yapıyor.  Her şey normal devam ederken Çinli işgalcıların  2017 yılının başında Doğu Türkistan genelinde başlattığı    Toplama kampları ve toplu tutuklama kampanyasının başlaması ile   Kuçar ailesinin dramı başlıyor. Abdullatif Kuçar  Türkiye’ye sınır dışı ediliyor. Eşi Toplama Kamplarına  hapsediliyor. 6 ve 8 yaşındaki 2 çocuğu ise   Çin’in  Uygur Çocuklarını asimile amacı ile açtığı Çocuk Dönüştürme Kamplarına  yerleştiriliyor.  Kuçar ailesi üyeleri bir birlerinden zorla parçalanarak   paramparça ediliyor.

Türkiye’ye dönen Abdullatif Kuçar  hapisteki eşi ve çocuklarını daha fazla kötülük gelmesin diye bu konuda basına hiç  konuşmuyor.  Pekin Büyükelçiliğine eşi ve çocuklarının tutuklandığını ve kendilerinin kurtarılması için yardımcı olmalarını talep eden dilekçeler veriyor. Ayrıca, başvurusunun takibi ve sonucu hakkında bilgi alabilmek  için her hafta bir kaç kes telefon açıyor. Ancak, telefonlara çıkan  Elçiliğin Çinli görevlisi Elçilik yetkililerini kendisi ile görüştürmüyor.

Daha sonra  80 yaşındaki Annesi ile birlikte Ankara’ya giderek  eşi ve Çocuklarının kurtarılarak yanına getirebilmek için   Cumhurbaşkanlığı başta Dışişleri Bakanlığı ve ilgili tüm makamlara başvuruda  bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı devreye girerek kendisine çocuklarını Türkiye’ye getirebilmesi için  Çin’e 10 günlük giriş vizesi alıyor.

Çin Polisi Eşliğinde  Eşi ve Çocukları ile  Buluşması 

Abdullatif Kuçar Urumçi’de uçaktan iner inmez Çinli 2 polis  kendisine eşlik ederek  ayrılana kadar kendisini 7/24  sürekli gözetim altında tutuyor. Kendi evi  veya akrabalarının evinde kalmasına  izin vermiyor ve zorla bir  otele yerleştiriyor.

Daha sonra  iki farklı  kampta tutulan çocuklarını alarak kendisine  kaldığı otelde teslim ediyor.  Ancak, Çin yönetimi ailesinden kopararak  yaklaşık 2 yıl Çocuk Toplama Kampında tuttuğu çocuklarının barınma ve beslenme ve diğer ihtiyaçlarının  karşılığı iddiası ile  para ödemesini istiyor ve  ödetiyor. Ama, çocukları kaldıkları  kampta 2  yıl içinde   Uygurca konuşmalarını yasakladıkları için kendi ana dilini  konuşmakta  zorlanıyor ve  Çince konuşuyorlar. Çocukları kampta   kendilerine uygulanan psikolojik  ve çeşitli baskılar sonucunda büyük bir   ümitsizlik ve çöküş ve şoke olmuş durumda  buluyor.

Eşini ise yine Polisler Hapishaneden  alarak bir  önceden hazırlanmış Hastane odasında  polislerin nezaretinde  Çocukları ile birlikte ziyaret ve veda etmek için getiriyorlar.  Abdullatif Kuçar  Eşini çok zayıflamış bitkin ve  çökmüş bir durumda buluyor.  Eşi, Çocuklarını görünce ağlamak bir yana tepki daha vermiyor. Abdullatif Kuçar  bu durumun  eşine ziyaretten önce ilaç verildiğini  veya teskin edici iğne yapılmış olabileceğinden  şüphlendiğini söylüyor. Yoksa 2 yıl çocuklarını görmeyen bir Annenin çocuklarını görmesini böyle karşılamayacağını belirtiyor.

Abdullatif Kuçar, kaldığı 10 gün içinde  Çin işgal polisi kendisini dafalarca sorguya çekiyor. Eşinin ve çocuklarının başına gelenleri kimseye ve özellikle basına duyurmamasını yoksa  20 yıla mahkum  hapishanedeki   eşinin  başına daha büyük zarar verecekleri tehdit ve şantaji ile kendisine yazılı belge imzalatıyor. Ayrıca,  kendisinin ailesinin bu dramatik durumu hakkında  ileride muhtemel  açıklamalarını boşa çıkarmak  için kanıt ve şantaj amacı ile çocukları ile birlikte kendilerinin önceden hazırladığı Çince”  Çocuklarıma iyi baktığı için Çin yönetimine teşekkür ediyorum.”yazılı pankartla resim çektiriyor ve yazılı Teşekkürname  de imzalattırıyor. Daha sonra çocuklarını alarak  yine 2 Çin Polisi nezaretinde  uçakla Urumçi’de Türkiye’ye dönmek üzere yola çıkıyor ve salimen İstanbul’a ulaşıyor.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN DOĞU TÜRKİSTAN ZİYARETİNDE GÖRÜŞTÜĞÜ HERKES ŞUAN TUTUKLANDI

Çin, Eşimi Sayın Cumhurbaşkanımızın  Eşi ile  Görüştüğü İçin Cezalandırdı

Abdullatif Kuçar eşinin tutuklanması ve 20 yıla mahkum edilmesinin sebebini şöyle açıklıyor : ” Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan Nisan 2012’de Başbakan olarak eşi ve kalabalık bir heyetle Doğu Türkistan’ı ziyaret etmiş ve ziyareti esnasında Uygurların Çong Bazar(Büyük Pazar) dediği ve geleneksel ürünlerin satıldığı  pazarı ziyaret etmişti. Pazarda Uygurlar  kendisini  olağanüstü sevgi gösterileri ile karşılamışlardı. O anda eşim de orada idi ve Sayın Başbakanımıza Türkçe olarak hoş geldiniz demiş ve eşleri Hanımefendi ile görüşmüştü. Hanımefendi kendisine Türkçeyi nereden öğrendiğini sormuş. O da ben Türk Vatandaşı bir Uygur’la evliyim ve uzun yıllar İstanbul’da yaşadım ve orada öğrendim.” diye cevaplıyor. Bunun üzerine kendisini kaldıkları otele birlikte gitmeye davet ediyor ve eşim de bunu büyük bir sevinçle kabul ediyor. Fakat o anda yanlarında bulunan Kukla Sözde Eyalet Başkanı Nur Bekri(Daha sonra bu kukla ömür boyu hepse mahkum edildi) eşimin otele gitmemesi gerektiği söylüyor. Bunun üzerine  Hanimefendi, eşimin kendi gelini olduğunu ve kendisi ile görüşeceğini ifade ederek birlikte otele götürüyor. Otelde bir süre sohbet ediyorlar. Heyet Türkiye’ye döndükten sonra Çin Polisi eşimi götürerek  bir kaç kez sorguladılar ve Hanımefendi ile ne için görüştüğünü ve neler konuştuklarını  sorguladılar. Eşim zaten o tarihte Şüpheli olarak kodlanmıştı.  ondan sonra da zaman zaman  sorguluyorlardı.2017’deki  Toplama Kampı uygulaması ve toplu tutuklama kampanyasında ilk olarak da  onu da tutukladı ve hiç bir suçu olmamasına rağmen onu çocuklarından kopardı kamplarda baskı, zulüm ve işkenceler yaptı. Daha sonra ise 20 yıl gibi ağır bir hapis cezasına çarptırdı. Ben Çin bu cezalandırmasını bu ziyaret esnasındaki  bu  görüşme olay olduğunu  düşünüyorum.” şeklinde değerlendiriyor.

BAŞKAN ERDOĞAN'IN DOĞU TÜRKİSTAN ZİYARETİNDE GÖRÜŞTÜĞÜ HERKES ŞUAN TUTUKLANDI

Kuçar Basına Konuşmuyor ve Çocuklar Uzmanlardan Psikolojik  Destek Alıyor

Abdullatif Kuçar’ın çocuklarını İstanbul’a evine getirdikten sonra  psikolojik olarak sıkıntı ve depresyonal durumunu tedavi etmek için sağlık kuruluşlarına müracaat ediyor. Kendisine uzman psikolog  tarafından aylarca psikolojik  destek verilerek normale dönmesi için yardımcı oluyorlar.

Uluslararası uzmanlar: Çin Uygurlara karşı soykırım yapıyor | ŞARKUL AVSAT

Medya’ya Ailesinin Dramını Paylaşmaya Karar veriyor 

Abdullatif Kuçar, da  diğer Doğu Türkistanlı Uygurlar gibi   Çin yönetiminin    ülkesinde yaşayan  ve geride kalan  aile, yakınları ve arkadaşlarına  zarar vereceklerinden korktukları için  bu aile dramını  medya ile  paylaşmayı  sürekli reddediyorlar.  Abdullatif Kuçar  eşini Çin zindanlarından kurtarabilmek ve  çocuklarına kavuşturabilmek umudu  ile  yıllarca susmayı tercih ediyor. Ancak, bu konudaki  girişimlerinden hiç bir sonuç elde edemiyor. Çinli işgalcılar Çin pasaportu taşıyan eşini  serbest bırakıp çocuklarının yanına gönderme  bir yana  telefonla görüşmelerine dahi izin vermiyor ve eşinin durumu hakkında bilgi vermeyi de sürekli  reddediyor. Pekin Büyükelçiliğimizin   Çin yönetimi nezdindeki   bütün girişimlerinden hiç bir olumlu sonuç elde edilemiyor.

Daha sonra Abdullatif Kuçar  yıllardan beri  süren bu aile dramı, sonuç alamadığı bitmez tükenmez girişimleri  onu yorgun  ve bitkin düşürüyor ve  sağlık sorunları da yaşamaya başlıyor.

Daha sonra medyaya başından geçen ve sağlığının dahi bozulmasına yok açan   parçalanmış   ailesinin bu dramı hakkında medyaya konuşmaya karar veriyor.

Uzun süredir bu aile dramından haberdar olan ve kendisine  raportaj için  2019’dan beri  sürekli  talepte  bulunan  Çin kökenli ABD’li Gazeteci Emily Feng’in son  teklifini kabul ediyor . Emily Feng  2019’dan beri NPR muhabiri  olarak daha önce Financial Times  gazetesi için  Pekin’de  muhabirlik yapan bu konuda deneyimli ve bilgisi olan  bir gazetecidir. İstanbul’a kendisi ile raportaj yapmaya gelen Feng’i tercümanı ile birlikte evinde kabul ederek başından geçenleri ve ailesinin nasıl parçalanarak dört bir yana  savrulduğunu  çocuklarının ve eşinin uğradığı baskı ve zulümleri bir bir anlatıyor.

ÇİN’İN PARÇALADIĞI KUÇAR AİLESİNİN DRAMINI HABER YAPAN GAZETECİ FENG’E ÖDÜL !

Kuçar’in Aile Dramının Anlatıldığı  Hikaye, Siyah Kapı  adı ile   Yapımcı/Gazeteci Feng’e Ödül Getiriyor

ABD’li Gazeteci Emily Feng  Abdullatif Kucar ve ailesinin bu yürek burkan hikayesini   Siyah Kapı(Black Gate) adı ile ile bir  belgesel  olarak düzenliyor. ABD’de kamu Gazetecileri için açılan bir yarışmada 50 yarışmacı arasında Yarışma Jurisi tarafından Birincilik ödülüne layık görülüyor. Gazeteci Feng’in  hem yazılı ve görüntülü  olarak hazırladığı ve  Birincilik ödülüne layık görülen   bu belgesel  önümüzdeki  Mayıs ayında yapılacak bir ödül töreninden sonra  yayınlanacağı belirtiliyor.

Share
6820 Kez Görüntülendi.