logo

trugen jacn

UYGUR HAREKETİ : ULUSLARARASI TOPLUM ARTIK, ÇİN’IN UYGUR SOYKIRIMINI KONŞMALIDIR !

Uighur women face abuse: activist - Taipei Times

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Uygur Hareketi Başkanı Ruşen Abbas’ın Raportaji Şöyle ;

Çin İşgal yönetimi   05 Nisan 1990 Barın  Milli Direnişini  Çin   ordusunu  kullanarak bastırmış ve acımasız kanlı bastırma operasyonlarında   en az  3.000 Uygur’u  katlettiği bildirilmiştir.  Barın  milli  Direnişinin   33. yıl dönümü  Doğu Türkistanlılarca tüm dünyada  kutlandı. Barın Milli direnişi Doğu Türkistan milli bağımsızlık hareketinde bir dönüm noktası olmuştur. Barın mücahitleri  işgalci Çin ordusuna karşı silahla karşı koyarak   insanı haklarını ve hukuklarını korumaya çalışmıştır.

Çin işgal Güçlerinin  Barın halkına Yönelik  Katliamı Acımasız ve Korkunçtu

Çin işgal Ordusunun Barın’da   uyguladığı acımasız vahşetin,  katlettiği insan sayısı asısı ve dökülen kanın boyutu  hakkında 33 yıldır hiç bir inandırıcı açıklama yapmamış ve bilgi vermemiştir. konusunda şok olduğunu ifade ederek, Bölge halkının anlattıkları ise korkunç ve şok edicidir. Çin Ordusu bu katliamda  bölgede yaşayan binlerce masum Uygur ve diğer Türk halklarını ağır silahlarda kullanarak  öldürdüğü ve hatta uçak ve helikopter kullanarak bombardımanlar yaptığını ifade etmişlerdir.

Çin Yönetiminin  Barın  Katliamı başta  Bölgede işlediği Tüm İnsanlık Suçları  Belgelenmiştir  

Barın halkı İşgal yönetiminden gasbedilen temel insani hakları ile  insan gibi  yaşama  hakları ve özgürlüklerini talep etmiş ancak bu talepleri  ÇKP Ordusunca   akıl almaz şiddet ve acımasız vahşet ile bastırılmıştır.  2022 yılında  basına sızan ve ” Xinjiang Polis Dosyaları” olarak anılan ÇKP Merkez Komitesi(Pekin’deki ÇKP Üst yönetiminin) konuşmaları ve talimatları  Barın katliamı başta İşgalindeki Doğu Türkistan’da uyguladığı insanlık suçları ile soykırım cinayetlerinin açık ve net kanıtlarını ortaya koymuştur. İşgalci Çin’in hala  kendilerinin lekesiz olduğu(suçsuz oldukları ve insan suçu işlemedikleri iddiaları) ise tamamen gerçeklerden yoksun ve  yalanlarla dolu ifadelerdir.  Sızdırılan “Polis Gizli Belgeleri” derinlemesine  incelendiğinde  bu belgeler/raporlar sadece  bölgedeki Çin tipi  toplama kamplarını ifşa etmekle kalmadı,  bu kamplarda tutulan  tutuklulara yapılan baskılar, işkencelere ait  bilgiler   resimleri/ görüntüleri  ile birlikte  ortaya çıkarılmıştır.
ÇKP’nin bu gizli belgeleri ve diğer acımasız vahşet uygulamalarına ait  kanıtların açığa çıkması eski BM insan hakları şefi Michelle Bachelet’nin 23 Mayıs 2022’de Çin’e yaptığı ziyaretle aynı zamana denk gelmiştir. Gizli belgelerin  açıklanması  Uygurların  insanı haklarının verilmesi taleplerini destekleyen  uluslararası toplumun  Çin’in  bu soykırım  cinayetlerine karşı çıkan,  eleştiren ve tepkilerini  ortaya koyan haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur.
BM, İnsan Hakları Yüksek Konseyi Uygurlar,Tibet ve Hong Kong Halkının İnsanı Haklarını Korumakla  Yükümlüdür

Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas, BM.Örgütünün temel görevinin  Evrensel İnsan Hakları Bildirgesinde belirtilen temel hakların korunması ve tüm insanların bu haklara sahip olarak yaşamasını sağlımak olduğunu belirterek sözlerini şu ifadelerle sonlandırdı :  ” BM.İnsan hakları Yüksek Komiseri olarak  yeni atanan Yüksek Komiser  Volker Türk  Çin’in işgalindeki  Tibet, Hong Kong ve Doğu Türkistan’da yaşayan tüm halkların  temel insanı haklarının korunması ve bu hakların uygulanmasını sağlamakla  yükümlü olduğu aşikardır.

Benim Uygurların insana haklarını savunduğum ve bu konudaki çalışmalarım nedeniyle emekli bir tıp doktoru olan kız kardeşim Dr. Gülşen Abbas  Çin’in bendem intikam almak  amacı ile suçsuz yere tutuklamış  ve 2019’da 20 yıl hapis cezasına çarptırmıştır. Doğu Türkistan’da Dr.Gülşen gibi ve diğer milyonlarca Uygur halen Çin toplama kamplarında esir tutulmaktadır. Çin’in bu intikam amaçlı baskı ve zulüm uygulamaları (Tehdit ve şantajları) dünyanın dört bir yanındaki insan hakları savunucuları için ciddi bir  güvenlik riski ve endişe kaynağı olmaya  devam etmektedir.

BM veya diğer  tüm uluslararası kuruluşlar  Çin’in  işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar ve diğer azınlık olduğunu iddia ettiği Türk asıllı Halklara  karşı işlediği insanlık suçları ile etnik soykırım uygulamalarına karşı derhal harekete geçmelı ve bölgedeki bu insanı krizin  ve   bu  insanlık sorununun  çözümü için gerekli   girişimlerini derhal başlatmadır.

Çin işgal yönetiminin Uygurlara karşı insanlık ve soykırımla onları toptan yok etme politikaları  tüm  inkar ve gizlemeler rağmen artık açık ve net olarak  orta çıkmıştır. Uluslararası toplum Çin’in Uygurlara yönelik  baskı, zulüm, etnik soykırım ve insanlık suçlarının durdurulması noktasında    ÇKP Yönetimine  karşı sesini yükseltmesi ve  temel insan hakları ve özgürlükleri için mücadele eden Uygurlarla daha  yakın dayanışma göstermesi ve onları desteklemesi  zamanının geldiği özellikle  belirtmek ve   uluslararası toplumu bu vahşetin sona erdirilmesi için derhal harekete geçmeye  çağırıyorum.

Kaynak :  ”https://www.wionews.com/world/exclusive-recounting-chinas-baren-crackdown-activist-rushan-abbas-wants-world-to-speak-out-on-uyghurs-580176

Share
5802 Kez Görüntülendi.