Dünya Uygur Kurultayı Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı ve siyaset bilimci Dr. İlşat Hasan: ” İşgalci Çin’e karşı yürüttüğümüz özgürlük mücadelemizi kesin zafere ulaşıncaya ve ana yurdumuz Doğu Türkistan bağımsız olana kadar yılmadan usanmadan cesaretle sürdüreceğiz ” açıklamasında bulundu.
ABD’deki Uygur Toplumunun katılımı ve Dünya Uygur Kurultayı ile Uygur Hareketi tarafından ortaklaşa organize edilen protesto eylemi 5 Nisan 2023 günü öğleden sonra Washington’daki Çin Büyükelçiliği önünde yapıldı. Bu gösterilerde ellerinde Doğu Türkistan’ın ay yıldız gök bayrağı ve Çin soykırımın anlatan çeşitli pankart ve resimler taşıyan göstericiler Çin büyükelçiliğinin karşısındaki tel örgülerin arkasında yerlerini aldılar.
Gösterilerde 5 yaşındaki Erdanay adındaki Uygur kızının Çin Nazi toplama kamplarında hapiste tutulan babasının resmiyle Çin büyükelçiliğinin önünde gösterilere katılması çarpıcı ve düşündürücü bir manzara oluşturdu.5 yaşındaki Erdanay elinde gök bayrakla bayrakla Çin büyükelçisinin önüne koşarak tatlı tatlı gülümseyerek protestoya farklı bir hava kattı. Protesto boyunca babasının portresini tutarak protestocuları takip ederken yüksek sesle sloganlar atarak onlara eşlik ettiği görüldü.
Göstericiler, ” Uygurlara Özgürlük- “ İşgalci Çin, Doğu Türkistan’dan Defol- Ey Çin, Uygur Soykırımını Durdur ! ” sloganlarını yüksek sesle söyleyerek İşgalci Çin’ı protesto ettiler.
Gösterilerde Uygur Hareketi Teşkilatı Program Direktörü Arslan Hidayet, Dünya Uygur Kurultayı Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. İlşat Hasan ve 5 yaşındaki kızıyla birlikte katılan Uygur Türkü Adalet Sabit Hanım birer konuşma yaptılar.
Dr. Hasan Özgürlük Mücadelemiz Doğu Türkistan Bağımsız Olana Dek Sürecektir
Dünya Uygur Kurultayı Yürütme Kurulu Başkan Yardımcı ve siyaset bilimci Dr. İlşat Hasan bir konuşma yaptı. Konuşmasında Çin’in 33 yıl önce Barın’daki Uygur katliamının ÇKP İşgal yönetiminin devam eden etnik soykırım cinayetlerinin bir parçası olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu : ” Bu Protestoya katılan ve babası Çin Toplama kampların hapiste tutulan 5 yaşındaki Erdanay isimli kızımızın babası için bu gösterilere katılmış olması düşündürücü ve şok edicidir. Bu umak kızımız hayatında babasını hiç görmemiştir ve bu kızımız bu yaşında babasının sevgi ve şafkatı ile yetişmesi ve gülüp oynayarak büyümesi gerekirdi aslında. Annesi Adalet Sabit Hanım, kızımız Erdanay’ın babasını yüzünü doğduğundan beri hiç görmediğini, babasını sadece video ve fotoğraflardan tanıdığını söylüyor.
Dr.Hasan Beş yaşındaki kızın burada kendileri beraber Çin karşıtı sloganlar attığına değinerek sözlerini şöyle tamamladı : ” Uygurların özgürlük mücadelesi sevgili yurdumuz Doğu Türkistan’ın özgürlüğüne kavuşacağına kadar kadar devam edecektir. İşgalci Çin hükümeti Uygurların özgürlük mücadelesinden asla vazgeçmeyeceğini çok iyi bilmelidir. Doğu Türkistan dışında doğup büyüyen Uygur gençlerinin her yıl özellikle Çin büyükelçiliği önünde bu tür gösterilere katılmalarının çok önemli olduğunu belirterek “Gençlerimiz bu mücadeleyi bizzat görerek ve yaşayarak öğreniyorlar ve bu durum da onlara esas düşmanın kim olduğu ve tanıması için çok faydalı oluyor. “şeklinde konuştu.
Uygur Hareketi Program Direktörü Arslan Hidayet Çinli işgalciların 05 Nisan Barın katliamının 33.yıl dönümü sebebiyle Çin Büyükelçiliği önünde yapılan bu protesto gösterisini, Radio Guide’a verdiği röportajda şu sözlerle değerlendirdi : ” Bugün gerçekleştirdiğimiz bu protesto gösterilerinin amacının Çin İşgal Ordusunun Barın ‘da masum sivil halka karşı insanlık dışı kanlı katliamını protesto etmek, şehitlerimizi ve gazilerimizi anmakla birlikte Uygur halkının dini ve ulusal kimliğinden vazgeçmeme kararlılığını göstermek içindir.”şeklinde konuştu.
Ulaşılan bilgi ve kanıtlara göre Barın Milli Direnişi 5 Nisan 1990’da Kaşgar’ın Aktu(Aktag) İlçesi Barın Kasabasında 26 yaşındaki din adamı Zeydin Yusuf Kari liderliğinde bölge halkının katılım ile Çin yönetimine karşı başlatılan milli bir ayaklan olarak tarihe geçmiştir. Barın halkının Çinlilerden yasal ve barışçıl yollarla talep ettiği istekleri şunlardı ;
- Çin’in etnik ayırımcı uygulamaları ile baskı ve zulmünün kaldırılması
- Aile planlamasını kaldırılması – Mecburi Kürtaja son verilmesi
- Çinli göçmenlerin demografik asimilasyon amacı ile Doğu Türkistan’a sevkiyatının durdurulmalı
- Uygur Halkının üzerindeki ağır vergi ve baskıların hafifletilmesi
- Şövenist içerikli Çin milliyetçiliği son verilmesi
- Etnik ayırımcılık- Etnik aşağılama ve ırki aşağılamalara son verilmesi
Çin işgal yönetimi Barın halkının bu yasal taleplerini diyalog ve karşılıklı görüşmeler yolu ile çözmek yerine sivil halkın üzerlerine ağır silahlı Çin işgal Ordusunu sevkederek büyük bir katliama imza atmıştır.
Barın halkının bu protesto eylemelerinin aşırı güç ve ÇKP devlet terörü kullanarak çözmek isteyen Çin merkezi Çin’den önemli miktarda Çinli askerler sevk etmiş ve kendilerini korumak isteyen Uygurlara karşı beş gün süren kanlı bir savaş açmıştır. 19.000 nüfuslu Barın kasabası 22 bin 454 ÇKPK askerlerince kuşatılarak aylarca abluka altında tutularak acımasız bir soykırım yapmıştır.
yönetimi acımasız bu askeri bastırma operasyonlarında Çin hükümetinin olaylara karışanlar/karışmayanlar arasında hiç bir ayırım gözetmemiş, tüm Barın halkına içlerinde bebekler, çocuklar masum kadınlar ve yaşlılar olmak üzere tüm Uygurlara ateş ederek onlarca kişiyi katletmiş ve barın’a bağlı komşu köylerden en az 2 bin kişiyi tutuklayarak hapsetmiştir.