Son Dakika
Mustafa Kemal SALLI(mksalli34@gmail.com)
Yakın geçmişte, Batı karşısında ürkütücü bir blok oluşturan Rusya ile Çin’in yeniden yakınlaşmaları, küresel çapta yeni ve çok önemli sonuçlar üretebilecek bir gelişmedir.
ABD, başlangıçta, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yummakla Avrupa ülkelerinin NATO şemsiyesi altında toplandığını ve Avrupa Birliği’nin beyin ölümünün gerçekleştiğini düşünüyorsa, son gelişmeler karşısında bu hesabını yeniden gözden geçirmek durumundadır. ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yumarak, kendisi açısından beka sorununa dönüşen “Kuşak ve Yol” projesinin önünü kestiğine inanmakla büyük bir hesap hatası yapmıştır. Rusya-Çin yakınlaşması, Çin’i küresel ekonominin lideri yapacak projenin, Rusya’yı da yanına alarak, eskisinden daha güçlü şekilde yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur. ABD açısından, Rusya-Çin yakınlaşması, AB-Çin yakınlaşmasından çok daha tehlikeli sonuçlar üretebilir.
ABD Başkanı Biden, yılbaşından itibaren sık sık yaptığı açıklamalarda Rusya’nın yakın bir gelecekte Ukrayna’nın bir bölümünü işgal edeceğini “müjdelemişti”. 2014 yılında da, Rusya, ABD’nin Ukrayna’da yönetim değişikliğine neden olan provokasyonlarına Kırım’ı ilhak ederek karşılık vermişti. ABD ile Rusya arasındaki sürtüşmenin kendilerine olumsuz yansıyacağını bilen Avrupa ülkeleri büyük bir telaşa kapılmışlardı.
ABD, Suriye’nin kuzeyinde eğitip donattığı YPG’li teröristlere verdiği araçlara ABD bayrağı çekip “Ortak tatbikat yapıyoruz” diyerek Türkiye’nin kara harekatını engellediği gibi, herhangi bir nedenle Ukrayna sahasında bayrak göstermiş olsaydı, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesini engelleyebilirdi. Fakat, Rusya’nın 24 Şubat 2022’de Ukrayna’yı işgale başlaması öncesinde, yalnızca Başkan Biden ağzından duyuru yapmakla yetindi. ABD’nin niyeti, Rusya’nın, arka bahçesi saydığı Ukrayna’ya girmesini önlemek değildi; Rusların Ukrayna’yı işgaliyle oluşan korku ve panikten yararlanarak, Avrupa ülkelerini ve özellikle eski Varşova Paktı üyesi ülkelerinin NATO şemsiyesi altında toplanmalarını sağlamaktı. Biden’in, ABD Başkanı olmasının hemen sonrasında, İsviçre’de Leman Gölü kıyısındaki bir villada saatlerce görüşmesi, “Yeni bir Yalta Anlaşması” olarak değerlendirilmişti. ABD’nin, Rus askerlerinin Kiev yakınlarına ulaşmasına kadar “gözlemci” kalması, bu yöndeki değerlendirmeleri, kuşkuları haklı çıkarıyordu. Fakat, Ukrayna işgali nedeniyle Rusya’ya uygulanan yaptırımların giderek uzaması ve kapsama alanının genişlemesi, Ukrayna’ya yapılan silah yardımlarının artırılması, Rusya’nın yorulmasına, Putin’in yalnız ülkesinde değil, küresel çapta itibar erozyonuna uğramasına neden olmaya başlamıştı. Bu defa da, “Putin de, gaza getirilerek Kuveyt’e sokulan Saddam gibi oyuna mı geldi?” sorgulaması yapılmaya başlamıştı.
ABD, RUSYA’YI HİNDİSTAN ÜZERİNDEN SIKIŞTIRIYOR
Ayrıntılarını, “Türkiye mi, Hindistan mı?” başlıklı yazımızda anlattığımız gibi, yaptırımlar sürecinde Rusya’ya en büyük desteği sağlayan Hindistan’ın küresel çapta büyük işler yapan Hintli işadamı Gautam Adani’nin sahibi olduğu holdingin, CIA bağlantılı olduğu söylenen ABD’li yatırım ve araştırma kuruluşu Hindenburg Resech tarafından yayınlanan bir raporla, “uzun zamandır New York borsasında manipülasyon yapmakla”, Soros’un, Hindistan Başbakanı Modi’yi Guatam Adani’nin şirketlerini kayırarak yolsuzluk yapmakla suçlaması, ABD-Rusya ilişkilerinin giderek gerilmesine neden olmuştu. Bu arada Kiev’e sürpriz bir ziyaret yapan ABD Başkanı Biden, Zelenski’yi de yanına alarak, Kiev’deki Altın Kubbeli Aziz Mihail Manastırı önünde yapığı konuşmada, Rusya Lideri Putin’in Ulusa Sesleniş konuşmasında ABD’ye yönlendirdiği suçlamalara yanıt vermişti.
“RUS HALKI DÜŞMANIMIZ DEĞİL”
Biden’ın Kiev’deki konuşmasında, “Komşularıyla barış içinde yaşamak isteyen milyonlarca Rus düşmanımız değil” şeklindeki sözlerini, ‘Rus halkını kendisine karşı kışkırtma çabası’ olarak değerlendiren Putin, ABD’nin Ukrayna krizini kullanarak Rusya’yı stratejik yenilgiye uğratmaya çalıştığını iddia ediyordu, “Bir yıl önce biz değil, onlar Ukrayna vasıtasıyla üzerimize gelerek bize askeri harekât başlatmaktan başka seçenek bırakmadı” diyordu. Putin bununla da yetinmiyor, ABD ile olan “Yeni STRAT” nükleer anlaşmasını askıya aldıklarını açıklıyordu.
RUSYA ÇOK ÖNEMLİ BİR KARAR AŞAMASINDA
Biden ile Putin’in bu atışmalarının hemen sonrasında, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Moskova’yı ziyaret etmesi, kafaların karışmasına neden oldu. Çin, Dışişleri Bakanı aracılığı le Rusya’ya nasıl bir teklif sunmuştu, Rusya ne gibi bir yanıt vermişti? Neler oluyordu? “BIDEN NEYİ TETİKLEDİ?” başlıklı yazımızda, bu çok önemli gelişmenin nedenlerini sorgulamıştık. Çünkü, bu atışma öncesine kadar, iki küresel aktör arasında yaşananlar, “ABD ile Rusya, yeni bir Yalta Anlaşması çerçevesinde, bölgeyi ve dünyayı yeniden parselliyorlar” şeklinde değerlendiriliyordu. Çünkü, Çin’in AB ülkeleriyle elele vererek hayata geçirmeye çalıştığı “Kuşak ve Yol” projesi, ABD’yi olduğu kadar Rusya’yı da çok olumsuz etkileyecekti. Bu nedenle, “iki küresel aktör, 65 ülke ile üç kıtayı birbirine bağlayacak bu dev projenin önünü kesmek ya da kontrolleri altına alabilmek için ortak hareket ediyorlar; Ukrayna sahasında Çin’in önüne bir Çin Seddi oluşturuyorlar. Rusya’ya uygulanmakta olan yaptırımlar bir algı operasyonu” deniyordu.
Fakat, Biden ile Putin’in ABD-Rusya ilişkilerini torpilleyen açıklamalarının hemen ardından yaşanan Rusya-Çin yakınlaşması, kurulmaya çalışılan yeni dünya düzeni çalışmalarında yeni bir sayfanın açılmakta olduğunun habercisi olarak değerlendiriliyor. Çünkü ABD, başlangıçta, Rusya’nın Ukrayna’ya girmesine dolaylı olarak destek verirken, hem Avrupa ülkelerini yeniden NATO şemsiyesi altına çekerek Avrupa Birliği’ni (AB) torpilliyor hem de AB ile Çin’in elele vererek hayata geçirmeye çalıştıkları tarihi İpekyolu’nun güncel versiyonu olan “Kuşak ve Yol” projesinin önüne Ukrayna’da bir duvar örmüş oluyordu.
ABD HESAP HATASI MI YAPTI?
ABD, kendisi açısından bir beka sorununa dönüşen ve Çin’i küresel ekonominin lideri yapacak olan “Kuşak ve Yol” projesinin önüne Ukrayna’da aşılmaz bir set çektiğine inanmış olmalı ki, Rusya ile olan gizli-açık dayanışmasını noktalamayı tercih etti. Biden ile Putin’in atışmaları sonrasındaki Rusya ile Çin arasındaki yakınlaşmaları değerlendiren uzmanlar, “ABD hesap hatası yaptı; ‘Kuşak ve Yol’un orta hattının önünü kesmekle bu küresel proje sonlanmış olmuyor; çok başka alternatif hatlar var” diyorlar.
Yakın geçmişte, Batı karşısında ürkütücü bir blok oluşturan Rusya ile Çin’in yeniden yakınlaşmaları, küresel çapta yeni ve çok önemli sonuçlar üretebilecek bir gelişmedir. ABD, başlangıçta, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yummakla Avrupa ülkelerinin NATO şemsiyesi altında toplandığını ve Avrupa Birliği’nin beyin ölümünün gerçekleştiğini düşünüyorsa, son gelişmeler karşısında bu hesabını yeniden gözden geçirmek durumundadır. Çünkü, Rusya-Çin yakınlaşması, ABD açısından, AB-Çin yakınlaşmasından çok daha önemli sonuçlar üretebilecek bir gelişmedir. Çin’in AB ülkeleriyle elele vererek, üç kıtayı ve 65 ülkeyi birbirine bağlamayı hedefleyen ‘Kuşak ve Yol’ ekonomi ağırlıklı bir projedir, Dolayısıyla, AB-Çin yakınlaşması, sonuçta ekonomik sorunlar üretebilecek bir projedir. Fakat, Rusya-Çin yakınlaşması, hem ekonomik hem de askeri ve siyasi sorunlar üretebilecek bir gelişmedir. ABD, küresel sermayeyi yanına çekebildiğinde, “kuşak ve Yol”da söz sahibi hatta ortak olabilir, ama Rusya ve Çin’in ortaklaşa oluşturacakları çok vektörlü blok karşısında ABD’nin eli o kadar güçlü olmayacaktır.
Şİ CİNPİNG’İN MOSKOVA ZYARETİ
ABD ile Rusya’nın baş aktör olarak öne çıktıkları baş döndürücü gelişmelerin hemen ardından, önce Çin Başbakanı Wang Yi, ardından üçüncü defa devlet başkanı seçilen Şİ Cinping Moskova’yı peş peşe ziyaret ettiler. Çin devlet Başkanı Cinping’in, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin’i, “Ukraynalı çocukların Rusya’ya kaçırıldığı iddiaları nedeniyle “aranan kişi” ilan etmesinin hemen ardından Moskova’ya üç günlük bir ziyaret gerçekleştirmesi, “Putin’in arkasındayız” mesajı olarak değerlendiriliyor. Batılı ülkeler, Cinping’in bu ziyaretini, “Putin’e büyük destek” olarak niteliyorlar, ama Çin Lideri yalnızca arabuluculuk yapmaya çalıştığını savunuyor. Peki, Çin Lideri Cinping ile Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin “Aranan adam” ilan ettiği Rusya Devlet Başkanı Putin’in, aralarında vardıkları anlaşma sonrasında, eski taht odasında, Rus devletinin kurucusu Knyaz Vladimir tablosu önünde poz vermelerini nasıl okumalıyız?
3. Rus Çarı Aleksander tarafından 1882’de yaptırılan ve Kvyaz Vladimir’i derebeyleriyle birlikte gösteren tablonun asılı bulunduğu salon, 1653 yılında, Ukrayna’nın Rus topraklarına katıldığı kabul edilen anlaşmanın imzalandığı salondu. Knyaz Vladimir, 988 yılında, Bizans’tan gelen elçileri de bu salonda kabul etmiş, ve Hristiyan olduğunu da bu salonda ilan etmişti.
“GELECEĞİ BİRLİKTE KURACAĞIZ”
Üç günlük ziyaret sonrasında Cinping ile Putin, iki ülke arasında stratejik işbirliği konusunda ortak bir bildiri yayınladılar. Tarafların, BM Güvenlk Konseyi’nin onay vermediği her tür tek taraflı anlaşmalara karşı oldukları belirtilen ortak bildiride, Batılı ülkelerin Rusya’ya uyguladıkları yaptırımlar eleştiriliyor, “Taraflar, herhangi bir ülke ya da ülkeler grubunun başka ülkelerin meşru güvenlik çkarlarına zarara vererek, askeri, siyasi ve diğer alanlarda avantaj elde etmesine karşıdır” deniyor. Ortak bildirideki en önemli bölümden biri olan Ukrayna sorununa çözüm konusunda da, “Tarafların, Ukrayna krizinin çözümü için, tüm ülkelerin meşru güvenlik kaygılarına saygı gösterilmesi, bloklar arası cepheleşmelerden kaçınılmasının önemini vurguladıkları” belirtiliyor.
Şi Cinping, Moskova’dan ayrılmadan önce yaptığı açıklamada, “Yüzyılın değişimini birlikte yapacağız” diyordu. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Xi Cinping ile Putin’in Ukrayna barışının ayrıntılarını konuştuklarını, Çin’in Rusya’nın yanında yer aldığını savunan bir açıklama yaptı.
Bu arada, Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, Çin’in kendisiyle herhangi bir görüşme yapmadığını duyurdu. Ukrayna’nın Rusya tarafında işgali sonrasında yaşanan gelişmeler, küresel barışı çok kritik bir noktaya taşımıştır. Kurulmaya çalışılan yeni dünya düzeninin kendi çıkarlarına uygun olmasında ısrarcı olan küresel aktörler arasında yaşanmakta olan mücadelenin sonuçları dünyamızın geleceğini şekillendirecektir.
ABD, Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesine göz yumarak, kendisi açısından beka sorununa dönüşen “Kuşak ve Yol” projesinin önünü kestiğine inanmakla büyük bir hesap hatası yapmıştır. Rusya-Çin yakınlaşması, Çin’i küresel ekonominin lideri yapacak projenin, Rusya’yı da yanına alarak, eskisinden daha güçlü olarak yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur.
ABD Ordusu’nun 4 bin 700 kişilik 101. Hava İndirme Tümeni Screaming Eagles’ın (Çığlık atan Kartallar) aylardır UKRAYNA sınırında hazırolda beklediğini ve bütün bu gelişmelerin ülkemize muhtemel yansımalarını gözden kaçırmamalıyız. Başta Ukrayna krizi olmak üzere, bütün ülkeleri bunaltan sorunlara, küresel barışı tehlikeye atmayan çözümlerin bulunmasını temenni etmekteyiz.
KAYNAK : https://www.oncevatan.com.tr/rusya-cin-yakinlasmasi-makale,56625.html
BENZER HABERLER