Uygur hareketi olarak bu mübarek ayıda oruç tutan ve ibadetlerini yerine getirebilen tüm Müslümanların bu kutsal ayını kutlar ve taat ve ibadetlerinin kabulü niyaziyle selam ve saygılarımızı sunuyoruz.
Kutsal Ramazan ayı , dünyanın her yerindeki Müslümanlar için 12 ayın(yılın) sultanı olarak kabul edilir yüce dinimizin temel 5 emrinden olan oruç tutma, Ramazan ibadetlerini yerine getirmek, dua etmek, imkanlarımızı diğer kardeşlerimizle paylaşmak ve ruhumuzu temizleme aydır.
Biz Özgür dünyada yaşayanlar Ramazan’ da rahat orucumuzu tutarken ÇKP’in işgalindeki Doğu Türkistan’da esarette yaşamak zorunda kalan kardeşlerimize karşı Çin tarafından işlenen insanlık suçları ile Pekin yönetiminin kutsal İslam dinimize karşı yürüttüğü acımasız savaşını ve devam eden Uygur Soykırımını bir kez daha hatırlatmak ve farkındalık oluşturmak istiyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar, Ramazan ayını oruç tutma, dua etme ve Ramazan ayına özgü diğer ibadetlerini özgürce yerine getirmek suretiyle olarak değerlendiriyorlar. Ancak, Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanlar için inançlarını yaşamak ve islam dinin gereklerini yerine getirmek başta İslam’ın tüm yönleri yaşamaları engelleniyor ve suç sayılıyor.
YASAKLARI DELENLERE UZUN HAPİS CEZALARI’
Çin işgalindeki Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman Türklerin Oruç tutmak, namaz kılmak, Kur’an-ı Kerim okumak ve başörtüsü takmak veya sakal bırakmak gibi dini vecibeleri yerine getirmeleri ÇKP rejimi tarafından “ Terörcü ve Aşırı dinci” eylemler olarak tanımlanıyor bu dini faaliyetlerde bulunanlar tutuklanarak uzun hapis cezalarına çarptırılıyor.
Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı kıdemli Araştırmacısı Dr. Adrian Zenz tarafından yayınlanan ve ÇKP üst yönetiminin gizli toplantı tutanakları geçtiğimiz yıllarda deşifre edildi. Bu ÇKP belgelerinin ” Sincan Polis Dosyaları” adı ile yayınlanan rapor ve verilere göre , Tursunjan Abdullah adındaki bir Uygur Müslüman , günde beş kez namaz kıldığı, Allah’a dua ettiği ve alkol veya sigara kullanmadığı ve diğer İslam dininin emir ve yasaklarına uygun davrandığı için bu davranışları ” Temel İslami inançları teşvik etmek- yasadışı bir dini toplantıya katılmak” suçlamaları ile 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Uygur Müslüman ev hanımı Ayşemhan Abdullah da çocuklarını dini bir okula gönderdiği için benzer suçlamalar yöneltilerek 21 yıl hapis cezasına mahkum edilmiştir. Bunların benzer örnekleri çoktur.
Kutsal Ramazan ayı , inançlarını inkar etmemek ve komünist Çin ideolojisini kabul etmeyen Müslüman Uygurlar için çok büyük bir acı ve ıstırap ayı haline gelmiştir. Müslüman Uygurlar Allah’a şirk koşmaya zorlaanmakta, Allah yerine en büyük otorite olarak ÇKP’yi övmeye, helal olmayan yiyecekleri yemeye alkol tüketmeye ve kendi kardeşleri hakkında casusluk yapmaya zorlanıyorlar.
ÇKP’nin Uygur kültürü ve dilinin ortadan kaldırılmasının yanı sıra camileri ve Kuran Kerim başta tüm dini kitapları toplayarak yok etmektedir. 2023 Ramazan ayında Doğu Türkistan’da yaşayan Müslümanların durumu çok daha ağır ve çok daha kötü durumda bulunmaktadır.
Uygur Hareketi olarak, kutsal ramazan ayında BM.başta olmak üzere Türk-İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm hükümetlerin ÇKP rejiminin Uygurlara yönelik etnik soykırımını, modern köleliği, insanlığa karşı savaşını ve küresel barış ve güvenliğin istikrarsızlaşmasını durdurmak için somut adımlar atmaya çağırıyoruz.
Uygur Hareketi 2023 kutsal Ramazan ayının Müslüman Türkler ile birlikte tüm insanların toplu soykırımla yok edilme tehdidi ile karşı karşıya bulunan Uygur toplumuyla dayanışma içinde bulunmaya, soykırımın durdurulması için aciler birlik ve beraberlik için harekete geçmeye Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da işlediği insanlık ve soykırım suçlarını durdurmaya, barış, kardeşlik ve adalet talep etme noktasında tüm insanlığa ilham kaynağı olmasını diliyoruz.