ABD Temsilciler Meclisi Çin İşleri Komitesi Başkanı
” ABD’nin Çin ile mücadelesi bir ölüm kalım savaşıdır.” açıklamasında bulunduğu bildirildi.Çin İşleri Özel Komitesi başkanı Mike Gallagher’ın başkanlık ettiği özel oturuma ABD hükümet yetkilileri ve insan hakları aktivistleri ve Çin uzmanları katılarak ÇK’nin küresel tehdidinin nasıl bertaraf edilebileceği konusu tartışıldı.
Özel toplantıda konuşan Çin işleri Özel Komitesi başkanı Mike Gallagher, toplantıda ABD ile Çin arasındaki stratejik rekabetin bir “hile oyunu” değil, “bir ölüm kalım mücadelesi” olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu :
“Araştırmamızı ve teşhirimizi Çin Komünist Partisinin ideolojik, teknolojik, ekonomik ve askeri tehditlerine dayandırmalıyız. Belki de buna stratejik bir meydan okuma diyebiliriz. Ama bu sadece kibar bir top oyunu değil. 21. yüzyılda hayatın nasıl olduğuyla ilgili bir ölüm kalım mücadelesidır. Çin ile zayıf işbirliği çağının ABD için sona erdiğini ve ABD’nin Çin’e karşı “aciliyet duygusuyla hareket etmeliyiz. Önümüzdeki 10 yıllık politikalarımızın önümüzdeki 100 yılı belirleyeceğine inanıyorum. Çin Komünist Partisinin ütopik teknolojik gücünün hüküm sürmesine izin veremeyiz. Bu yüzden geçtiğimiz yarım yüzyılın büyük bir bölümünde Çin Komünist Partisi’ni tatlı sözlerle ve ekonomik işbirliğiyle kazanmaya çalışma hatalarımızdan ders çıkarmalıyız. Biz safça ekonomik işbirliğine inanırken, onlar bizim iyi niyetimizden sonuna kadar yararlandılar. Ama artık hoş görü dönemi sona ermiştir.” şeklinde konuştu.
ÇKP’nin ABD’ye Yönelik Tehdidi Raporu
Toplantı’da ABD Temsilciler Meclisi Çin İşleri Komitesi’nin “Çin Komünist Partisinin Amerika’ya Tehdidi” başlıklı raporu da müzakere edilerek tartışıldı.
Raporunu ABD-Çin İlişkilerinde sorunlar ana başlıkları Şöyle ;
- ABD-Çin ilişkilerinin Çin’in Ukrayna’daki savaşta Rusya’ya verdiği desteklemesi
- İnsan hakları ihlalleri, Uygurların kitlesel olarak gözetlenmesi ve etnik soykırım başta diğer uygulamaları
- Uluslararası ticarette hileli ve haksız ticaret, teknoloji, ekonomik ve uluslararası casusluk faaliyetleri
- Tayvan’a yönelik askeri tehditleri
Başta olmak üzere dünya barışını tehdit eden ve diğer eylemleri için daha sert ve caydırıcı önlemler almanın gerekli olduğu vurgulandı.
Ayrıca, ABD hükümetinin resmi olarak Haziran 2022’de uygulamaya başladığı Uygurların Köle/İşçi olarak Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası’nın nasıl daha etkin uygulanacağı da görüşmede tartışılan önemli konulardan biriydi.
Konuşmacılar : Çin’i Tehlikeli ve Salgırgan Konuma Getirenler ABD. Desteğidir
Toplantıda ABD. İmalatçılar Federasyonu Başkanı Scott Paul, Temsilci Andrew Carson’a “Yeni yasanın Çin’de zorla çalıştırmayla yapılan ürünleri, özellikle Uygurları zorla çalıştırmayı yasaklamasını sağlamak için ne gibi tavsiyeleriniz var? Bu kanunun etkin bir şekilde uygulanabilmesi için dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir?” şeklindeki sorularını Temsilciler Çarson ve Scot Paul şöyle cevaplandırdılar :.
” Burada kilit mesele kanunun katı şekilde uygulanması ve yaptırımların daha da genişletilmesidir. Uygur bölgesinde yaşayan Türk Halklarının Köle/İşçi olarak Zorla Çalıştırmayı Önleme Yasası, taraflar arası fikir birliği ve hükümet desteğinin ender örneklerinden biridir. Bu ve diğer yasaların tam olarak uygulanması çok önemlidir bu konuda kilit meseledir. İthalatçılar her fırsatta buna karşı çalışıyor. Ama sonuçlarını görmeye başlıyoruz. Çin’din ithalat önemli oranda azalmıştır. Ancak Gümrük ve Sınır Koruma, yetki alanını bu büyük miktarlardaki ürünler üzerinde genişletmeye devam etmelidir.
Milletvekili Scott Paul : ABD gümrük departmanının asıl hedefinin polisilikon (çoklu kompozit krem), domates ve tekstil ürünleri olduğunu ancak metal ürünlere de hedef alınması da gerekir. Ancak araştırmacıların ortaya koyduğu kanıtlar, Sincan’dan yapılan ithalat kalemleri arasında ki üretimleri büyük miktarda otomobil parçasının yer aldığını ve ünlü otomobil üreticilerinin çoğunun Sincan’da tedarikçileri olduğunu ortaya koydu. Bu nedenle, metal işleri dikkate alınması gereken başka bir alandır.”
Eski bir ABD ulusal güvenlik danışmanı olan Mickmaster : Amerika Birleşik Devletleri, Çin’de Orwell varı bir utopik bir gözetleme rejimi kurması için ABD. teknolojisini kullanmaya devam etmesi üzüntü ve elem vericidir. Bence en önemli mesele Çin’e teknokratik bir Orwellci güç inşa etmesine yardım etmemek. gözetim devleti ve soykırım yapmasını önlemektir. Rusya Ukrayna’yi işgal ettiğinde, özel şirketler Vladimir Putin ve Rusya’ya karşı Çin’e yapılanlardan daha fazla fazla önlemler aldı. Çin’in Uygur soykırım konusu daha geniş ve ulusal düzeyde tartışılmalı ve ABD’nin önemli meselelerinden birinin konusu olması gerektiğine inanıyorum. Çin’in ABD için eski Sovyetler Birliği’nden daha büyük bir tehdit olduğuna dikkat çekmek istiyorum. Çinli şirketlerin ABD’ye karşı belirgin bir askeri avantaj elde etmesine izin vermeyen ve şirketlerin uzun vadeli çıkarları kısa vadeli kazançlarla takas etmemesi gerektiğine inanıyorum.” dedi.
Temsilci Carlos Gimenez : Günümüzdeki temel sorun ve karmakarışıklık Çin’in küresel ekonomiyle bağlantısı olmasıdır. Ekonomik ve istihbarat açısından, operasyonlarının uygulanması çok önemlidir. Çin Komünist Partisi yetkililerine ve üyelerine verdiğimiz ayrıcalıkları Sovyetler Birliği’ne daha önce hiç verilmemiştir. Bu hususa önemle dikkatinizi çekmek istiyorum. ” Şeklinde konuştu
Çin Soykırımı İnkarı Sürdürüyor Saldırganlığına Devam Ediyor
Çin hükümeti, ABD Temsilciler Meclisi’nin Çin Özel Komitesi’nde kendisine yöneltilen suçlamalara cevap vermediği bildirildi. Ancak bundan önce, 27 Şubat’ta Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang, BM İnsan Hakları Konseyi’nin 52. oturumuna video aracılığı ile katılarak konuştu.ÇKP’li Bakan Konuşmasında : ” ABD’ni insan hakları bahanesiyle Çin’in iç işlerine karışmakla suçladı ve ABD. dahil hiç bir ülkenin “insan hakları konusunda yargıcı olmaya yetkili değildir.”dedi.
Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang şunları de konuşmasında ifade etti : “Bazı kötü niyetli güçler Çin’in Sincan ve Tibet işlerine müdahale ediyor, Çin’e saldırmaya ve Çin’in gelişimini önlemeye ve bastırmaya çalışıyor.” iddiasında bulundu.
Ancak, Uygur bölgesinden elde edilen pek çok bilgi ve belgeler ve tanıkların bizzat ifadeleri Çin yönetiminin bu insanlık suçlarını “ABD liderliğindeki Batı ülkelerine iftirası, Çin’i kötülemeye yönelik propaganda ve olarak tanımlayarak ÇKP İşgal yönetimi Uygurlara karşı soykırım yaptığını her zaman inkar ve reddetmiştir.