Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Bugün 05 Şubat 2023.
İşgalci Çin’in 5 Şubat 1997 tarihinde Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde gerçekleştirdiği ve tarihe Gulca katliamı olarak geçen Türk soykırımın 26.yoldunümüdür.
Olayların çeşitli kaynaklara göre 04 Şubat Kadir gecesi günü akşamı bir evde toplanarak ibadet eden Uygur Hanımlara yönelik Çin hükumetinin baskın yaparak tutuklaması üzerine patlak vermiştir. Evlere düzenlenen baskınlardan sonra Doğu Türkistanlılar, başta Gulca kenti olmak üzere diğer kentlerde de sokaklarda ellerinde çeşitli dini içerikli slogan ve pankart olduğu halde tutuklanan Uygur Hanımların serbest bırakılması ve din ve ibadet yasaklarına yönelik engellerin kaldırılması talebi ile barışçıl yürüyüşler düzenlenmıştir. Ancak Çin İşgal Polisinin barışçıl gösteriler yapan protestoculara sert müdahale etmsi ve toplum tutuklamalar yapması sonucu gerginlik yaşanmış ve daha sonra bu karşılıklı çatışmalara dönüşmüştür. İşgal güçlerinin silah kullanması ve sinsi provakasyonları sonucu gösterilen kontrolden çıkmıştır. Zorla şiddet olaylarına itilen Doğu Türkistanlılar günah keçisi ilan edilerek olayların akşamı ve ertesi gününden itibaren kent genelinde büyük bir gözaltı ve infaz kampanyası başlatıldı. Olaylardan sonra çok sayıda Doğu Türkistanlı çeşitli yöntemlerle katledilirken yüzlerce masum halk topluca tutuklanmıştır. Bunun yanında Çin işgal güçlerince tutuklanan Uygurlardan bir daha haber alınamamış kayıp olarak kayıtlara geçmiştir.
Doğu Türkistan’ın Ürümçi’den sonra ikinci büyük şehri olan ve 1944’de kurulan Doğu Türkistan Cumhuriyetine başkentlik yapan Gulca kenti Doğu Türkistan’in batıya açılan en önemli geçiş noktası olarak tarih boyunca önemini sürdürmüştür. Ayrıca, Kazakistan sınırında bulunan Gulca’da Uygurlar ile beraber diğer Türk halklarından Kazak, Özbek ve Tatarlar de yaşamaktadır. Doğu Türkistan’ın sanayisi ve ekonomisi gelişmiş kuzey kuşağında bulunan şehri ayrıca Altay dağları ile Tanrı dağlarının kesişim noktasında bulunan hayli eski bir yerleşim bölgesi olarak dikkat çekiyor. Şehrin güneyinden geçerek Kazakistan üzerinden Baykal gölüne dökülen İli nehri de bölgeyi tarım açısından elverişli hale getiriyor.
Gulca’daki Çin’e yönelik protesto eylemleri Doğu Türkistan’da ilk defa bir kent merkezinde meydana gelmiş ve geniş halk kitlerinin bizzat katılarak işgalcılara karşı çıkmış olması açısından önem taşıyor. Daha önce ülkenin daha az gelişmiş, merkezden çok daha uzakta olan Kaşgar ve Hoten gibi bölgelerin çeşitli kasaba ve ilçelerinde çıkan benzer karşılık hareketleri ilk defa uluslararası basının da dikkatini çektiği ve ilgi ile takip etmeye çalıştığı bir karşılık hareketidir.
Çin’in 05 Temmuz 2009 Urumçı katliamından sonra Gulca’da yaşananlar Doğu Türkistan’ın yakın siyasi tarihinin en kanlı olay olarak tarihe geçmiştir.
Çin yönetiminin resmi açıklamalarına göre olayların ilk başladığı İlk aşamada 2 bin kişiyi tutuklanırken ölenlerin aşırı soğuklarda donarak hayatlarını kaybettiği yönündedir. Ancak, olayın görgü şahitlerinin anlattıklarına Çin yönetimi tutukladıkları yüzlerce kişiyi elbiselerini çıkarttırarak(soyarak) çıplak durumda dışarıda bekletmiş ve üzerlerine tazyikli su sıkarak dondurarak katletmiştir. etkisiyle donarak öldü. Tutuklanan Uygurların zulüm,işkence, Çinlilerin çok eski bir öldürme yöntemi olan tutukluları aç köpeklerin önüne atarak onlara parçalattırarak vahşi bir şekilde öldürmüşlerdir. 5 Şubat 1997 – 31 Aralık 1997 tarihleri arasında bütün Doğu Türkistan genelindeki toplu tutuklamalarda en az 100 binden fazla Türk tutuklanmış ağır baskı ve işkenceler uygulanmıştır.
Çin işgal yönetimi Gulca katliamı konusunda inandırıcı ve gerçek bilgileri asla açıklamamıştır.
05 Nisan 1990’lı yılların sonunda Sovyetler Birliğinin tarihe karışması ve Batı Türkistan Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarına kavuşması Çin’deki politik değişimin Doğu Türkistan’a da olumsuz yansımasını beraberinde getirmişti. 1980’li yıllarda Deng Şiaoping ile başlayan Çin’deki reformu süreci 1989 Tiananmen Olayları ile siyasi alanda bitirilmişti. 1980’lerde Doğu Türkistan’da kısmı bir özgürlük ortamı yaşanmış, kısa süreliğini de olsa dini, Kültürel ve sosyal alanlarda bir canlanama imkanına sahip olmuştur. Ancak, Pekin’in Tienenmin meydanında Çinli Öğrencilerin daha fazla demokrasi ve özgürlük talepleri ile başlayan gösterileri Çin Ordusunun yüzlerce göstericiyi Tank paletleri altında ezerek katletmesi sonucu Komünist Çin yeniden totaliter bir politikaya dönüş yapmıştır. Bunun arkasında ise Türkistan Cumhuriyetleri bağımsızlık rüzgarının Doğu Türkistan’a da ulaşmasını engellemek için ülkeye daha çok etnik Çinilileri göç ettirerek yerleştirmek yanı demografik asimilasyon uygulamalarına hız vermesine yol açmıştır. Ayrıca,Doğu Türkistan’da inşa edilen ağır sanayi için aranan iş gücünün Çin hükumeti tarafından Çin’in geri kalmış bölgelerindeki Han Çinlileri ile doldurulmaya başlamıştır. Bu yıllar bölgede Çin kolonizasyonunun zirve yaptığı yıllar olarak tarihe geçmiştir.
Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen, 05 Şubat 1997’deki Gulca olayları Doğu Türkistan Türklerinin işgal ve sömürgeleştirmeyi asla kabul etmeyeceklerinin bir kanıtıdır.
İşgalci Çin’in 05 Temmuz 1997 Gulca Katiamında katledilen Şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. O tarihteki toplu tutuklamalarda ağır hapis cezalarına çarptırılan Kahraman Mücahitlerimize sağlık, dayanma gücü bir an önce özgürlüklerine kovuşmalarını diliyoruz.
Şanlı Gulca Direnişi Onurumuzdur !
Şehitlerimizi ve Gazilerimizi asla unutmayacağız !
Unutmak,yok olmaktır !
BENZER HABERLER