İŞGALCI ÇİN’DEN BİR YALAN DAHA : “KUR’AN YAKMA EYLEMİ BATI’NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ?”

1949’dan beri işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yönelik her türlü baskı, zulüm,etnik soykırım ve insanlık suçlarını sürdüren İşgalci Çin, insanlık suçlarını inkar ederek iki yüzlülük ve yalanlarını sürdürüyor. İşgalci Çin, bu kez İsveç’te bir Densiz ve dangalağın kitap yakma eylemini kullanarak Doğu Türkistan’daki cinayetlerini gizlemeye çalışıyor. Kitap yakma Kur’ani Kerim okuyan ve dini ibadetlerini yapanları Çin tipi Toplama Kamplarına atarak cezalandıran Komünist Çin’den parodi gibi bir inkar açıklaması daha geldi. “Kur’an Yakma Söylemi Batı’nin iki yüzlülüğü ” olduğunu iddia etti.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin Dışişleri sözcüsü, İsveç’teki “Kur’an yakma” eylemi nedeniyle Batı’yı “ikiyüzlülükle” suçladı ve Çin’in “inanç özgürlüğünü korumaya devam edeceğini” ileri sürdü. Çin’in Uygur Özerk Bölgesi’nde 2016’dan beri kurulan kamplarda birçok Uygur’un “Kur’an okumak”, “Dini ibadetlere katılmak”, “Sakal uzatmak” gibi suçlamalarla bu Kamplara hapsedildikleri biliniyor. Uluslararası araştırma kuruluşlarına göre 2017-2020 yılları arasında Uygur Bölgesi’nde 8 bin 500 cami tamamen, 16 bin cami de kısmen yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, olağan basın toplantısı sırasında gelen bir soru üzerine Türkiye’nin İsveç Büyükelçiliği önündeki “Kur’an yakma” eylemi hakkında konuştu.

Çin’in Türkiye Büyükelçiliği’nin aktardığına göre Mao, “Kur’an-ı Kerim yakma” eylemi gibi olayların meydana gelmesinin bazı Batılı politikacıların kendilerini “dini inanç özgürlüğüne saygılı” ilan etmelerindeki ikiyüzlülüğü gösterdiğini söyledi.

Mao, Çin’in her zaman olduğu gibi İslam ülkeleri ile medeni diyalogu ortaklaşa savunmaya ve Müslümanlar da dahil olmak üzere çeşitli grupların dini inanç özgürlüğünü korumaya devam edeceğini vurguladı.

Çin’deki kamplarda tutulanlar: “İbadet etmekle suçlandık”

Uluslararası basın ve insan hakları kuruluşları uzun yıllardır, Çin’in Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 2016’dan sonra kurduğu, uluslararası toplumun “toplama kampı” adını verdiği yerleşkelerde tutulan Müslüman Uygurlara “dini ibadetleri uygulamak”, “dini kitaplar okumak” gibi suçlamalar yönelttiğini savunuyor.

Kamplarda mağdur ya da çalışan olarak bulunmuş birçok tanık, dini inançları gerekçesiyle maruz kaldıkları işkence ve kötü muameleyi hem uluslararası medyada hem de 2021 yılında insan hakları savunucularının çağrısıyla Londra’da oluşturulan özel bir mahkeme olan Uygur Mahkemesi’nde dile getirmişti.

Çin rejimi uzun yıllardır, “yeniden eğitim merkezi” diye adlandırdığı kamplarda tutulanların dini aşırılıkçı faaliyetlerden etkilendiği için eğitime tâbi tutulduklarını, yerleşkelerin varlığının inanç özgürlüğüyle bir ilgisi olmadığını iddia ediyor.

“Kuran okumak” suçlanma nedeni

BBC geçen sene Mayıs ayında, kamplarla ilgili Çin emniyet birimlerinden hack’lenen sızıntı belgeler yayımlamıştı.

5 binin üzerinde Uygur hakkında oluşturulmuş dosyaların yer aldığı sızıntı belgelerde, kamplarda tutulma nedenleri olarak gösterilen suçlamalar arasında “Kur’an okumak”, “İslami kitaplarla ilgili çalışma yapmak”, “Sakal uzatmak” gibi faaliyetler yer alıyordu.

8 bin 500 cami tamamen yıkıldı

Avustralya merkezli düşünce kuruluşu Australian Strategic Policy Institute’un (ASPI) 2020’deki raporuna göre; 2017-2020 yılları arasında Şincan Uygur Özerk Bölgesi’nde bulunan 8 bin 500 cami tamamen yıkılırken, 16 bin cami de ya kısmen yıkıldı ya da ağır hasar gördü.

Kaynak : https://serbestiyet.com/haberler/kuran-okuyanlari-toplama-kampina-atan-cinden-parodi-gibi-aciklama-kuran-yakma-eylemi-batinin