30 kişilik “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi” heyetinin Uygur ziyaretinden bir fotoğraf. Ocak 2023, Urumçi.

“Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi”nin Uygur bölgesine yaptığı ziyaret Alman basınında da eleştirildi.

14 ülkeden 30 Müslüman “alimin” 8 Ocak’tan itibaren Uygur bölgesine yaptığı ziyaret ve Çin’in milli politikasına verdikleri destek Alman basınının da ilgisini çekmiş, bu konuda çeşitli yazılar ve haberler yayınlanmıştır. Bunlardan biri de Alman günlük gazetesi “Frankfurt Tartışması”nda 13 Ocak’ta yayınlanan “Çin’deki Uygurlar: Müslümanlar Tarafından Reddedildiler ve Terk Edildiler” başlıklı yazı oldu.

Yazıya şu cümle eklendi: “En az 1 milyon Uygur Çin’in esir kamplarında hapsedildi ve buna rağmen Müslüman alimler Çin’in uygulamalarını eleştirdiler.”

Makale şöyle başlıyor: “8 Ocak’tan itibaren Çin, çoğunluğu Müslüman olan 14 ülkeden 30 bilim adamını Uygurların ‘Doğu Türkistan’ dediği vilayeti ziyaret etmeye davet etti. Çin devlet medyasına göre, “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi” heyetine Birleşik Arap Emirlikleri’nden Ekselansları Rashid Al-Nuaimi başkanlık etti. Uygurların anavatanı sayılan şehirlerin çoğunu gezdiler. Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi’nden yapılan açıklamada Nuaimi, Çin’in sözlerini tekrarlayarak, baskı altına alınan Uygurların Sincan eyaletinin terörle mücadele politikasının bir parçası olduğunu söyledi.

Makalede, “Dünya Müslüman Cemaatler Konseyi”nin ziyaretinin Uygurları kızdırdığına değinilmekte, sözde “âlimler”in ziyaretinin Çin için sahte bir propaganda kaynağı olduğuna değinilmektedir. Yazının “Batılı ülkeler Uygur soykırımını konuşuyor” başlıklı bölümünde, başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin Çinli Uygurlara yönelik zulmü ‘soykırım’ olarak kabul ettiği ancak Müslümanların büyük çoğunluğunun ülkeler bu vahşete göz yumuyor ya da inkar ediyor, rejimini desteklemesinin temel nedeninin Çin ile yakın ekonomik bağların ürünü olduğu öne sürüldü.

Yazıda şirketin başkanı Bay Wang Isa ile de röportaj yapılmış ve bu konudaki yorumlarına da yer verilmiştir. Haberde şu ifadelere yer verildi: “Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Shang İsa, editörlerimize “Türkiye ile Çin arasında yakın bir ekonomik işbirliği var” dedi. Ankara bu nedenle Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye olmayı düşünüyor.”

9 Ocak’tan bu yana başta Duq olmak üzere yurt dışındaki birçok Uygur örgütü, “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi”nin Doğu Türkistan’a yaptığı ziyareti kınayan açıklamalar yaptı. Örgütün başkanı Sang Issa, bugün 17 Ocak’ta bizimle yaptığı bir röportajda, İslam dünyasında siyasi, ekonomik veya sosyal bir statüsü olmayan bu örgütün ziyaretinin Müslüman alimleri etkileyemeyeceğini ve üzerini kapatamayacağını söyledi. Uygur soykırımı kadar.

“Frankfurt Tartışması” gazetesi bu makaleyi yayınlamadan önce Almanya’daki en büyük Müslüman örgütlerden bazılarıyla röportaj yaptı ve “Uygur Soykırımı” konusunda görüşlerini sordu. Ancak “Diyanet İşleri Türk-İslam Birliği”, “Milli Andlaşma”, “İslam Kültür Merkezleri Derneği” olsun hiçbir kuruluş sorularına cevap vermedi. Yazının “Almanya’daki Müslüman topluluklar Uygur meselesine hâlâ sessiz kalıyor” başlıklı bölümünde Uygur soykırımına da göz yumdukları vurgulanıyor.

Almanya’daki Uygur din adamlarından Turvanjan Alaouden, “Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi”nin Doğu Türkistan’a yaptığı ziyaretin Çin tarafından yapıldığını dünyanın bildiğini ve sadece Almanya’da değil çeşitli suçlamalarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. ama tüm dünyada.

“Çin’in Uygurları: Müslümanlar Tarafından İnkar Edildi ve Terk Edildi” makalesinde ayrıca İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 2023 raporunun 1 milyondan fazla Uygur’un toplama kamplarında tutulduğunu ve insanlığa karşı suçların ve soykırımın kurbanı olduğunu ve en az 3 milyon Uygur’un olduğunu iddia ettiği belirtiliyor. Başkan tarafından cezalandırıldığını, kamplarda hapsedildiğini, “Sincan Polis Belgeleri”nde binlerce Uygur rehinenin fotoğraflarının ortaya çıktığını ve bu belgelerde “kaçakları vurun” emrinin yer aldığını, Uygurların Uygurlar tarafından öldürüldüğünü anlattı. ceza kamplarında işkence, cinsel şiddet, doğum kontrol ameliyatı ve zorunlu çalıştırmaya maruz bırakıldı.