UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
İngiltere’nin Oxford ve ABD’nin New York Üniversitelerinde öğretim üyesi olan Alman dilbilimci ve ilahiyatçı Profesör Alexander Goerlach :” ÇKP Lideri Xi’nin insan hakları ve hukuk ihlalleri dosyası bir hayli kabarık ” olduğunu açıkladı.
Prof.Dr. Goerlach 16 Aralık 2022’de Almanya merkezli Focus haber kanalında ” Kahrolsun Şi Jingping sloganları bu zalim diktatör’ün aczini aniden ortaya koydu” başlığı ile yayınlanan makalesinde şunları yazdı : ” Doğu Türkistan’in başkenti Urumçi’deki yangın faciasından sonra Çin genelinde meydana gelen rejim aleyhtarı gösterilerden sonra Xi’nin “Sıfır Covid” uygulaması yumuşatıldı.
ÇKP karşıtı göstericiler sokakları “Kahrolsun Xi Jingping- Kahrolsun ÇKP” haykırışları ile çınlattı.Bu durum ÇKP iktidarıını büyük endişelere sevketti. Bu karşıt sesler kendisini “Her Şeye Kadir ” sanan ÇKP Liderinin aslında iddia ettiği kadar güçlü biri olmadığını gösterdi.
Tedbirlerin Kaldırılması ÇKP Diktatöryasının Aczini Gösteriyor
ÇKP’nin sözde “Sıfır Covid” amaçlı sıkı önlemlerini geri çekmesi ve kaldırması, ÇKP diktatörlüğünün ne kadar zayıfladığını göstermektedir. Çinli Göstericiler sokaklarda “Kahrolsun Xi Jinping” ve “Kahrolsun Komünist Parti” gibi sloganlar attı. Bütün bunlar ÇKP üst kademesinde büyük korku ve endişeler yaratmıştır. Ülke içindeki direnişlerle başa çıkabilmek ve sonlandırmak için Komünist Parti liderleri 180 derecelik bir dönüş yaptı ve Çin genelinde virüse karşı önlemleri gevşetmek zorunda kaldı. Bütün bu katı uygulamalardan sonra ÇKP Liderliği eninde sonunda bu kadar aşırı tedbirlerin hiç gerekli olmadığını itiraf etmek zorunda kaldı.
3.Kez Seçilen Xi, Takdirini “Sıfır Covid” Tedbirlerine Bağlamıştı
2022 yılının Ekim ayında 3. kez kendisini ÇKP Genel Sekreterliğine seçtiren Xi Jinping, kaderini ‘enfeksiyonu sıfıra indirme’ tedbirlerine bağlamıştı. Çin’deki mevcut durum bu Diktatörün bizim ve diğer bir çok gözlemcinin “Xi Jinping iktidarının zayıflamakta olduğu sonucundan başka bir görüş ortaya koymamıza izin vermemektedir. Bir çok gözlemci ÇKP üst yönetimindeki iktidar mücadelesinde Xi’nin gücünün zirvesine ulaştığına” inandığı bir dönemde, otoriter rejimin siyasi yapısı bile direniş hareketlerinin ortaya çıkışını tam olarak tahmin edemiyordu.
Kendisini Arslan Sanan Diktatör Xi, Aniden Bir Ev Kedisine Dönüştü
Çin genelinde irili ufaklı protestolar hale sürdürülmektedir. Çin rejimi protestocuların liderlerini soruşturumaya devam ediyor. Protestoların görüntüleri internetten sürekli silinerek yok edilmeye çalışılıyor. Bütün bunlara rağmen, ÇKP karşıtı protestocular Hatta “Kahrolsun Xi Jinping” ve “Kahrolsun ÇKP” ve diğer rejim karşıtı sloganlar atmaya devam ediyorlar. Ancak, ÇKP kodamanları bu eylemleri durdurmak için Tienmen meydanında demokrasi ve özgürlük isteyen Çinli öğrenciler 1989 yılında olduğu gibi tankları kullanarak katliamlar gerçekleştirmeye cesareti olmadığı vurgulanıyor. Kendisini çok güçlü gören Xi Jinping’in aslında o kadar da güçlü olmadığını ve tüm her şeye gücünün yetmediğini kanıtlıyor.
Xi’in İnsanlık Suçlarının Listesi Uzun ve Soykırım Dosyası Kabarık
” ÇKP Lideri Xi’nin Protestoculara yönelik bu sert olmayan ve soğukkanlı tutumu, Xi Jinping’in insanlık suçları işlemeye yönelik uygulamaları tasvip eden ve destekleyen ve bu tür suçları işlemeye yeterince isteyen yeterli sayıda ÇKP’li memur kadro kadrosunun olmadığını doğruluyor. Çünkü onun politikalarında bu suçlarından kendiliğinden vaz geçme veya insan haklarına saygı gösterme noktasında olumlu gelişen bir durum şu anda mevcut görünmüyor.Xi’nin Uygurlara yönelik bastırma, ezme ve toptan yok etme uygulamalarını sürdürmesi bu düşünceleri kanıtlıyor.
Buna göre diyebiliriz ki, ÇKP Diktatörü Xi’nin İnsanlık Suçlarının Listesi Uzun ve Soykırım Dosyası bir hayli Kabarık görünüyor.
Xi’nin Uygurlara Yönelik İnsanlık ve soykırım Suçları Tarihte Bir İlk
Alman Teolog ve Filoloji uzmanı Prof.Dr. Alexander Goerlach makalesini şu çarpıcı cümleler ile sonlandırıyor : “Xi Jinping’in “Sıfır Cdvid” talimatı ile Uygurların öz yurdu Doğu Türkistan’in başkenti Urumçi’deki yangın faciasinde evlerinin kapılarını dışarıdan kapattırarak onlarca kişinin yanarak ölmesine yol açtı. Bu yangın faciası Uygur bölgesinde ve Çin genelinde ÇKP aleytarlığı gösterilerini bir anda patlamasına sebep oldu. Etnik Çinlilerin bu protesto gösterileri ile Uygurlara destek çıkması ve onların acılarını paylaşması ÇKP’nın hiç bir şekilde hayal etmedikleri bir durumdu.
Xi’nin ” Azılı Terörist ve Tehlikeli Nesneler” İftiraları Boşa Çıkmıştır
ÇKP diktatörü Xi Jinping, son yıllarda Müslüman Uygurları hızlı bir şekilde assimile ederek Çinlileştirmenin sürecini hızlandırmak için bir çok yol ve yöntemlere baş vurduğu biliniyor. Xi, Uygurları “Azılı Teröristler ve Tehlikeli Nesneler” iftirası ile damgalayarak onları yok etmek için elinden gelen her şeyi yaptı. Tarihte kendisinden önceki emperyalistlerin ve saldırganların hiçbiri böyle bir şey yapamamıştı. BM Xi’nin Uygurlara karşı bu hak hukuk ihlallerini ” insanlığa karşı suç ve etnik Soykırım ” olarak nitelendirdi. ABD. başta 9 batılı ülke parlamentoları, Xi Jinping’in Uygurlara karşı işlediği bu cinayetlerini “İnsanlık Suçu ve soykırım Cinayeti ” olarak tanımladı ve ilan etti.
Makale, Çin’deki ekonomik krizin, işsizliğin ve adaletsizliklerin rejimi tehdit eden daha kitlesel direniş hareketleri yaratacağını ileri sürerek devam ediyor.
ÇKP Diktatoryası için Yolun Sonu Görünüyor
ÇKP tek parti yönetimindeki Çin rejimi için ekonomik kriz,işsizlik ve en önemlisi adaletsiz uygulamalar büyük bir tehdit olarak görülmektedir. Bu buhranlar Urumçi yangın afeti dolayisiyle Çin genelinde tepkisel gösterilere sahne olmuştur. Bütün bu işaretler ÇKP dikta rejiminin sonunun göründüğünün açık işaretleridir.