Son Dakika
Özgür Asya(rfa.org/Uygur) radyosunun haberine göre Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun konuşması şöyle :
“Değerli kardeşlerim,
Türkçede dost acıtır diye bir söz vardır. Arkadaşlar bugün burada Müslüman ülke ve toplumlar için toplanmış bulunuyoruz. Her şeyden önce kendimize şu soruyu sormalıyız, evimizi nasıl düzenleriz? Dünyamız zor zamanlardan geçiyor. Avrupa’daki savaş herkesi etkiliyor. Çıkarların insan onurunun ön planda olduğu ve ahlaki değerlerin zayıfladığı bir çağda yaşıyoruz. Birçok İslam ülkesinin adı savaş, terör, acı ve katliamlarla anılmıştır. Çin’de Uygur Türkleri ve diğer Müslümanlar dini haklarını ve kültürel kimliklerini korumakta zorlanıyorlar. Peki geri kalanımız bu rahatsızlığı dinliyor muyuz? Uygur Türklerinin durumunu görmezden gelmek doğru mu?
Müslüman ülkelerin bu ülkelerle çatışma içinde yaşamasını istemiyoruz. Aksine, Müslüman toplumun durumunu iyileştirmek için iyi ilişkilerimizi kullanmak istiyoruz. Başkalarını suçlamanın çok kolay olduğunu, ancak başkalarını suçlayarak nelerin değişebileceğini, İslam dünyasının çok acılar çektiğini, Uygurların mevcut durumuna göz yummanın doğru olmadığını de açıkça ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’in Son Uygur Türkleri Çıkışı Uygur Türklerini Sevindirmiştir
Çin ile her zaman iyi ilişkiler sürdüren ve Türkiye’de yaşayan Uygurların Ülkelerindeki insani kriz konusundaki faaliyetlerini kontrol altında tutmaya çalışan Türkiye, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz Eylül ayında BM.Genel Kurulunda ve 01 Ekim’de TBMM.nin açılışında yaptığı konuşmalarında Uygur Türklerini dillendirmesi ve özellikle Uygur Türkleri vurgusu yapması yurtdışındaki Uygurlar tarafından memnuniyetle karşılandı ve olumlu eleştiriler aldığı bildirildi.
CATO Enstitüsü Araştırmacısı olan Mustafa Akyol : Cumhurbaşkanı Erdoğan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Konuşmaları Çok Önemlidir
Washington merkezli CATO Araştırma Enstitüsü’nün Kıdemli Araştırmacı ve uzmanı Mustafa Akyol, 22 Mart’ta özgür Asya radyosu Uygurca bölümüne yaptığı açıklamasında ” Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’in 2021 Eylülünde BM.Genel Kurulunda ve Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun İslamabad’daki İslam İşbirliği Örgütü(İİÖ) nde Uygurlar ve Uygurların dini özgürlükleri konusunda yaptıkları konuşmalar çok olumlu bir gelişme olmuştur. Ancak şu anda çok önemli olan Uygurların durumunun iyileştirilmesi ve din özgürlüklerin önündeki engellerin bir an önce aşılması meselesidir . Çin’in Doğu Türkistan’daki uygulamaları, insan hakları ihlalleri ise, İnsanlığa karşı işlenmiş bir suç ve ” Etnik soykırım Cinayeti olarak ” olarak kabul edilir. Batılı ülkelerin bir çoğu bu meseleyi bunu bir soykırım meselesi olarak görüyor. Çin yönetimi şu anda Doğu Türkistan’da kurduğu yüzlerce Çin tipi Toplama kamplarında milyonlarca suçsuz insanı etnik ve dini kimliklerinden dolayı hapiste tutmaktadır. Doğu yaşındaki kadınlar mecburi kürtaj ve zorla kısırlaştırmaya tabu tutulmaktadır. Bu uygulamalar , din özgürlüğünü de aşan insani bir konudur. Din özgürlüğü sorunu dünyanın birçok ülkesinde mevcut olsa da bu aşılabilecek bir sorundur.
Ancak şu hususu de özellikle vurgulamak istiyorum . Bakan Çavuşoğlu bu konuşmasını yaparken sözleri yapılan baskı ve zulüm ile orantılı değildi ve çekingendi. var. Ama bu onu aşan bir şey. Aslında, sözleri çekingendi. Ancak Çavuşoğlu’nun Uygur meselesini ilk kez böyle açıktan ve net olarak gündeme getirmesi ve bu konuda kayıtsız ve sessiz kalan bir çok işlem ülkesini açıktan eleştirmesi olumlu bir adım olarak kabul edilebilir.” dedi.
Çin’in İslam ülkeleriyle ortak çıkarlarının Uygur meselesine göz yumulmasında önemli bir rol oynamaktadır
CATO Enstitüsü Kıdamli Araştırmacısı Mustafa Akyol sözlerini şöyle sürdürdü : ” “Suudi Arabistan ve Pakistan gibi bu ülkelerin Batı’daki İslam Devleti hakkında şikayet etme veya Keşmir meselesini konuşma yetkileri olmaması gerekir. Çünkü bu ülkeler O ülkelerdeki mazlum toplumların insanı haklarının korunması noktasında Müslümanları koruyup İslami hassasiyet gösterecek bir uygulamaları henüz bulunmamaktadır. Bu ülkeler Uygurların sorunlarından bahsederlerse Çin ile ilişkilerin bozulmasından ve ekonomik çıkarlarının zarar görmesinden çok korkuyorlar. Özellikle Pakistan için Çin çok önemlidir.
Çin İlam Dünyasındaki Diktatörlerle Yakın İşbirliği İçinde.
Çin, İslam dünyasındaki diktatörlük rejimleriyle de işbirliği yapıyor. Çin Doğu Türkistan’da terörle mücadele ediyorum, ayrılıkçılara baskı yapıyorum ve bu benim iç meselem iddiasında bulunuyor.
Çin’in bu söylemi aynı zamanda İslam dünyasındaki otoriter rejimlerin dilidir. Yani Suudi Arabistan, muhalefete ölüm emri veririm de kimsenin benim içişlerime karışmaması gerektiğini söylüyor. İslam dünyasındaki tüm diktatörlük rejimlerinin tavrı aynıdır.Bu yüzden Çin onlara anladıkları ve kabul ettikleri bir dilden hitap ediyor.” şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER