Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygurları sözde “siyasi eğitim” kamplarında alıkoyması büyük öfke uyandırmışken HRW’un raporu resmî kovuşturmalardaki artışa dikkatleri çekiyor. ÇKP’nin güdümündeki mahkemeler 2018’de 133.198 kişiyi çeşitli hapis cezalarına s çarptırdı. Bu rakam 2017’de ise 99.326’ydı. Başka bir deyişle yalnızca bir yılda mahkum edilenlerin sayısı %34 artış gösterdi.
New York Times’a göre, Uygurlara hapis cezası verme oranı, Çin’in diğer bölgelerinin beş katından daha fazla.
Bölgenin esas sakinleri Türklere yönelik “Mesnetsiz kovuşturmalar”, Çin Halk Cumhuriyeti’nin 2016’da başlatılan “Aşırılık Terörizme Karşı Topyekün Savaş” Kampanyası”ndan sonra başlatılıyor. HRW raporunda , sözde terörizm karşıtı kampanyanın Çin Komünist Partisi’ne uyum sağlamayan dinî veya siyasi fikirleri ve unun taraftarlarını hedef aldığını ve Türklerin dini inancı olan Müslümanlığı “ideolojik bir virüs” olarak tanımlıyor.
Çin’in Uygur Kurbanları Veritabanı’nın kurucusu Gene Bunin, Çin yönetiminin Uygurlara ve diğer azınlıklara karşı herkese açık yargılama ve hüküm verme işlemi olmaksızın uzun hapis cezalarına çarptırıldığını ifade ediyor.
Rapora göre Uygurlar,Kazaklar ve diğer Türk halkları “kavga çıkarmak ve sorun yaratmak” veya “Aşırılık ” içerikler vaazlar ve nutuklar dinlemek gibi muğlak yasa hükümleriyle cezaya çarptırılıyor.
HRW’ya göre Hukuksuz olarak Çarptırılan cezalar şunlar :
- WeChat üzerinden başkalarına Kuran öğretme (Cezası ene az 2 yıl hapis )
- Uygurların yurt dışındaki akrabalara para aktarmasına yardım (Cezası en az beş yıl hapis)
- Nikah akdı ,evlenme,boşanma ve miras bölüşümünün islam dini esaslara göre düzenlenemesi( En az 10 yıl hapis cezası)
HRW’nin raporda şu çarpıcı hususlar da yer almaktadır :
“ Çin işgal yönetimi ve güvenlik Birimleri Savcılar ve Hakimleri haklarında bu suçlardan dolayı dosya düzenlenen suçlulara hızlı ve ağır cezalar vermek üzere iş birliği yapmaya zorluyor.Bu baskı ve zorlamalar da Yargılananların kapalı, gizli ve duruşmasız yapılmasına yol açıyor. Bu da anılan suçlara ait çok sayıda davanın kısa sürede karara bağlanmasına ve Çin hukuku kapsamındaki temel usul haklarının askıya alınmasına yol açıyor.