Türklük Ve Doğu Türkistan Davası   Çocukluğumdan beri Benim  Sevdam

Ben 1966 yılında Antalya’nın Kaş ilçesine bağlı Kemer Köyünde dünyaya geldim.8 Çocuklu bir  Çiftçi ailesinin 6.çocuğuyum.İlk Okulu kendi köyümde Orta  Okulu Kaş’ta ve ve Lise öğrenimini Antalya’da tamamladım. Daha sonra Çanakkale Eğitim Enstitüsünü tamamlayarak öğretmen oldum.1986 yılından beri  Antalya Milli Eğitim Müdürlüğünde  Eğitim Müfettişi olarak görev yapmaktayım.  Türk dünyası ve Doğu Türkistan’a olan ilgim çocukluk yıllarında başladı ve bu dava benim için bir aşk, sevda ve idol halinde devam ediyor. Doğu Türkistanlı Kardeşlerimizin dramatik durumuna ilgi duymak ve onların istiraplarını paylaşmak için sadece bir insan olmanın yeterli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca bir Türk ve Müslüman olarak hepimizin asli görevi olduğuna da inanıyorum.

Ben Milliyetçi ve Vatansever Bir Ortamda Yetiştim.

Benim babam, ailem ve yakınlarım  kendi değerlerine  çok bağlı ve Türklük meselelerine çok duyarlı idi. Ayrıca,öğrencilik hayatım da yurtsverlik ve Milletperliğin önemsendiği ve hakim olduğu  bir ortamda geçti. 1990’lı yıllarda Ankara Gazi Üniversitesinde öğrenci iken, Doğu Türkistanlı bir Müzik Hocası ile aynı  odayı  paylaştım ve 2 yıl onunla beraber kaldım. Doğu Türkistan’a ait güncel bilgilerimizi onu dinleyerek öğrendim. Doğu Türkistan’a olan ilgim ve Doğu Türkistanlı Kardeşlerimize olan muhabbetim böylece daha pekişmiş ve artmış oldu.

İsa Yusuf Alptekin Büyüğümüzün  Yazıları okudum ve Konferanslarını Dinledim.

Öğrencilik ve gençlik  Yıllarımda Doğu Türkistan Türklerinin  Lideri sayın İsa Yusuf Alptekin büyüğümüzün makalelerini okudum ve konferanslarını bizzat dinleyerek bu ata yurdumuzu birinci elden ve Liderimizden öğrendim. Bu sebeple Doğu Türkistan’ın sorunlarını iyi bildiğimi söyleyebilirim.  Merhum Liderimiz  diasporada yürütülen  Doğu Türkistan davasını 1950’lı yıllarda Türkiye merkezli  olarak başlatmıştır. Doğu Türkistan davasının ilk ve önde gelen  Bayraktarlarından birisidir. Doğu Türkistan davası günümüzde  onun çizdiği yolda daha da  güçlenerek ve milli ve uluslararası bir dava halinde etkin olarak devam ettirilmektedir. Bu vesile ile kendisini bir kez daha minnet ve rahmetle anıyorum.

Doğu Türkistan Davasının Anlatılmasında Sosyal Medyanın Rolü Büyüktür

Doğu Türkistan meselesi ile  uzun yıllardan beri ilgileniyor ve elimden geldiğince  ve imkanlarım ölçüsünde de  devam ettirmeye ve katkı vermeye çalışıyorum. Günümüzde  Doğu Türkistan Davasının Anlatılmasında Sosyal Medyanın  rolünün çok büyük ve önemli olduğunu düşünüyor ve buna da inanıyorum. Bu sebeple yıllar önce Sosyal Medya’da ” Doğu Türkistan’da Zulüm Var !” ve diğer bir çok isimle guruplar ve özel hesaplar açtım.  Şu anda bizim takipçilerimizin sayısı bir kaç on binleri bulmuştur. Bu şekilde Doğu Türkistan’daki  insanlık dramını ve soykırım trajedileri duyurmaya çalışıyoruz. Bu konuda tüm sosyal medyadan yararlandım ve  binlerce Doğu Türkistan gönüllüsü kazandık ve onların de destek ve katkısını kazanarak daha da güçlendik ve büyüdük. Sosyal medya üzerinden yaptığımız bu çalışmalarımız ile  bir çok ilklere imza attığımızı ve   harika ve kalıcı işler yaptığımıza inanıyorum.

” Gökbayrak Asma ” Kampanyamız Çok Başarılı olmuştur

Doğu Türkistan sorununun  anlatılması ve Milletimize Milli bir Mesele olarak  kabul ve benimsetilmesi ve meselenin çözümünde en önemli faktörün Gökbayrak Asma  meselesini gündeme getirmek olduğunu düşündük.  Eğitimci ve Müfettişlik mesleğinde çalıştığım için geçmişte beraber çalıştığımız, tanıdık ve  arkadaş olduğumuz  Türkiye’nin 81 ilinde yaşayan  her meslekten dost, tanıdık ve vatanseverlerle iletişim kurdum ve  bu plan ve düşüncemi  onlara da aktardım ve katkılarını rica ettim. Sağ olsun hiç biri beni kırmadı ve Doğu Türkistan davasının kendilerinin de davası olduğunu ifade ederek   her türlü katkı ve yardıma hazır olduklarını bildirdiler. Bu suretle yüzlerce dost ve  Doğu Türkistan gönüllüsünün  gayretli çalışmaları ile  her ilimizi   Gökbayraklarla donatarak Türk halkının dikkatini çekmeye çalıştık. Bu  kampanya ile Türkiye’nin 81 ilinin her birine Gökbayrak  asmaya ve farkındalık yaratmada epey başarılı olduğumuzu  söyleyebilirim. 2021 yılının  5 Temmuz günü yanı İşgalci Çin’in Urumçi katliamının 12.yıldönümünde arkadaşlarım ile  birlikte  Antalya iline bağlı  18 ilçenin tamamına giderek  sokaklarını, meydanlarını, dükkanlarını ve parklarını Gökbayraklarla donattık.

İstanbul’da yaptırdığımız  on bine yakın  Gökbayrakları diğer  illere gönderilmesini sağladık. Doğu Türkistanlı  dostlarımızın  ve diğer  tanıdıklarımız sağ olsun  ilgilendiler. Gönüllülerimiz Bayrakları ofislere, arabalara, şehirlerin sokak ve pazar yerlerine ve parklara asılması için  sosyal medya üzerinden  bir başka kampanya yürüttüler.

Kampanya gönüllüsü Kardeşlerimiz  kendilerine ulaştırılan  binlerce Albayrağımızın ikizi Gökbayrağımızı 81 ilimizde meydanlara evlerine, dükkanlara,iş yerlerine ve uygun  olan   her yere  asarak  Doğu Türkistan’ı tanıtmayı ve bu suretle önemli ve büyük farkındalık sağlamayı başardılar.  Bayrak alan  ve asan kardeşlerimiz bu dava hakkında  öncelikle kendileri bilgi sahibi olarak öğrendiler ve ondan sonra çevresine  anlatarak bayrak asarak onların da katkı ve yardımını sağladılar.  Bu kardeşlerimiz  Hz. Kul Hoca Ahmet Yesevi Atamızın öncü Dervişleri gibi  Allah rızası için ve yürekten Doğu Türkistan davasına hizmet ettiler. Hepsine buradan ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Doğu Türkistan Çalışmalarımız Resmi Olarak Destek Görmedi, Ancak Engel De Olunmadı

Bir süredir ülkemizin uluslararası ilişkilerindeki bazı sorunları  sebebi  ile dengelere bağlı olarak politikaların   biraz girift  hale geldiğini hepimiz yakinen biliyoruz. Elbette Türkiye  bizim ve aynı zamanda  Dünyada yaşayan  tüm Türklerin anavatanıdır,ilham,ümit ve güç kaynağıdır. Aynı zamanda sığınağıdır de. Ülkemiz ne kadar güçlü olursa o kadar  kenedi Kardeşlerine mazlumlara ve mağdurlara sahip çıkar ve onların sorunlarını  başı daha  dik olarak çözüme kavuşturabilir. Resmi makamlarımız bizim bu  ve diğer çalışmalarımıza destek vermedi ancak,  hiç bir şekilde  de engelle karşılaşmadık. Biz anayasa ve yasalarımızın  bize tanıdığı kanuni haklarımızdan yararlanarak bu faaliyetlerimizi yapabildik.

Türk Milletinin Doğu Türkistan Davasına Sahip Çıkmaları  Gurur ve Onur Verici