Son Dakika
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
İsveç’te yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur Türkü ve Uygur insan hakları aktivisti Alime Nirullah “Doğu Türkistan’da yaşayan ailemin başına gelenler Doğu Türkistan’da yaşayan milyonlarca Uygur, Kazak ve diğer Türklerin ortak takdir ve dramıdır.” açıklamasında bulundu.
Alime Nirullah Doğu Türkistan halkının maruz kaldığı ağır insan hakları ihlallerini yıllardır büyük bir azim ve cesaretle medya’da ve diğer platformlarda gündeme getirmeye devam etmektedir.
Uygur Türkü aktivist Nurillah’ın 21 Aralık 2021’da NewYork Times(NYT) Gazetesinde “Doğu Türkistan’da yaşayan Ailemin Başına Gelenler Uygur halkının Ortak Takdiri” başlığı ile bir makalesi yayınlandı. Makale büyük ilgi ile karşılandı ve Doğu Türkistan’daki mevcut durum hakkında büyük ses getirdi. Alime Nirullah’in 21 Aralık 2021’de New York Times’ta yayınlanan makalesi onun geçtiğimiz yıl Londra’da toplanan Bağımsız Uygur mahkemesi’nde tanıklık yapmasından sonraki cesur ve yiğitçe ve cesurca bir başka ve son haykırışı idi.
Alime Nurullah Makalesinde şunları ifade ediyor ;
” Doğu Türkistan’da yaşayan ailem ve yakınlarım son yıllarda büyük sıkıntılar ve tarifi imkansız zorluklarla boğuşmaktadır. Ailemin başına gelenler aynı zamanda Uygur toplumunun ne boyutta bir krizle karşı karşıya olduğunun bir göstergesidir. Ailemin takdiri aynı zamanda bu ülkede yaşayan mazlum halkımın takdirini de yansıtmaktadır.
Etnik Çinlilerle Uygurların “Kardeş Aile” Alçakça Dayatması Sürüyor
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’ın Gulca şehrinde yaşayan ailem ve yakınlarım ile Doğu Türkistan genelinde yaşayan tüm Uygur ailelerine yönelik etnik Han Çinlisi devlet Memurları ile ” İkiz ve kardeş Aile ” alçakça dayatması sonucu namherem erkek Çinli Memurlar Uygurların evlerinde zorla kalmaya devam ediyor. Uygur aileler bu yöntem ile ÇKP Yönetiminin bu etnik Çinli memurlarının “Kontrol ve Gözetimi” altında yaşamaya zorlanmaktadır.
Ailenin genç erkeklerinin çeşitli bahanelerle Çin tipi Nazi/Toplama Kamplarına hapsedilmeleri aileleri savunmasız ve sahipsiz kalmasına yol açıyor. Bu durumda olan aileleri tutuklanan aile bireylerinin akibetini soruşturmaları yasaklanmış ve engellenmiş durumda. Toplama Kamplarına ve hapishanelere götürülen akrabalarının nerede olduklarını tespit edemeyen anne-babaları evlerinde Çinli Hükümet kadroları misafir etmek ve ağırlamak zorunda bırakılmaktadır. Uygur ailelerin evlerine gelen bu Çinli Devlet Memurları zoraki misafirler en iyi şekilde ağırlanmak zorunda ve bu ağırlama aynı zamanda da da resmi bir zorunluluk haline getirilmiştir. Bu etnik Çinli Memurlar kaldıkları evlerdeki Uygurların ” Şüpheli Siyasi Fikir Sahibi” veya ” Aşırı Dini İnanç Sahipleri” olup olmadıklarını ayrıca onların gündelik Hayatları-Yemek İçme(Beslenme) alışkanlıkları(Helal Haram ayrıştırması) ve normal konuşmalarını de kontrol ederek rapor vermek görevini de yerine getirmektedir. ziyaret etmek zorunda kaldı. Bu Çinli kadroları lüks içinde her geldiklerinde karşılamanın yanı sıra, onların “politik” sorularını yanıtlamak da Nirola’nın ebeveynlerine verilen görevlerden biri.
Avustralya’daki Ailesine para Yollayan Mahire Yakup 6,5 Yıl Hapse Mahkum Edildi
Gulca kentinde yaşayan akrabalarımdan Mahira Yakup bir Çin bankası aracılığıyla Avustralya’da yaşayan Kardeşlerine para gönderdi. Ancak bu para gönderme işi daha sonra Çin işgal yetkililerince “suç”a dönüştüldü ve sonuçta Mahire yakup 6,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Onun ortada kalan sahipsiz çocuklarını devlet tarafından açılan bir anaokuluna götürüldü bu Uygur çocukları bu anaokulunda ve daha sonraki eğitim dönemlerinde birer etnik Çinliye dönüştürülmesi amaçlanıyor.
Çin’in Uygurlara Yönelik bu Acımasız Vahşetinin Sona Ereceği Umudu İle Suskun kaldım
Ben bir süre Çin işgal yönetiminin bu ve benzeri acımasız vahşi uygulamalarının sona ereceği umuduyla sessiz kaldım ve medya’nın benimle konuşma taleplerini nazikçe raddetmiştim. Ancak, benim bu umudumun gün geçtikçe tükendiğini ve Çinli işgalcıların ülkemdeki insanlık dışı uygulamalarının gün geçtikçe şiddetinin artarak sürdüğüne şahit oldum. Bu sebeple sessizliğimi sona erdirmeye ve konuşmaya karar verdim.
Daha sonra ise dünya medyasının bu yöndeki taleplerini olumlu karşıladım.Çeşitli medya organlarına Doğu Türkistan’daki insanlık dramını elimden geldiğince anlatmaya karar verdim. İlk olarak geçtiğimiz yıl Londra’da düzenlenen Bağımsız Uygur Mahkemesine tanık olarak ifade verdim. Doğu Türkistan’da yaşayan ailem ve yakınlarımın ve Uygur halkının başına gelen ağır hak ve hukuk ihlalleri hakkında tanıklık yaptım. Daha sonra ise,çeşitli gazete ve dergilere ve diğer yayın organlarına Çin işgal yönetiminin ülkemde yaşayan Kardeşlerime yönelik baskı zulüm ve soykırım cinayetlerini kanıtları ile birlikte makaleler yazarak yayınlanmasını sağladım.
Benim Bağımsız Uygur Mahkemesindeki tanıklığımın hemen ertesi günü Çin Polisi Avustralya’daki Çin Büyükelçeliği kanalı ile ilk kez Gulca’da tutuklu Mahire Yakup hakkında bu ülkede yaşayan Kardeşlerine bilgi vermek zorunda kaldı. Mahire Yakup’un Gulca’da Kadınlar hapishanesinde cezasının infaz edildiğini bildirmiştir.
Dünya Çin’in Doğu Türkistan’daki İnsanlık dışı Acımasız Vahşetine Suskun !
Alime Nirullah The Ne York Times gazetesindeki makalesini şu cümleler ile tamamlıyor : ” Dünya,Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar,Kazaklar ve diğer Türk halkları ile Çinli olmayan diğer azınlıklara yönelik baskı ,zulüm, sistematik işkence ve ağır insan hakları ihlallerine karşı sessiz ve kayıtsız kalmaya devam etmektedir.Çin’in bu insanlık dışı suçlarına yönelik gösterilen tepki ve dillendirilen itiraz sesleri çok cılız ve zayıftır. Bu durum ise insanlık onuruna, insanlık değerleri ile demkorsi ve insan haklarına tamamen aykırıdır. Benim Doğu Türkistan’da yaşayan Annem, Babam tüm yakınlarım ile çok yakın akrabam Mahire Yakup Çin Çin zindanları ile Toplama kamplarında hapistedir. Bunların esir tutulması ve diğer sebepler beni suskunluğa asla mahkum edemeyecektir. Ben bundan sonra da ÇKP işgalcılarının aileme, yakınlarıma ve halkıma yönelik insanlık dışı sistematik soykırım cinayetlerini anlatmaya ve yazmaya devam edeceğim.” sözleri ile bitirdi.
BENZER HABERLER