Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda toplanan Doğu Türkistanlı aileler, “Ailelerimiz nerede?” ve “Çin, kardeşimi serbest bırak” yazılı dövizler ile Doğu Türkistan bayrakları taşıdı.

Bazı gönüllü Türk avukatların da aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişinin toplandığı alanda, yerlere haklarında suç duyurusunda bulunulan bazı Çinli yetkililerin fotoğrafları serildi.

Çin tarafından Doğu Türkistanlılara karşı işlenen suçların yargıya taşınması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yapıldı.

Suçlular Hakkında yakalanma Kararı Çıkarılması  Dilekçesi Başsavcılığa Verildi  

Doğu Türkistanlı Kamp Mağdurlarının gönüllü Avukatları Çinli İşgal  Sorumlularının yakalanması ile ilgili hazırladıkları  Dilekçeyi Başsavcılığa sunduktan sonra grup adına ortak basın açıklaması yaptı. Gönüllü avukatlar Gülden Sönmez, Rümeysa Kabaoğlu ve Muhammet Furkan Yün,  ayrı ayrı yaptıkları konuşmalarda Çin’in Doğu Türkistan’daki kurduğu yüzlerce Toplama  kamplarını kapatması ve tutukluların derhal serbest bırakılmasını  çağrısı yaptılar.

Çinli İşgal Sorumlularına isnat edilen  Suç İddiaları de Açıklandı
Haklarında Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere yönelik işledikleri  insanlık suçları nedeniyle Yakalanma kararı çıkarılması talep edilen Çin’in Doğu Türkistan’daki İşgal sorumlularına  isnat edilen suçlar şöyle ;

1. Doğu Türkistanlılara yönelik dini ve etnik temelli, “soykırım” yapma
2. Kasten  Adam öldürme – işkence yapmak – zalimane muamele” ve zorla kaybettirme vediğer suçlar
3.  Çinli İşgal Sorumluları Çin Vatandaşı Uygurların yanı   ticaret, ziyaret ve oturma ve diğer sebeplerle  Doğu Türkistan’a yasal yollardan giden  T.C.Vatandaşı Uygur ve Kazak Türklerinin de haksız ve hukuksuz olarak tutukladıkları  ve halen Hapiste veya Toplama kamplarında tuttukları için gerekli cezaların verilmesi
4.   İşgalci Çin’in Çinli Sorumluları hakkında Türkiye vatandaşlarına yönelik bu suçlarından dolayı  Türk Ceza Kanunu’na (TCK) dayanarak evrensel yargı yetkisi çerçevesinde yargıya taşındığı dile getirildi.

Açıklamada, yapılan suç duyurusuyla 9’u T.C. vatandaşı  ve 10’u  yasal oturma iznine sahip Doğu Türkistanlılar olmak üzere toplam 19 şikayetçiye vekaleten, aralarında çocukların da yer aldığı, halen kamplarda tutulan ya da zorla kaybettirilen 116 mağdur ve kamplarda hayatlarını kaybeden maktuller için yargılama talep edildiği ifade edildi.

Haklarında adli işlem yapılması talep edilenler şunlardır :

1. Çinli  siyasi sorumluları
2. Toplama kampı müdürleri
3. Hükümlü ve Tutuklu Türklere baskı,zulüm ve işkenceler yapan polis memurları,
4.  İşgal yönetiminin İşbirlikçisi yerli güvenlik personeli ve yöneticilerden oluşan 112 ismin savcılığa bildirildiği kaydedildi.

Dilekçede, ayrıca, Çinli yetkililer, polis memuru, toplama kampı yöneticileri ve diğer sorumlulardan oluşan 112 kişi hakkında, “soykırım”, “işkence” ve “insanlığa karşı suçlar” kapsamında yargılanma talep ediliyor. Dilekçede ayrıca bu sorumlular hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması isteniyor.

Doğu Türkistanlı mağdurlar konuştu

Ailelerinin toplama kamplarında tutulduğunu öne süren bazı Doğu Türkistanlılar meydanda birer konuşma yaptı.

Medine Nazimi :  Kız kardeşi Mevlide Hilal’in Türk vatandaşı olmasına rağmen 4 yıldır Çin kampında tutuklu olduğunu belirterek, “Çin devleti bilgi vermiyor. Çin hükümeti toplama kampı kurup türlü işkenceler yapmaktadır. Orada yaşanan bu zulme sessiz kalamam. Tüm kadınlar ve çocuklar adına adalet istiyorum. Bu soykırım durdurulmalıdır. Ben Türk adaletine güveniyorum. Vatandaşınız olan Mevlide Hilal’e sahip çıkın.” dedi.

Nur Muhammet Uygur  :   2016 yılından beri Türkiye’de yaşadığını belirterek  “Ailemden haber alamadım. Babamın öldüğü haberini aldım, evimiz de mühürlenmiş. Ben bir Uygur Türk’üyüm.  Tüm ailem ve yakınlarım ben Türkiye’de yaşadığım için Hapiste ve Toplama kamplarında . Bu sebeple Adalet Bakanlığı, savcı ve hakimlerden  bu haksızlığın ortadan kaldırılmasını ve düzeltilmesini  için adalet  talep ediyorum.  Ben fiziki olarak Türkiye’de yaşıyorum. Ancak,ruhen   buada  yaşamıyorum.Ailem için acı ve istırap çekiyorum.”şeklinde konuştu.

Cevlan Sirmehmet : Çin’in verdiği pasaport ve izinle  Türkiye’ye  yüksek öğrenim için geldim. Çin Annemi Türkiye’de eğitim  alarak  hukuk fakültesini bitirdiğim için Çin tipi Toplama Kamplarına hapsetmiştir.   Annemin tek suçu benim Türkiye’de  öğrenim görmem.Men Hukuk Fakültesini bitirdim Mesleğim Avukatlıktır. Benim bir evlat olarak ve insan olarak ve Mesleğimin gereği  olarak  annemi kurtarmaktır. Annem benim Türkiye’de öğrenim gördüğüm için yani benim yüzümden  Çin zindanlarında işkence görüyor. Dünyada eğer hukuk ve adalet varsa, Çin yönetimi  neden  masum insanları toplama kamplarına kapatarak onlara   işkenceler yapıyor. Bizler bugün Ailelerimiz için ve onların hak ve hukuklarını aramak için buradayız.  Onların serbest bırakılması için buradayız. Evrensel yargı kapsamında biz şikayetlerimizi ve hak arama çalışmalarımızı  sonuç alana kadar  devam edeceğiz.”

Mafiret Emin  : Ben bir Üniversite öğrencisiyim.  5 yıldır ailesinden haber alamıyorum.Doğu Türkistan ile iletişim tamamen kesik. Ben Türk adaletine ve  hukukuna inanarak ve güvenerek  buraya geldim. Türkiye hükümeti sessiz kalamaz diye buraya geldik. Lütfen bu zulme sessiz kalmayınız.” ifadelerini kullandı.

Suç duyurusu Dilekçesini 19 Doğu Türkistanlı mağdur İmzaladı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan suç duyurusu dilekçesinde, 19 Doğu Türkistanlı kişi  “şikayetçi” olarak  yer alıyor.

Kaynak : https://www.konhaber.com/haber-dogu_ turkistanli_ ailelerden_cinli_ sorumlular_ hakkinda_suc_duyurusu-1683259.html