logo

trugen jacn

AKDENİZ’DE ÇİN EJDERHASI : 50.YILINDA GKRY-ÇİN İLİŞKİLERİ

Akdeniz’de Çin Ejderhası; 50. yılında Kıbrıs Rum - Çin ilişkileri

Mehmet YILDIRIM 

Larnaka Büyük Camisi, 2 Aralık akşamı kundaklanarak yakılmaya çalışıldı. Bu çirkin saldırıda her hangi bir yaralanma olmadı.
Daha sonra yapılan açıklamada Rum Polisi tarafından bir kişinin tutuklandığı söylendi.
Geçtiğimiz yıllarda da Rum Kesimi’ndeki camilere bir dizi çirkin saldırı yapıldı. Rum Yönetimi bu  saldırılara göz yumuyor.

Yazımızın konusu son zamanlarda Çin ile Kıbrıs Rum Kesimi Yönetimi arasındaki ilişkinin bizim aleyhimize boyut değiştirmesi.
Elbette Camiye yapılan çirkin saldırı için Çin’i sorumlu tutamayız.
Çin Halk Cumhuriyeti ile Kıbrıs Cumhuriyeti, 14 Aralık 1971’de karşılıklı büyükelçilik ataması yaparak siyasi ilişkileri başlattılar.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, 30 Kasım’da Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nicos Anastasiades ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Diplomatik ilişkilerinin 50. Yıldönümü vesilesi ile yapılan görüşmede: “Çin – Rum Yönetimi ilişkilerinin gelişiminden duyulan memnunluk” dile getirildi.
Xi Jinping, 50 yıllık süreçde başarılı ilişkiler geliştirdiklerini söyledi.

Jeopolitik ve jeoekonomik bir güç olan Çin’in Başkanı Xi; iki devletin aralarındaki ilişkiyi yeniden yapılandırmak adına dört maddelik öneri sundu.
Buna göre :
1- İki taraf birbirine eşit davranacak. Ekonomik politikaların uygulanmasına, sosyal sistemin devamı için temel çıkar ve kaygılarına saygı gösterilecek.
2- Her iki devlet daha sistemik, derin ve uygulanabilir işbirliğinin sürdürülmesini temin edecek. Kuşak Yol Projesi kapsamında işbirliğine gidilecek. Çin pazarında Rum tarım ve gıda ürünleri daha çok satılacak. Çin; Rum kesininin Yeşil Dönüşümüne ve Dijital Teknolojisine katkı
sağlayacak.
3- Çin – AB ilişkilerinin artırılması sağlanacak. Rum Kesimi, Çin- AB ilişkilerinin istikrarlı bir şekilde devamı için devamı için katkı sağlayacak.
4- İki taraf uluslararası düzende adil ve uygulanabilir politikaları savunacak. Demokrasinin tekelleştirilmesine karşı çıkılacak, kendi çerçevelerinde demokrasiyi savunacaklar.

Rum Lider Nicos Anastasiades; 50 yıllık süre zarfında her iki tarafında makul ölçülerde birbirilerini siyasi, ekonomik ve sosyal alanlarda desteklediğini söyledi.
Anastasiades’e göre; Çin, Kıbrıs Rumları’ın hayati bir ortağı ve vazgeçilmez dostu.

Yapılan telefon görüşmesi sonrasında yapılan açıklamada; iki devlet “ Stratejik Ortak” olduklarını cümle aleme duyurdular.
Tabi süreç işlerken karşılıklı görüşmeler, ziyaretler devam etti.
Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Nicos Anastasiades, Çin Komünist Partisi( ÇKP) Merkez Komitesi Dış İlişkiler Siyasi Büro Üyesi Yang Jiechi ile de yüz yüze görüştü. Yang; daha önce yapılan Xi Anastasiades görüşmesini  tekrardan teyit etti.
Yang, ayrıca Kıbrıs Rum Kesimi sporcularını 2022 Kış Olimpiyatlarına  davet etti.

Çin için Rum Kesimi’nin esamesi bile okunmazken neden Çin, Rum Yönetimi ile “Stratejik Ortaklığını” ilan etti?
Üzerinde düşünmemiz gereken asıl konu bu: Stratejik Ortaklık!
Çin’i bu ilişkiye zorlayan birçok sebep var. Çin bunun farkında.
Çin ülkesindeki kıt hidrokarbon kaynaklarının kullanımındaki küresel engellemelerin hesabını çoktan yaptı.
Uluslararası Çevre Anlaşmaları’ndaki süreç Çin’in aleyhine işliyor.
Çin, Akdeniz Hidro Karbon kaynaklarının peşinde. Zaten Ortadoğu Enerji sektörü ile alışveriş yapmakta.
Çin; Rum Kesimi Limanlarına yatırım yaparak Akdeniz’de Kıbrıs Rum ve Yunanistan üzerinden Avrupa’ya “ Deniz İpek Yolu Projesini” gündeme taşıdı. Denizyolu ticaretine Çin hakim olurken Rumlar bu işten kazançlı çıkacak.

Çin Milli Petrol Şirketi ( CNOOC) Rum Kesiminin sözde Münhasır Ekonomik Bölgesinde Hidro Karbon arıyor. Çin’in gelecekde Kıbrıs Adası üzerindeki tahakkümü hangi seviyeye evrilecek acaba?

Çin sürdürülebilir ekonomik üretim için Akdeniz’e adım attı. Çin birçok Küresel Aktör gibi; Ortadoğu’da çoktan yerini aldı.
Amerika, Çin’i Pasifik’de çevrelemek için uğraşırken Çin’de Akdeniz üzerinden Amerika’yı dengelemeye çalışıyor
Çin çok dikkatli, uzlaşmacı ve yumuşak bir siyaset güderek, birbirileri ile kavgalı aktörler ile aynı anda işbirliği yapabiliyor.

Filistin ve İran’ı desteklerken İsrail ile çok sıkı ilişki kuruyor.
Hem Yunanistan hem de Türkiye ile farklı zeminlerde irtibatlı.
Suriye Krizi’nde, Esed Rejimi’ne siyasi ve ekonomik destek veren Çin; BM Güvenlik Konseyi’nde Suriye Rejimi aleyhine çıkan kararları Rusya ile birlikte her seferinde veto etti.
Tek Çin Politikası’nı uluslararası zeminde çok sert bir şekilde savunan Çin; Kıbrıs’ta Türk Halkı’nın siyasi varlığını hiçe sayan Rum Yönetimi’nin “ Tek Kıbrıs” politikasını desteklemektedir. Kıbrıs Rum Kesimi, Çin’in “ Tek Çin “ siyasetini ve temel çıkarlarını aynı ölçüde destekliyor.
Anastasiades çoktan Çin ile her alanda işbirliğine hazır. Kuşak Yol Projesinin bir an önce faaliyete geçmesini arzu ediyor, Çin ile AB diyaloğunu  hararetle savunuyor.

KKTC’nin Çin’de Temsilciliği, Çin’in de KKTC’de Misyon Şefliği bulunmuyor.

Çinli yetkililer KKTC’yi de Rum Kesimi üzerinden ziyaret ederek üst düzey görüşme yapsalar da bu görüşmeler gayri resmi yapılıyor.
Çin; BM’de KKTC aleyhine; Türkiye’nin karşısında tavır takınmaya devam ediyor.
Çin’in Kıbrıs Büyükelçisi Liu Yantao, “Maraş’ın, Türkiye Cumhurbaşkanı ile Kıbrıs Türk Lideri tarafından açılmasına ilişkin açıklamanın BM kararlarını ihlal ettiği ve gerilimi artırdığı” iddiasında bulundu.
Anlayacağımız; diyalog içerisinde olduğumuz Çin, Kıbrıs’ta Türkiye’nin  tezlerini savunmuyor, bilakis aleyhimize olan Rum politikaları açıktan  destekliyor.
Çin; Akdeniz Havzası’nda güç kazandıkça Ortadoğu’da ABD, Rusya, Fransa ve Türkiye gibi bölgede aktif rol oynayacak.

Küresel Sorunlar ile  çok ilgilenmeyen Çin, bu politikadan çoktandır vazgeçti. Pasifik ve Afrika üzerinde ciddi ekonomik yatırım yapan Çin birçok Liman üzerinde baskıcı tarafını gösteriyor. Çin; enerji üretim ve nakil hatlarını korumak için yoğun  çaba gösteriyor.
Çin; Açık Kapı Politikası (Open Door Policy) uygulamakta olup birçok devletle ilişkilerini arttırdı. Pekin’den Londra’ya uzanan ‘Bir Kuşak Bir Yol’ (One Belt One Road) projesi ile Çin; siyasi, ekonomik, askeri ve kültürel değerlerini pazarlamanın heyecanını yaşıyor.

Çin, Sosyalist Sistemin ideolojisini örterek, küresel vizyonunu gün geçtikçe yerine  getiriyor.
ABD, Çin’i Pasifik’te sıkıştırırken; Çin Ejderhası çoktan Akdeniz sahilinde  kulaç atmaya başladı.
Kıbrıs’taki Çin Büyükelçiliği, Kıbrıs-Çin Dostluk Derneği’nin 30. yıldönümü için 2017 Nisan ayında ‘Kalpten Kalbe (Heart to Heart)’ isimli kültür etkinliklerini başlatalı, sivil Rumlar arasında Çin Dostluğunu pekiştiriyor.
Çin; katı doktriner bir devlet olarak, uluslararası düzende açılım yaparak stratejik adımlar atıyor.
Çin ile Rum Yönetimi; ileriye dönük uzun soluklu stratejik hedeflerin peşinde yol alıyor. Çok farklı siyasi yapılara sahip olsalar da Çin ile Rum Kesimi’nin ilişkilerinin sonlanacağı düşünülmüyor.
Türkiye’nin; Akdeniz’de ki doğal ve hukuki şartlardan beslenen Kıta Sahanlığını ve yakın zamanda Hidro Karbon arayışının önünde Çin engel  teşkil edecek.
Denizyolu ulaşımında, Çin gemileri başımızı ağırtacak gibi duruyor.

Biz, yine Larnaka Büyük Cami’ne dönelim.

Rum Kesimindeki caminin kundaklanması üzerine; Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu operasyon karşılıksız kalmayacak, Mabetlerimiz üzerinde bu tür sabotajlara gitmeyiniz.
Bu tür sabotajlara gitmenizin bedelini çok ağır ödersiniz” diyerek Rum Kesimi’ne çok ciddi uyarıda bulundu.
Umarım, Rumlar bu uyarıyı dikkate alır.

Sahi; Çin ile Rum Kesimi’nin flörtüne İngiltere nasıl bakıyor?

Muhtemelen Çin-GKRY ikilisinin flörtünü İngiltere kotarıyor.

KAYNAK : https://www.dikgazete.com/mobil/yazi/akdeniz-de-cin-ejderhasi-50-yilinda-kibris-rum-cin-iliskileri-4074.html?fbclid=

Share
297 Kez Görüntülendi.