ÇKP GİZLİ BELGELERİ AÇIKLANDI : Xİ JİNGPİNG, UYGUR SOYKIRIMININ BAŞ SUÇLUSU
Londra’da düzenlenen Uygur Halk Mahkemesi’nde (Uyghur Tribunal) Haziran ayından beri süren oturum ve tebliğlerin ardından 9 Aralık’ta hüküm açıklanacak.
Sembolik ama kapsamlı araştırma ve ifşalardan ötürü büyük tarihi önemi olan bu mahkeme, Sırp soykırımcı Miloşeviç’in de soruşturma başsavcılığını yürüten hukukçu Geoffrey Nice’ın çağrısıyla kurulmuştu.
Şu ana kadar Uygur Halk Mahkemesi’nde, toplama kamplarında kalmış, zorunlu çalıştırılmış, hapislerde işkence görmüş çok sayıda Doğu Türkistanlı ile gazetecilerin ve araştırmacıların da tanıklığına başvuruldu.
Sonuç bildirgesi mahiyetindeki karardan önce, dünya kamuoyuna yeni bir gelişme duyuruldu. 2019’da New York Times’ın çok dar bir kapsamla haberleştirdiği “Sincan Belgeleri”nin orijinalliği teyit edildi. Doğu Türkistan ve Çin araştırmaları konusunda otorite sayılan Adrian Zenz, David Tobin ve James Millward’ın orijinallik teyit raporları mahkeme tarafından yayınlandı.
Belgeler, ÇKP lideri Xi Jinping başta olmak üzere Çin devletinin en üst düzey karar alıcı kadrosunun 2014 yılında Doğu Türkistan ziyaretinde yaptıkları özel konuşmaların tutanakları. Bunlar aslında, ÇKP’nin meşhur “İkinci Sincan Çalıştayı”nda kamuoyuna aktarılmayan, yalnızca üst bürokrasi içinde dolaşıma sokulan tutanaklardı.
Anlaşılıyor ki, dönemin parti bölge sekreteri Zhang’ın “Teröre karşı Halk Savaşı” başlığıyla ilan ettiği ve bugüne değin yürütülen soykırım politikasının bilinen tüm ayrıntıları Çin lideri Xi Jinping tarafından özel olarak teker teker dikte edilmiş.
Birebir talimatlar ÇKP bürokrasisinde o kadar benimsenmiş ki, en tepedekinin ağzından çıkanlar daha alt kademeler tarafından ya kopyalanarak, ya da bir şekilde uyarlanarak aktarılıp iletilmiş.
Örneğin, Zhang’ın halefi Quanguo’nun “yakalanması gereken herkesi yakalayın” şeklindeki beylik lafının bile Xi’nin gizli tutanaklardaki “tutuklanması gerekenler tutuklanmalı, mahkum edilmesi gerekenler mahkum edilmeli” sözünden kaynaklandığı ortaya çıkmış.
Belgelerde kitlesel tutuklamalar ve hapislik, toplu kısırlaştırma, zorla kürtaj, biyo-takip, Uygur dili ve kültürünün silinmesi, İslam’ın Çinlileştirilmesi, tehcirli köle emeği(Uygurların Köle/İşçi olarak merkezi Çin’deki üretim tesiislerinde çalıştırılması), çocukların bebek yaşta alıkonulup birer Han Çinlisi olarak yetiştirilmesi gibi bugün tespit edilen tüm soykırım uygulamaları o özel konuşmalarda Devlet Başkanı Xi Jinping ve Konsey Başkanı(Başbakan) Li Keqiang başta olmak üzere en yetkili ağızlardan bölgesel yönetime dikte edilmiş.
“Sincan-Uygur Otonom Bölgesi”nin müstakil bir anti-terör yasasını çıkarması bile Pekin liderliği tarafından dayatılmış. Doğu Türkistan’da şeklen bir özerkliğin bile olmadığı açıkça görülüyor.
Orijinalliği teyit edilen “Sincan Belgeleri”, şu ana kadar Çin’den sızdırılanlar içinde en üst gizlilik seviyesinde olması ve Doğu Türkistan’daki soykırım programının elebaşlarını işaret etmesi bakımından önemli.
Kaynak : Türk solu.com