Son Dakika
Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi(TESPM) Araştırmacısı Neşet Gündoğdu kaleme aldığı ” Çin’in Bir Kuşak-Bir Yol Projesinin gerçekleşmesi ve kaderi Çin’in Türk dünyası ile ilişkilerine bağlıdır.” başlıklı yazısında Çin’in Türkiye ve ve Türk dünyası ilişkilerini ele alarak inceleniyor önemli ve çarpıcı konulara dikkat çekiyor
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Kuşak Bir Yol Planının Türk-Çin İlişkilerinde ve Türk Dünyasında Önemi” başlıklı bir makale geçtiğimiz günlerde yayınlandı. Makale, Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi’nden araştırmacı ve aynı zamanda Millat Gazetesi Ankara Temsilcisi Sayın Neşet Gündoğdu tarafından kaleme alındı ve 1. Uluslararası Türkiye Enerji Birliği Kongresi Konferansı’nda okundu ve yayınlandı.
Bu makalede, Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” inşa stratejisinin Türkiye-Çin ekonomik ilişkilerine yönelik fırsatler ile bu projenin muhtemel tehlikeleri incelenmektedir.
Makale şöyle devam ediyor: “Soğuk Savaş sonrası küreselleşme olgusu dünya düzenini yeniden şekillendirmeye başladı. 2000 yılından sonra kapitalist üretim modeli alt yapısını tamamlamıştır. Daha düşük fiyat ve kalite gerektiren yabancı yatırım büyüdükçe Çin’in ekonomik büyümesi de arttı. 2008 küresel ekonomik krizinin ardından küresel ekonomide yeni bir kutup haline gelen Çin, büyüyen ekonomik gücünü sağlamlaştırmak için 2013’te “Tek Kuşak Bir Yol” projesini ilan etti hayata geçirmeye başladı. Ancak, Çin’in bu projesi ve uygulama aşaması, en başta Türkiye olmak üzere bu projenin güzergahı olan Orta Asya Türk devletlerinin tutumuna bağlıdır.”
Kuşak-Yol’un Başarısı Doğu Türkistan Meselesinin Çözümü İle Yakından İlgilidir
Özgür Asya radyosuna bu araştırması değerlendireen Neşet Gündoğdu şöyle konuştu : ” Çin’in “Bir Kuşak Bir Yol” planına ilişkin olarak görüştüğümüz Neşet “Soğuk Savaş sonrasında Çin ekonomik gücünü ABD ile rekabet etmeye odakladı. Çin’in 2008’de uygulamaya koyduğu “Bir Kuşak Bir Yol” planı, Xi Jinping’in 2013’te göreve başlamasıyla resmen gündeme geldi. Çin’in planı aslen Türk Dünyası ve Kafkaslar olmak üzere altı farklı rotadan oluşuyor ve Türkiye ise bu rotanın en önemli ekonomik rotalarından başında gelmektedir. .
Neşet Gündoğdu, Çin’in Doğu Türkistan’daki sorunları çözememesinin Çin ile Türk dünyası arasında çözülmemiş bir düğüm yaratacağını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü : “Aslında Rusya’nın en etkili olduğu ülkeler olarak kabul edilen Orta Asya Türk devletleri bugün Çin için bir koruyucu set konumundadır. Çin’in başarısı bu set ve onun üzerinden geçişten serbest geçişi sağlayacak olan Türk dünyası ile olan ilişkilerine bağlıdır. Ancak Çin’in Türk dünyası ile ilişkilerinin farklı bir yöne doğru ilerlediğini görüyoruz. Doğu Türkistan konusu, Çin’in Türk dünyası ile ilişkilerini hassas bir noktaya taşıyor. Çünkü Doğu Türkistan’da Türk kan sistemine mensup halkların baskı altına alınması ve Çin soykırımının uluslararası medyada çokça yer alması Türk dünyasını derinden rahatsız ediyor.
Çin’in Doğu Türkistan’a yönelik politikasını yumuşatarak Türkiye ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmemesi durumunda savunduğu “Bir Kuşak Bir Yol” planının gerçekleşmeyeceğini söyledi. Türkiye, Kuşak ve Yol projesinde bu anlamda en önemli kilometre taşıdır.Türkiye, başka bir deyişle, İstanbul’da Avrupa üzerinden Akdeniz’e giden en güvenli yol, güvenli geçiş güzergahtır. Çin, Doğu Türkistan’a yönelik politikasını yumuşatarak Türkiye ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmezse, Yunanistan’ın Pire limanı gibi limanlara çok ihtiyacı olacaktır.
Çinliler,Türklerden Korunmak İçin Çin Seddini İnşa etmiştir
Tarihi kaynaklara göre Çin hanedanları, kuzeydeki Türklerden kendilerini korumak için Çin Seddi’ni inşa ettiler. Çinliler hala batıdan tarihi komşuları olan Türklere karşı bir korku duygusu günümüzde de devam ettiriyor. Çin halkı, tarihteki Türk korkusundan hala tamamen kurtulabilmiş değil.
Çin ulusunu Çin Seddi’ni inşa ederek savunmaya zorlayan korku, Çin halkının bilinçaltında hala varlığını sürdürmektedir. Bu korkunun ortadan kalkması kolay olmayacaktır. Çünkü, Çin halkına özgür bir dünyanın parçası olma özgürlüğü verilmelidir. Çin Komünist Yönetimindeki .u Panik duygusu ancak Çin’de yaşayan halklara özgürlük verildiğinde ancak, ortadan kalkacağına inanıyoruz. Çin, ekonomide yüksek bir aşamadan geçmesine rağmen, kapitalizmin temel koşullarından biri olan özgürlük kavramını henüz benimsememiştir. Bu yüzden Çin halkı bugün acı çekiyor. Önümüzdeki aşamalarda Çin’in hangi yöne gideceğini, diktatörlük peşinde koşmaya devam edip etmeyeceğini veya demokrasiye doğru ilerlemesini hep birlikte göreceğiz. Açıkçası, dünyanın geleceği bir dereceye kadar Çin’in demokrasıyı kabul etmesi veya ÇKP Diktatörlüğünü devam ettirmesi ile yakından ilişkilidir.
Kaynak : https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/bir-belwagh-bir-yol-11162021201205.html?fbclid=IwA
BENZER HABERLER