SAHİPSİZ VATAN : YETİM VE ÖKSÜZ DOĞU TÜRKİSTAN

“Sahipsiz Vatan, Öksüz ve yetim Doğu Türkistan” yazısını, Türk ve Müslüman olmasa da insanım diyenin okuması ve düşünmesi için, Sayın Dr.Mehmet Güneş’e ayırıyoruz. (aksarayhaberci.com)

Dr.Mehmet GÜNEŞ

”Yıllardır beklememize siz hiçbir Cuma hutbesinde Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm ve işkence dile getirilmediği; sağır sultanın Kızıl Çin’in Müslüman Uygur Türklerine inandığı en şen’i uygulamalardan ve vecibelerin yasaklanmasından tek bir kelimeyle de bahsedilmediği gibi, hutbelerde Uygur Türklerinin felahı için bir dua cümlesi dahi telaffuz edilmemektedir.

Haftalardır, beklememize 29 Mayıs 2021 günü okunacak olan Cuma Hutbesinin gözleriyle olanda de; Doğu Türkistan ve mazlum Uygur Türklerinden hiç bahsedilmemiştir.
Veyl olsun!..
Bu hutbeleri yazanlar, aceba; 1949 yılında Kızıl Çin tarafından işgal edilmiş, hem mağdur hem de insansız gelenleri bilenler olabilir mi?

Hutbeleri kalem alanları, ateist Kızıl Çin’in; Müslümanlığı ilk eldemiz topraklarda, ata yurdumuzlarda toplanma kamplarında ve Türk haberlerinde Uygur Türklerine akla gelmeyecek en yüksek eğitimleri, asimilasyon politikalarını uygula,

Erkekleri toplamalarına gönderdikten sonra sözde ”kardeş kamplarına (!!!???) projesiyle Müslüman’ Türklerin evlerine erkek erkekleri yerleştirdikleri, Müslümanların kadınlara, kız-Din-Kur’an ve bütün mukaddeslerin çiğnendiğini, günün camininini, düşürdüğünü hiç fark etmemiş olabilir mi?

Aceba bütün bunlar Kızıl Çin muhibbi Maoist Perinçek’in dediği gibi ”uydurma’ (????) mı aceba (?)
Yoksa bu belki mi tek bir yetkilimizden Çinzulmü aleyhine bir tek kelime işite söylemiyorum, ne yapmaya?
Aceba bazı; Doğu Türkistan’da zulüm görenlerin insan olduğunu, Müslüman olduğunu, Türk olduğunu ve mazlum olmuş mu?

Müslüman Uygur Türkleri; ”Müminler ancak kardeştir” (49/10) Ayet-i Kerimesinin kapsamını H girmiyor mu ne oynamaya?

Aceba bazı Diyanet, Yüce Dinimizin; ”Müslümannin derdiyle dertlenmeyen değil’ değildir”, ”Zulme rıza zulümdür.” İlkesini, ”Haksızlık küçük susan dilsiz şeytandır.” Hadisini bilinmiyorlar mı, ya da bir süreye unutulanlar mı?

Bazı Diyanet’ten bir öneride bulunmak istiyorum:

Aceba Uygur Türkleri ”İnsan” değil mi?
Aceba Uygur Türklerinin imanı, ”İman değil mi”?
Aceba Uygur Türklerinin hayatı, ” Hayat değil mi?
Aceba Uygur Türkleri ”Müslüman” değil mi?
Aceba Uygur Türkleri, (Muhammed Ümmeti” değil mi?
Aceba Uygur Türkleri, ”bizim soydaşımız” ‘değil mi?
“Doğu Türkistan’da kızıl firavunlar tarafından dökülen kanın hiç mi yok yok mu?
Doğu Türkistan’da dökülen kan, yoksa kan değil de kızılcık şerbeti mi?

Söyleyin hutbelerde; Doğu Türkistan’da yaşanan insan hiç olmadığı gibi İslam’ı gözden geçirmeyi sayan hiçbir inançtan sığmayan zulüm velara nedensiz soluğu yapmıyor mu?

Doğu Türkistan’da hayata bağlı olmayan insanlara, İslam’ı yok sayan ateist uygulamalarına ve mazlum Uygur Türklerini her açıdan gözden geçirmeye karşı tutum, dünyaya bakışında protesto etmesi gerekir iken, bir de kalkıp bütün bu zulüm ve ahlaksızlıkları tel’in edenleri ”hassas konuları kaşıyanlar” diye kınamaya kalkışılmasına ne demeli acaba?

Doğu Türkistan’a sahip çıkan, zalimler karşısında mazlumların yanında yer alan , Uygur Türklerinin felahı için dua eden Diyanet mensuplarına ve bilcümle mü’minlere teşekkürlerimi ve gönül dolusu selamlarımı arz ;

Doğu Türkistan’da yaşanan zulmü dünyaya duyuranlara, Uygur Türklerine beyanatları ile de olsa destek verenlere, Soydaşlarımızın umut kandillerini söndürmeyenlere ve dayanılmaz Çin zulmünü kanayan yaralarına hiç olmazsa dua merhemi sürenlere gerek duymayan dualara, mazlum din ve kan Kardeşlerinin istırabını yüreğinde duyanlara en kalbi muhabbetlerimi ve şükranlarımı arz ediyorum. ”

Hatm-ı Kelam: