Çin Nazi Kamplarının Mağduru Nursimangül: Çin Yalan Söylüyor
“Kaşgar’daki ailemin sesini duyamadan geçirdiğim Tüm bayramlarımızı hasret, hüzün,üzüntü içinde ağlayarak geçiriyorum. Doğu Türkistan’da Yaşayan Ailem, Yakınlarım arkadaşlarım benimle Telefonla Konuşmaya cesaret edemiyorlar çünkü tutuklanmaktan korkuyorlar. Bizimle konuşması onların Nazi / Toplama kamplarına hapsedilmelerine sebeptir. Tıpkı Benim Annem, babam Kardeşim gibi . Doğu Türkistan halkı yıllardan beri Ramazan orucu tutamıyor ibadetlerini Yerine getirmeleri Yasaktır. Gizli Olarak oruç tutanlar ağır bedeller ödüyorlar Türkler normalde akrabalarını ziyaret için Ahali Komitesi (Mahalle Muhtarı) ‘ndan izin almak ve onların yanlarında katacağı görevlinin gözetiminde misafir olabiliyorlar.
İşgalci Çin yönetiminin Doğu Türkistan’daki Türklere böyle zulümler yapmakta iken, da, Çin’in İstanbul konsoloslosu Cui Wei Türkiye’de bir ulusal gazeteye reklam veren güya Türk Milletine bayram kutlaması ile Doğu Türkistan mesaji vermek istiyor. Bu tavır, ne kadar aşağılık bir yalan, ne derece alçakça bir kandırmaca bu ne kadar adi bir göz boyamadır? Çin rejiminin bu utanmazlık ve arlanmazlık ürünü tavrı, Doğu Türkistan Türklerine yönelik insanlık dişi soykırım suçlarını örtbas etmek içindir.Çin, bu konuda elinden gelen tüm sahtekarlıkları kullanmaktan çekinmiyor. Ama Çin Başkonsolosu Sui Wei’nin unuttuğu bir şey var;Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da Türklere yönelik aşağılık acımasız ve vahşi insanlık cinayetlerini Türk Milleti Dış toplum ve dünya artık biliyor ve bu cinayetlere yeterli olmasa tepki gösteriyor. insanlar artık görüyor, duyuyor ve idrak edebiliyor.Çin’in bu günah yüklü yalanlarını ve sahte gösterilerin arkasındaki soykırım cinayetlerini görüyor ve biliyor artık.
Orucumuzu Gizli Tutabiliyorduk. Ancak Bayramın Neşesi ve Çoşkusu Kalmamıştı
Ben 2015 tarihinde kadar Doğu Türkistan’daki Ramazan ve ramazan bayramının kutlandığını bizzat yaşadığım için çok iyi biliyorum. Annem artık İftar ve sahur yemeklerimizi gizlemek için Kapalı mutfağımızda (Yemekler genelde avludaki yazlık mutfakda yapılıyordu) gizli gizli ve iftar sofrasını de dışarıya ışık sızmasın ve oruç tuttuğumuz bilinmesin diye dışarıya ışık sızması mümkün olmayan evmizin içinde arada kuruyordu. Babam, Abim ve kardeşim da artık Teravih namazı için Cami’ye gidemiyor ve evde gizlice kılıyorlardı. Bayramlaşmalar (Eyit Fatihası = Heyit Petisi) artık eski coşku ve neşesini kaybetmişti. Çünkü, Bayram sofralarımızda evimize zorla giren bilmediğiniz, tanımadığınız Çin Komünist Partisi bize bizimle beraberdi ve bizi kontrol ediyor ve bize zehir ediyordu.
Çin Başkonsolosu Cui Wei bu paralı kutlama reklamı ve diğer ÇKP’nin Yalan propaganda üretim makineleri ile Türk halkımızın zekası ile dalga geçmiştir. Umuyorum ki ferasetli aziz Türk Milletimiz Çin’in bu yalanlarına gerekli cevabı verilecek. Çin Başkonsulusu ve diğer ÇKP’den maaşlı Yalancılar kendi yalanlarını kendileri çalıp yine kendileri oynamaya devam edilebilir.
Atalarımız Ne demişti? : Yalancının Mumu Yatsıya Kadardır.Şimdi elektrik ve elektronik devri. ÇKP Yalanları artık yatsıdan açığa çıkmaktadır.