KAMP MAĞDURU TURSUNAY HANIM : ÇİN’İN UYGURLARA ZULMÜ TARIFSIZ,ACIMASIZ VE VAHŞİ

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Kazakistan vatandaşı eşi ile  birlikte ailesini ziyaret amacı ile gittiği Doğu Türkistan’da tutuklanarak Gulca’daki bir Çin tipi Nazi /Toplama kampına hapsedilen ve burada aylarca baskı, zulüm işkence ve  sistematil cinsel saldırılara maruz kalan Uygur Türkü kampı mağduru Tursunay Ziyauddin Çin’in Toplama kamplarındaki Uygur Kazak ve diğer Çinli olmayanlara yönelik baskı, zulüm ve işkencelerinin söz ile tarifinin  mümkün  olmadığını  uygulanan işkencelerin  çok vahşi ve acımasız olduğunu  açıkladı.

Özgün Asya radyosunun bildirdiğine göre ABD. Parlamentosunun alt kanadı  Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinin düzenlediği  “Çin’in Uygur Bölgesinde yaşayan  Uygurlar ve diğer Çinli olmayan etnik Uluslara Yönelik  Vahşet Uygulamaları”   konulu özel oturumda Kamp mağduru olarak ifade veren Tursunay Ziyauddin Çin Toplama kaldığı süreçte başına gelenleri anlattı ve Komite üyeleri Milletvekilleri ile toplantıya katılan bilim insanları ve uzmanların  sorularını cevaplandırdı.

Tunsunay Ziyauddin tanık olarak verdiği ifadesinde şunları ifade etti :” ” Uygurların  uğradığı baskı, zulüm ve işkencelere göz yumulması mümkün değildir. Çin’in Doğu Türkistan’da  Müslüman Türklere yönelik  insanlık dışı baskı, zulüm ve işkence uygulamalarına   Vicdanı ile bakanlar bu zulmün ne kadar ağır olduğunu  görebileceklerdir. Bugün  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Çinli olmayan halklara uygulanan  baskı ve zulüm  inkar edilemeyecek derecede  açık ve nettir. Aynı zamanda bu vahşet göz yumulamayacak   kadar  ağır ve bir o kadar dehşet verici ve acımasızdır. Çin yönetimi Toplama kamplarında hapsettiği  tutukluları kampın içinde ve dışında   yüksek teknolojilere dayalı gözetleme  sistemi   ile 7/24 saat  kontrol ediyor. Onlara  her türlü fiziksel ve psikolojik işkencelerle onlara zülmediyordu ” dedi.

Milletvekili İlhan Ömer: Çin’in Uygur Soykırımını İnkara Çalışanlar Var !

Bu özel oturumda konuşan Somali asıllı Müslüman Milletvekili İlhan Ömer Çin’in Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere yönelik baskı, zulüm ve insan hakları ihlallerinin  bir etnik soykırım olduğunu belirterek” Ancak, bu insanlık dışı soykırım cinayetlerini inkar eden ve bu kendi inkarcılığına başkalarını de inandırmak isteyenler olduğu gibi bu inkarcılığı kabul eden ülkeler de  ne yazık ki vardır. Sizin bu  Soykırım inkarcılarına yönelik görüşünüz nedir? sorusunu Kamp mağduru Tursunay Ziyauddin ‘a yöneltti. Tursunay Hanım  soruyu  şu sözlerce cevaplandırdı : ” Çin’in Doğu Türkistan’da Müslümanlara reva gördükleri acımasız zulme  vicdanı ile bakanlar ancak görebilirler. Günümüzde Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar ve diğer Müslüman halkların başına gelen zulüm ve felaketler  inkar edilemeyecek kadar açık ve nettir ve inkar edilmesi veya göz yumulması  asla mümkün değildir.” dedi.

Bu cevaplamadan sonra Milletvekili İlhan Ömer şunları ifade etti: “Ben devamlı olarak İslam düşmanlığını sona erdirmek için mücadele vermekteyim. Bununla beraber ve  kişiler, kurumlar ve devletlere Çin’in Doğu Türkistan Müslümanlarına  yönelik bu cinayetlerin resmi olarak işlendiğini özellikle anlatıyorum ve burada da  bunu  bir kez daha teyit etmek istiyorum. Uygar dünya’da  günümüzde işlenmekte olan  ve acımasız ve vahşi uygulamaların Etnik Soykırım olduğunun anlatılması  konusunda Toplama Kampı  mağduru  Tursunay  Ziyauddin Hanmın bu tanıklığı  çok önemli  ve değerlidir. Başından geçen  bu yüz kızartıcı  ve aşağılık bask,zulüm ve işkenceleri cesaretle anlattığı ve bizleri aydınlattığı için kendisine çok teşekkür ediyorum.” dedi.

Tursunay Ziyauddir İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye  Konuşmuştu

Çin Nazi/Toplama kamplarının mağduru  Tursunay Ziyauddin    Çin’in Toplama kampında tutuklu iken başından geçenleri  geçtiğimiz yıl ingiliz yayın kuruluşu BBC’ye bir roprtaj vererek  göz yaşları içinde anlatmıştı. Tursunay Hanım raportajinda Çin Toplama  Kamplarında   Çinli işgalcıların kendisi reva gördüğü fiziksel -Psikolojik işkenceler,  cinsel taciz ve  ve sistematik tecavüzler, bilinmeyen  iğnelerin kendisine zorla  enjekte edilmesi,tarif edilmeyen ilaçların kendisine mecburi olarak içirilmesi başta olmak üzere kendisine ve diğer tutuklu  Müslüman Türklere  yönelik aşağılama ve hakeretleri tek tek anlatmıştı. Bu raportaj uluslararası toplumda büyük yankı  uyandırmış ve şok etkisi yapmıştı.