YENİ ZELANDA DIŞİŞLERİ BAKANI MAHUTA : ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIMINI MÜZAKERE EDECEĞİZ

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MEERKEZİ (UYHAM)

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta,  Çin’in uygur bölgesindemi insan hakları ihlallerinin soykırım olarak kabul edilip edilemeyeceği konusundaki ” süreçleri ve mülahazaları'” hakkında önergenin gelecek haffta Parlamento’ya sunulacağını açıkladı.

Yeni Zelanda Parlamentosu  önümüzdeki hafta ACT Partisi tarafından önerilen ve milletvekilleri tarafından imzalanan bir önergenin Çin’in  Uygur halkına karşı soykırım eylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğini tartışmalarını isteyen bir önergeye ilişkin tutumunu değerlendireceklerini bildirdi.

Yeni Zelanda’nın yerel halkından olan Dışişleri Bakanı Nanaia Mahuta da Newshub’a yaptığı açıklamasında  Çin’in Uygurlara yönelik  soykırımı uygulamalarını  belirleyebilmek için   “süreçler ve mülahazalar” hakkında araştırmalar yapılmasını  ilgili birimlere tavsiye ve talimat verildiğini de açıkladı.

Dışişileri Bakanı Mahuta  sözlerini şöyle devam etti : ” Bu konuda hükümet olarak, daha fazla bilgi ve belgelerin  değerlendirmemiz ve  karmaşık hukuki ve gerçeklere dayalı değerlendirmeler gerektiren bu süreçte  bu insanı konu  Hükümetin hafife alabileceği bir süreç değildir.”dedi.

Dışişleri Bakanı Mahuta : Uygur Bölgesinde Yapılan Soykırım Tarifine Uyuyor mu ? 

Yeni Zelanda Dışişleri Bakanı Mahuta, Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan yerli azınlık halklara yönelik baskı,zulüm ve insan hakları ihlallerinin BM.’lerce kabul edilen  “1948 Soykırım Sözleşmesi Yasası”ndan belirtilen  Holokost tarifine uymaktadır. Ayrıca, daha önceki yıllarda Kamboçya(1978) ve     Ruanda(1990’lı yıllar) da olanları  soykırım eylemleri olarak  kabul edilmiştir. Bu konuda ne yapabileceklerimiz  hakkında  çok daha fazla  bilgi ve kanıta ihtiyacımız vardır.  Bu konuda her türlü görüş ve  tavsiyelere her zaman açığım.”  şeklinde konuştu.

Mahuta defalarca Çin’den, Çin eyaletinde neler olup bittiğini anlamak için BM yetkililerinin Sincan’a erişmesine izin vermesini istediğini belirterek bu konuda geçtiğimiz  Mart ayında,BM.lerin  “Kısıtlama olmaksızın”  Uygur bölgesine  bir ziyaret için Pekin yönetimi ile müzakerelerin başladığını Yeni Zelanda Hükümeti’nin “Çin’in  Uygur  bölgesindeki insan haklarıyla ilgili ciddi endişeleri sürekli ve kamuya açık bir şekilde dile getirdiğini de ” söyledi.

Yeni Zelanda ACT Partisi’nin Dış İlişkiler sözcüsü Brooke van Velden  28 Nisan 2021 Çarşamba günü Parlamento’da “Çin Komünist Partisi  yönetiminin Çin’de ve işgalindeki Uygur bölgesinde yaşayan etnik azınlık halklara  yönelik bastı,zulüm ve insan hakları ihlallerinin  ” Soykırım eylemleri olup olmadığı” konusunda bir  özel bir oturum düzenleyeceğini bildirdi. Sözcü ayrıca, bu yıl içerisinde  Çin’in Uygur bölgesindeki yerlı müslüman Türk azınlık olan yerli halka   yönelik baskısını insanlığa karşı suç olarak tanımlayan Kanada ve İngiltere  ve Kanada Parlamentoları ile bir “dayanışma eylemi” olarak nitelendirilmesini belirtti.

Dışileşkiler Sözcüsü ayrıca şunları de ifade etti : “Hukukun üstünlüğüne kendini adamış bir ülke olarak tüm insanların haysiyetini ve insan haklarını savunmak gibi  bir sorumluluğumuz var ve sesimizi, özellikle de vahşet eylemleri söz konusu olduğunda kaygımızı dile getirmek için temsilciler olarak kullanmalıyız. Çin en büyük ticaret ortaklarımızdan biri olmasına rağmen bu insanı konuyu  karşılıklı çıkarlarımız için feda etmemiz asla mümkün değildir. açıklyamasında bulundu. .

Holokost(Soykırımın)Tanımı 

1948 yılında imzalanan ve Yeni Zelanda tarafından onaylanan Birleşmiş Milletler (BM) Soykırım Sözleşmesi , soykırımı “tamamen veya kısmen yok etme niyetiyle işlenen çeşitli eylemlerden herhangi birini işlemek” olarak tanımlamaktadır. ulusal, etnik, ırksal veya dini grup “. Bu eylemler, bir grubun üyelerini öldürmeyi, bir grubun üyelerine ciddi bedensel veya zihinsel zarar vermeyi veya bir grup içinde doğumları önlemeye yönelik tedbirler almayı içerir.

Washington DC merkezli düşünce kuruluşu Newlines Strateji ve Politika Enstitüsü’nden  Mart ayında yayınladığı  son bir bir raporunda ” Çin’in Uygur bölgesinde yaşayan yerel halka yönelik baskı, zulüm ve insan hakları ihlallerinin   BM.lerin kabul ettiği 1948 Soykırım Sözleşmesindeki  yasaklanmış eylemleri ile birebir örtüştüğünü   açıkladı.