DOĞU TÜRKİSTAN DRAMI

Türklerin imtihanı Çinlilerle başladı Çinlilerle devam ediyor.
Doğu Türkistan’da oruç yasaklandı. Öğrencilere ve memurlara diye başladı; ama işin boyutu bu
kadarla sınırlı değil.
Doğu Türkistan’ın çektiği çileyi ne Filistin, ne ıraklılar ne ötekiler çekti ve hala çekiyor.
Gözden ırak olduğu için birçok zulümden haberimiz olmuyor. Ara sıra kurşuna dizilen insan
fotoğrafları haber olarak yapılır, sosyal medyada dolaşır. Diğer zulümler dünyadan gizli devam
ediyor.
Doğu Türkistan İslam’ın ilk yıllarındaki zulmü yaşıyor.
Doğu Türkistan’da Müslüman’ım demek kellesi koltukta yaşamak demektir.
İşin en acı kısmı; dünya, Doğu Türkistan’a gözlerini yummuş, katliamları görmezlikten geliyor.
Nasıl olsa zulüm gören Müslüman ve Türk! Kimin umurunda!
Bırakın Dünya’yı bizim umurumuzda bile değil.
Doğu Türkistan’ı yıllardır gündeme getiren milliyetçi kesim uyuyor.
Uyumakla kalmıyor, biz zamanlar Maocu ulusalcılarla kol kola girdi.
Kızıl Çinin Türkiye temsilcileri; Milliyetçilerin içine öyle güzel sızdılar ki, akıllarını teslim aldılar.
Sosyal paylaşım sitelerinde milliyetçiler, farkına varmadan Maocularla aynı çizgiye çekildiler.
Doğu Türkistan’ı savunan sadece bir avuç milliyetçi kaldı. Yeni yetme milliyetçilere sorsanız,
zaten Çin’in geçmişini bir yana bırakın haritada yerini gösteremez.
Onların işi gücü ise slogan milliyetçiliği yapmak.
Bugünkü hükümet ise Filistin, Irak, Kürt sorunu, Suriye derken, Doğu Türkistan’ı aklına bile
getirmiyor. Hiç değilse Birleşmiş milletlerin gündemine taşımıyor.
Yani kısacası; Doğu Türkistan kaderiyle baş başa kalmış, Çin zulmünde inim inim inliyor.
Ama şunu unutmamak lazım; sahipsizin sahibi Allah’tır. Ona sırtını veren asla yere düşmez.
NE Türkiye, ne milliyetçi, ne ötekisi… Allah inşallah bu oruç zulmünden sonra Zalime bir ders
verecektir. Onun için zorluk hâşâ yoktur. Yeter ki zulme uğrayan masum olsun!
Diyeceksiniz ki, bu kadar yıldır Filistin zulme uğruyor. Filistinli Masum değil mi?
Ölen çocuklar ve insanlar elbette masumdur; ama millet olarak Filistin tarihini okursanız
masumiyet yoktur. Kendi elleriyle Yahudilere arazilerini satan, Osmanlıya sırtını çeviren, sonra
Türkiye’ye karşı yıllarca terörist eğiterek gönderen Filistin değil miydi?
Ne olursa olsun bugün Filistin’e yapılanların elbette zulümdür.
Fakat Filistine gösterilen ilgi ve koruma Doğu Türkistan’a gösterilmedi. Çin ile olan ticari ilişkiler
etkilenmesin siye katliamlar üstün körü bir iki kelimeyle geçiştirildi.
Orada yaşayan insan değil mi?
Müslüman değil mi?
Peki, neden ikinci sınıf insan muamelesi yapılıyor.
Şayet Doğu Türkistan din olarak Hıristiyan olsaydı. Başta Amerika olmak üzere bütün Avrupa
ayağa kalkmaz mıydı?
Almanya’da her şehirde, her hafta sonu, Hıristiyan Çinlilere yapılan zulümler protesto ediliyor.
Yapılan zulmün fotoğrafları sergileniyor. Para toplanıyor.
Düzenleyenlere sordum:” Neden doğu Türkistan’ı da burada savunmuyorsunuz?
Onlar da kurşuna diziliyor, işkence görüyor ve binlercesi yerlerinden sürülüyor.”
Aldığım cevap aynen şu;” Orası neresi?”
Bu cevap oldukça beni etkiledi. Ama Türkiye’deki bu duyarsızlığı görünce;”Orası neresi?”
diyene söyleyecek bir söz kalmadı.
Yazdığınız yazı iyi de, nasıl yardım edebiliriz? Diyen varsa; Hiçbir şey yapamıyorsak bu aziz
mübarek günlerde Dua edelim. Duanın mesafesi yoktur. Ve dua, zalimi alt eden tek silahtır.

sağlık ve huzur dileklerimizle…

KAYNAK  : gunışığıgazetesi.com,tr/Elazığ