Dr. OlSİ JAZEXHİ : DOĞU TÜRKİSTANLI KARDEŞLERİME AÇIKLAMAMDIR

Dr. Olsi JAZEXHİ (YAZICI)

Allah’ın selami üzerinize olsun.

Allah Çin işgali altındaki Doğu Türkistan’i işgaldan baskı,zulüm ve soykırım tehdidi altındaki Kardeşlerimizi de Çin emparyalizminin bu insanlık dışı vahşetinden bir an önce kurtulmalarını nasip eylesin.

Değerli Doğu Türkistanlı Kardeşlerim,
Malumunuz olduğu üzere, ben 2019’da Çin yönetiminin daveti üzerine Vatanınız Doğu Türkistan’a gittim.Gitmeden önce Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım uygulamalarının küresel güçlerin kışkırtması veya uydurması yolundaki iddialar konusunda şüphelerim vardı.Ancak,Çin’in Nazi tipi toplama kamplarını ve orada tutulan Dindaşlarımızın gerçek durumunu görünce dehşete kapıldım

Aksu’daki kampları gezdiren Çinli yetkililere itiraz ederek bu insanlık dışı duruma isyan ettim ve tepki gösterdim.
Hepinizin malumu olduğu üzere Doğu Türkistan’dandaki ziyaretten döndükten sonra kamplarda bir şekilde çektiğim görüntüler ve resimleri kullanarak Doğu Türkistan’daki Çin Nazi Kamplarındaki durumu dünyanın önde gelen Tv.ajans ve medya organlarında ifşa ederek dünyanın dikkatini çekmeye çalıştım.

Bu arada Türkiye başta olmak üzere Katar , Kanada Almanya ve diğer dünya ülkelerine giderek Doğu Türkistan’daki Müslüman soykırımı hakkında konferanslar verdim.Bu konuda elimden geldiğince 20. yüzyılda yapılan bu vahşeti dünya kamuoyuna anlatmaya ve ilgi ve desteğini temin etmeye uğraştım

Bu arada Türkiye başta diasporada ziyaret ettiğim ülkelerdeki Doğu Türkistan toplumu ve Sivil Toplum kuruluşları ile tanışmak ve dertleşmek fırsatını elde ettim.

Doğu Türkistan diasporasını yakinen gözlemlemiş oldum

Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin bana gösterdikleri Kardeşlik ve sıcak ilgileri için özellikle teşekkür ederim.

Sizler benim çalışma ve gayretlerimizi takdir ederek onurlandırdınız. Bunun için de ayrıca minnetlerimi sunuyorum.

Bu arada Doğu Türkistanlı Kardeşlerim bu kadar ağır baskı zulüm altında iken ve etnik ve dini soykırım tehdidi altında iken.Doğu Türkistan diasporasının ülkelerindeki bu soykırım cinayetlerine yeterli derecede ve yeterli şekilde duyuramadıklarını ve kamuoyu oluşturamamaları konusundaki eksiklere bizzat şahit olarak bu duruma sizler gibi üzüldüm

Bu konu hakkında eleştirilerde bulundum. Kişisel fikirlerimi ifade ettim.

Benim Bu konudaki şikayetlerim şöyle idi ;

1- Tamamen haklı Doğu Türkistan davasının başkaları tarafından istismar edilmemesi

2- Bir hak aramanın aynı zamanada bir insanlık ve Müslümanlık davası olan bu kutsal sorunun başkaları tarafından yanlış mecralara çekilmemesi

3- Benim bizzat şahit olduğum ve her zaman takdir ve şükran duyduğum Türkiye Cumhuriyeti devletinin Uygur Türklerine geçmişte ve günümüzde yaptığı yardımlar en önemlisi Türk halkının bu konusundaki derin ilgi ve alakasını göremeyen veya görmek istemeyenlere tepki gösterdim

Bunun üzerine ben şahsen, arkasına evanjelistlerin ve siyonistlerin güçlerini almış onlardan emir alan hatta din değiştirerek İslam dininden çıkıp hristiyan dinine geçmiş marjinal sayıdaki kişiler ve onlara inanan bazı Uygur kardeşlerimizin haksız ve hukuksuz saldırılarına maruz kaldım.

Kızıl Çin’ in en büyük amacı Dogu Türkistan’da İslamı yok etmektir

Bu evanjelist misyonerlerin amaçları oradaki halkı İslam dininden uzaklaştırıp Hristiyan yapmaktır

Ben İslam olmayan Uygur’u Uygur olarak kabul etmiyorum
Türkiye’ye saldıran bir Uygur’u Uygur olarak kabul etmiyorum

Aziz Kardeşlerim,
Ben adalet, hak hukuku savunmak,vicdanımın sesini ve imanımızın gereklerini yerine getirmek için bu kutsal davaya soyundum ve ecesaretle sahneye çıktım.

Çin emperyalızmının Doğu Türkistanlı Kardeşlerimiza yönelik insanlık dışı cinayetlerini gücümün yettiği ve imkanlarım ölçüsünde uluslararası kamuoyunda anlatmağa çabaladım.

Bu çabalarım Çin yönetimini çok rahatsız etti.Çeşitli haksızlıklara ve saldırılara maruz kaldım. Öncelikle işimi kaybettim,maddi ve manevi bir çok zararlara uğradım.
Ben bütün bunlara rağmen,çıktığım yolda ve savunduğum kutsal Türkistan davasını savunmaktan asla pişman değilim ve asla pişmanlığım de yoktur. Aynı cizgimi koyurayarak bu hak.hukuk ve adalet yolunda ilerlemeye devam edeceğim.

Gerçekeleri haykırmak mazlumun yanında olmak ve onları savunmanın Allah’ın rızasını kazanmanın elbetteki bir bedeli vardır.Ben bu bedeli ödüyorum

Ancak bütün bunlar beni bu kutsal davamızı savunmaktan asla alıkoyamayacaktır.

Uygur Türkleri Kardeşlerimi ve Doğu Türkistan’ı savunmak Çin’in soykırım cinayetlerini haykırmayi ben bir insanlık ve Müslümanlık borcu olarak görüyorum
Doğu Türkistanlılar Türk olmalarının yanında inançlı ve iyi Müslümandırlar. Onların her biri benim için birer kıymetli Din kardeşlerimdir.

Bana yapılan yersiz ve haksız saldırılar, şikayetler ve sosyal medya paylaşımları aracılığı ile yapılan töhmetlere bir cevap ve sizlere de kendi düşüncelerimi bir kez daha anlatabilmek için bu açıklamayı yapamayı gerekli gördüm.

Bunun yanında elbette ki Türk-İslam davasınını şerefini ve izzetini korumak görevimi yerine getermeye devam edeceğimi ifade eder.hepinize dualarımı, selam ve muhabbetlerimi iyi dileklerimi sunuyorum
Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
Saygılarımla

Dr.Olsi YAZICI

NOT : Bu açıklama Sayın Dr.Yazıcı’nın talebi üzerine Uyghurnet.org sitemizde yayınlanmıştır.

Etiketler: Çin » Din » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » Soykırım