Son Dakika
Mirkamil KAŞGARLI
Bugün Çin’in Ankara Büyükelçisi Deng de konuşmacı olarak katılımı ile Stratejik Düşünce Enstitüsünde (SDE) “Çin’in Virüsle İmtihanı” başlıklı toplantı düzenlendi.
Toplantıya İran, ABD, Pakistan, Fransa, Letonya, Japonya, Finlandiya, Kırgızistan, Gürcistan, Moğolistan, Güney Sudan, Litvanya, Ekvator Ginesi, Cezayir ve Avrupa Birliği Delegasyonundan çok sayıda büyükelçi ve diplomat dinleyici olarak katıldı.
Ben de bu toplantıya bir gazeteci olarak katıldım ve salonda yerimi aldım.
Çin’in Ankara Büyükelçisi Deng Li konuşmasında Corona virüsü ile ilgili mücadelesinde ülkesinin yaptığı çalışmalar ile alınan tedbirleri anlattı.
Toplantı sonunda Soru cevap faslına geçildi.Ben de özgür ve demokrasi ile idare edilen hür Türkiye’nin bir vatandaşı ve bir gazeteci olarak soru sorma hakkımı kullandım.
Çin’in Ankara Büyükelçisine şu iki soru sordum ve cevaplamasını talep ettim. Sorularım şöyle idi ;
1- Çin’de virüsün yayılmasına karşı önlem olarak bütün toplu faaliyetler yasaklanırken ve okullar tatil ederken, neden Doğu Türkistan’daki toplama kampları kapatılmıyor ? Bu kampları ne zaman kapatmayı düşünüyorsunuz?
2- Doğu Türkistan’daki Çin Toplama Kamplarına hapsedilen 68 yaşındaki Annemin cesedi 2019 yılının Nisan ayında aileme teslim edildi. Bu ölümler daha ne zamana kadar devam edecek ? oldu ve daha sonra Annemin büyütülmüş resmini Çin Büyükelçisine gösterdim.
BU NASIL BİR ÇEKİNGENLİK VE NASIL BİR ÇİN’E YARANMA ÇABASI?
Toplantıyı yöneten Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Başkanı Muhammet Savaş Kafkasyalı ise benim sorduğum bu soruyu Toplantıya yapılan saygısızlık olarak gördüğünü ve benzeri soruların sorulmasına da izin vermeyeceğini ve Büyükelçi’nin bu soruyu cevaplamasına da gerek olmadığı belirterek, sorularımın cevaplanmasını engelledi.
Ben de bu hiç beklemediğim durum karşısında şaşkına döndüm ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadım. O an içimde esen fırtınaları sabırla bastırarak, adabım ve erkanımla sessiz bir şekilde oturduğum yerde öylece donakaldım. Benim sorumun niçin ve neden engellendiğine bir türlü anlayamadım ve her hangi bir sebep de göremedim. Çünkü,Türkiye demokrasi ile idare edilen fikir ve düşünce özgürlüğü yasalarla güvence altına alınan hür ve bağımsız bir ülke idi. Ben de yasaların bana verdiği bu hakkımı kullanmak istemiştim.
SDE.Başkan Yardımcısı Sayın Tan Beni Teselli Etti
Toplantı sonrası SDE Başkan Yardımcısı Sayın Alper Tan yanıma gelerek Annemin vefatı için başsağlığı dileklerini iletti ve SDE olarak Doğu Türkistan konusundaki çalışmalarını anlatmak sureti ile beni teselli etmeye çalıştı. Sayın Tan’ın bu insani ve çok iyi niyetli teselli çabaları benim hayal kırıklığım ile üzüntümü gidermeye maalesef yetmedi. Ben bu toplantı’da Çin Büyükelçisine merhum Annem ve ülkem hakkında sorular sordum ve Çin Büyükelçisi’nin cevaplaması gerekirken onun yerine Toplantı Başkanı beni bu soruları sorduğum için herkesin önünde beni eleştirdi ve onun yerine kendisi cevap vermiş oldu. Duyduğum öfke ve ruhumda esen fırtınalar hala dinmiş değil.
Acaba Çin’in biyolojik silahı olan Çin vebası Corona virüsünün bu bulaşıcı lanetli illetin bulaşma tehdidi altındaki Çin Toplama kamplarında haksız ve hukuksuz tutulan milyonlarca Uygur,Kazak,Kırgiz ve diğer Müslüman Türk Kardeşlerimin hayatı ve bu Çin Vebası virüsten koruma önlemleri ile ilgili soru sormam hangi mantık ve hangi düşünceye göre saygısızlık oldu acaba ? Hala çözebilmiş değilim.
Bu nasıl bir çekingenlik veya nasıl bir Çin’e yaranma çabası bu ?
Stratejik Düşünce Enstitüsünün sayın Başkanından neden engellendiğimi sormak isterim açıkçası.
Kaynak : Sayın Mirkamil Kaşgarlı’nın kişisel sosyal medya(facebook) sayfası
Etiketler: Çin » Dünya » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » insan hakları » kÖŞE YAZARLARI » Makale Analiz » SoykırımBENZER HABERLER