11 Ekim 2019

İŞGALCİ ÇİN, TÜRK ÇOCUKLARINI DÖNÜŞTÜREREK ONLARIN KÖKLERİ İLE BAĞLARINI KOPARIYOR

Woman and child standing outside barricaded school with Chinese signs (© Ng Han Guan/AP Images)

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Çin’in işgalindeki Uygur bölgesinde etnik Türk azınlık okulları (Çocuk Toplama ve Dönüştürme Kampları) kameralar, dikenli teller ve barikatlardan oluşan birden çok katmanla korunuyor. (© Ng Han Guan/AP Images)

Uzmanlar, Çin Hükümeti’nin Uygurları ve diğer Müslüman azınlıkları toplu olarak gözaltına almasının , fiilen yetimlerden oluşan bir kuşak ve kültürlerini bilmeyen çocuklar yarattığını belirtiyor.

Özgür Asya Radyosu Uygur Birimi’nden Alim Seytoff, Çin’in Sincan Bölgesi’ndeki Müslüman azınlıklara Çin’in yaptığı baskıyla ilgili olarakABD Dışişleri Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği 7 Ağustos tarihli panelde şunları dile getirdi: “Çin hükümeti bu çocukları yetimhanelere götürüyor ve hükümet yetimhanelerde esasen çocukların beyinlerini yıkıyor.”

Görüntünün olası içeriği: 6 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar

2017’den bu yana Çinli yetkilileri, kamplarda 1 milyonu aşkın Uygur, Kazak kökenli, Kırgız ve Sincan’da yaşayan etnik Müslüman azınlıklara mensup diğer insanları hapsetti. Kamplarda tutsaklar, etnik kimlikleriyle dini inanç ve ibadetlerinden vazgeçmeye zorlanıyor. Bazı tutukluların, cinsel taciz de dâhil olmak üzereişkenceye veya diğer insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldığı söyleniyor.

Tutukluların çocuklarıysa yetimhanelere gönderilerek yurtsever sloganlar atmaya, Mandarin Çincesi öğrenmeye ve ebeveynlerinin dini inanç ve uygulamaları hakkında kendilerine sorulan soruları yanıtlamaya zorlanıyor.

Uygur meseleleri üzerine kapsamlı haberler yapmış olan Seytoff, bu kurumların “Uygurların gelecek kuşakları, her türlü Uygur geleneğinden, Uygur eğitiminden ve İslam inancından yoksun biçimde
hükümet yetimhanelerde esasen çocukların beyinlerini yıkıyor.

Sincan’daki etnik azınlık okulları; kameralar, dikenli teller ve barikatlardan oluşan birden çok katmanla korunuyor.

uYGUR çOCUKLARININ ASİMİLE RESİMLERİ ile ilgili görsel sonucu

Sincan’daki çocukların adları bile yetkililer tarafından kontrol ediliyor. Düzenlemeler, yenidoğanlara ad verilirken bazı İslami adların kullanılmasını yasaklıyor ve çocuklara dinin öğretilmesine yönelik cezalar koyuyor.

Bağımsız araştırmacı Adrian Zenz, son zamanlarda hazırladığı bir raporda etnik azınlıkların “nesilleriyle, kökleriyle, yakınlarıyla ve kökenleriyle olan bağlarını koparıp atmayı” amaçlayan, etnik azınlıklara yönelik bir kampanyanın ele alındığı resmi bir Çin hükümeti belgesinden alıntı yapıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği paneldesöz alan diğer bir isim olan, Uygur İnsan Hakları Projesi temsilcisiNuri Türkel, Çin’in Sincan’da uyguladığı politikaların başarıya ulaşması durumunda “Uygur etnik ulusal kimliğinin yok edileceğini” dile getirdi.