Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
BM İnsan Hakları Konseyi’ndeki çoğunluğunu batılıların oluşturduğu 20’den fazla ülke, Çin yönetimine ortak imzalı bir mektup göndererek Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurlara yönelik kollektif tutuklamaları sonlandırması ve Çin Toplama(Nazi)Kamplaarda zorla tutulanların derbest bırakılmasını için çağrıda bulundukları açıklandı. .
BM.İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nce yazılan bu mektup bu konuda bir ilk olma özelliği de taşıyor.
Batılı diplomatlar aralarında Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Japonya, İngiltere, Fransa, Almanya, İsveç, Letonya, Litvanya, Estonya, Danimarka, Norveç, Kuzey İrlanda, Hollanda, İzlanda, Lüksemburg, İspanya, Avusturya, İrlanda, Belçika ve İsviçre’nin de bulunduğu toplam 22 ülke ortak mektubu imzalamış bulunuyor.
Mektupta Çin’in DOğu Türkistan bölgesinde açtıkları devasa toplama kamplarındaki yasa dışı gözaltılardan ve diğer azınlıkların yanı sıra özellikle de Uygurları hedef alan bu insanların sürekli ve yaygın olarak izlenmesi, gözetleme ve kısıtlamalarından derin endişe duyulduğu dile getirildi.
22 ülkenin ortak mektubunda şu ifadeler yer aldı:
“Çin’i, yasalara uymaya, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmeye, Sincan (Doğu Türkistan) ve Çin genelinde din ve inanç özgürlükleri de dahil olmak üzere insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı göstermeye çağırıyoruz.
Çin’i, Sincan’da (Doğu Türkistan) Uygur Türkleri ve diğer Müslüman topluluklara mensup azınlıkları keyfi gözaltılardan, serbest dolaşım haklarını ellerinden almaktan uzak durmaya davet ediyoruz”
Ayrıca Çin’e gönderilen mektupta imzası bulunan 22 devlet, Pekin yönetiminden, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’nin de aralarında bulunacağı uluslararası bağımsız uzmanlar heyetine Doğu Türkistan’a inceleme ve araştırmalar yapması için izin verilmesi ve bu ülkedeki çalışmalarında “tam erişimlerine ” izni vermesi de istendi.
ABD başta olmak üzere Batılı ülkeler, Çin’in kendi planlayıp gerçekleştirdiği Doğu Türkistan ziyaretlerinin ” Propaganda ve göz boyama amaçlı bir Tiyatrodan ibaret’ olduğunu belirtiyorlar.
üyükelçisi tarafından imzalanan 8 Temmuz 2019 tarihli mektubun Doğu Türkistan ile ilgili ortak ve net bir tutum olduğunu belirtti.
Mektubu değerlendiren Avrupalı bir büyükelçi, “Bu resmi bir adım çünkü BM İnsan Hakları Konseyi’nin resmi bir belgesi olarak yayınlanacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Mektupta, “büyük çaplı gözaltı yerlerinin yanı sıra, özellikle bölge’deki Uygurları ve diğer azınlıkları hedef alan yaygın gözetim ve kısıtlamalar” raporları yer alıyor.
BM uzmanları ve gözlemci grupları, Çin’in gözaltı kamplarında yaklaşık bir milyon Uygur ve diğer Müslümanları hukuksuz olarak tuttuğunu belirtiyorlar.
Çin yönetimi ise, Uygurların aşırılıkçılıkla mücadele için tasarlanan “mesleki eğitim merkezlerinde” eğitildiğini iddia ediyor.
BM.Üyesi devletlerden ÇİN’İN DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ NAZİ KAMPLARINI Kapatılması için hazirlanan Ortak Mektubu imzalayan Ülkeler
Bununla birlikte, ortak mektup, Genel Kurul okunan resmi bir açıklamadan veya oylamaya sunulan BM kararından daha az diplomatik ağırlık taşıyor.
Türkiye Başta İslam Ülkeleri Ortak Mektubu İmzalamaktan Kaçındılar
BM.’de görevli Diplomatlar Reuters’e verdiği demeçte, kararın bu kadar az ülke tarafından imzalanmasının nedeninin gelişmekte olan 3.dünya ülkeleri ile Türkiye başta İslam ülkelerinin Pekin’den gelen siyasi baskılar ile ekonomik ilişkilerinin bozulmasından korktukları ve Çin’in ülkelerine misilleme yapmasından endişe ettikleri için imzalamaktan kaçınmasından kaynaklandığını belirtiyorlar.
İnsan Hakları İzleme Örgüt(HRW)’nün Cenevre direktörü John Fisher yaptığı açıklamada, Çin’den “Bölgede yaşayan etnik Müslüman Uygur,Kazak ve diğer azınlıklara yönelik acımasız ve korkunç uygulamalarını ” durdurma çağrısı yaptığını ve bunun ise Çin’e karşı bir baskı olarak algılanması gerektiğini söyledi.
İngiliz yayın Kuruluşu BBC tarafından toplanan geçtiğimiz hafta Doğu Türkistan’daki Çin baskı ve zulmünden kaçarak Türkiye başta olmak üzere bir çok ülkede yaşayan mülteciler ile yapılan görüşmelerin yer aldığı 10 dakikalık bir belgesel video hazırlanarak yayınlanmıştı. Bu belgeselin tanıklarının birinin ifadesine göre bölge’deki sadece bir kasabadadan ana baba ve ebeveyinleri tutuklanarak Toplama kamplarına hapsedilen ve bu yüzden sahipsiz ve kimsesiz kalan 400’den fazla çocuk bulunduğunu açıklamıştı.Ayrıca yurt dışında yaşayan Uygur ailelerin 2 yıldır ülkelerindeki aileleri,eşleri ve aileleri ile hiç bir şekilde haberleşemediklerini çünkü internet,telefon ve sosyal medya dahil her türlü haberleşme kanallarının Çin yönetimince engellendiğini bildiriyorlar.
Bölge’de yaşayan Müslüman Uygurların toplama kamplarına kapatma nedenlerinin bireylerin inancını ifade – dua etme – dini inançlarına göre kıyafetler giyme erkeklerin sakal bırakmaları ve Türkiye başta olmak üzere özellikle Müslüman ülkeler ile diğer denizaşırı devletlerde yaşayan aile bireyleri,yakınları veya dostları ile bağlantı kurmalarının gösterildiğini belirtiyorlar.
Çin’in İngiltere Büyükelçesi BBC. TV.’da katılıdığı bir canlı programda çocukların sistematik olarak ebeveynlerinden ayrıldığı ifadelerinin gerçek olmadığını iddia ederek reddediyor.
1.- https://www.bbc.com/news/world-asia-china-48935356?fbclid=
2.- https://tr.euronews.com/2019/07/10/22-ulkeden-cine-dogu-turkistan-tepkisi-kitlesel-gozaltilar-derhal-durdur-uygurlar-serbest?fbclid
BENZER HABERLER