Son Dakika
ÇKP-Faşist yönetiminin işgali altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türklere karşı Çin işgal yönetiminin baskı,zulüm ve soykırım uygulamaları dünya medyasının dikkatini çekmeye ve gündem oluşturmaya devam ediyor. ABD.merkezli LOS ANGELS TİMES gazetesinin muhabiri Umar Farooq (Ömer Faruk)’un İstanbul’da yaşayan Uygur Türkleri ile yaptığı söyleşi ve haber yorumu adı geçen gazetenin 17 Eylul 2018 tarihli nüshasında yayınlanmış olup,Türkçe tercümesini aşağıda bilgilerinize sunuyorz.(UYHAM)
Yurt dışında yaşayan Uygur Gençler Çin’deki baskılar, Haberleşme Yasağı baskı ve tutuklanması sebebi ile Ailelerinden koparılmıştır.
ÇİN,MÜSLÜMAN UYGURLARI ÜLKELERİNDEKİ AİLELERİNDEN KOPARDI
Ömer FARUK( Umar FAROOQ) Los Angles Times 17.09.2018
15 yaşındaki Adil Ahmet. son kez Şubat 2017’den beri Çin’in Uygur bölgesinde (Batı Sincan bölgesinde) Uygur ana vatanında yaşayan annesi ile telefonla görüştü.O tarihten beri telefon ve diğer haberleşme kesildi. Annesi ve ailesiyle hiçbir bağlantısı olmamıştır.
O.son telefon görüşmesinde Annesinin “Babanın polisle ilgili bir sıkıntısı var. Sakın ülkene geri dönme !” dediğini anlattı. Kendisinin Mısır’da din eğitimi almak ve Arapça öğrenmek için geldiğini de belirtti.
Ahmad bu telefon görüşmesinden birkaç gün sonra tekrar Annesini aramayı denediğinde, telefon bağlanmadı ve Ağabeyi ve yakınlarına ait diğer telefon numaralarının de hiçbiri işe yaramadığını anladı. Ailesinin durumu ile ilgili olarak en Son bir amcasının ailesi ile yaptığı görüşmesinde Amcasının da tutuklandığını haberini aldı. Daha asonraki günlerde tekrar denedi ama, amcasının telefon numarasının de çalışmadığını görüşmelere kapatıldığı anladı.
Ahmed ve Kardeşi, Çin’e geri gönderileceğinden korkarak, Türkiye’ye taşındı.
“Ailemin canlı mı yoksa ölü mü, yoksa bu kamplarda mı olduğunu gerçekten bilmiyorum” dedi.
Bu Uygur Gençler, Çin’de yaşayan akrabalarından kendilerini bulamayan on binlerce Uygur’dan biridir. Müslüman Ailelerinin, binlerce yıllık Müslüman ve Uygur kimliğini terk ederek ,onun yerine ateist veya laik bir Çin dini(ÇKP Öğretisi) ile değiştirmeyi kabul etmesini amaçlayan büyük çaplı bir sosyal mühendislik kampanyasına sürüklenip atılmadıkları ve yurt dışından yaşadıkları için kendilerinden endişe etmeye bıraktılar.
Ağustos/2018 ayında, Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Komite yayınladığı bir raporda , Uygur bölgesinde yaklaşık 1 milyon Müslüman – çoğunlukla etnik Uygurlar’ın, diğer azınlıklar Kazak,kırgiz ve diğer Müslümanların ” Dinsel Aşırılık. – Terörle Mücadele ” bahanesiyle kendilerine hiç bir suç isnad edilmeden ya da yargılanmadan Kollektif Toplama Kamplarına hapsedildikleri tahmin edildiğini açıkladı.
BM. Bölge’de yaşayan Uygur nüfusun % 10’nun Toplama Kamplarında Gözaltında Tutulduklarını Açıkladı
BM.Irk Ayırımcılığı İle Mücadele Komitesinin toplantısında Çin Yönetimi Uygurların keyfi olarak alıkonulduğu yolundaki raporu reddetti ve Uygur Bölgesinde “Eğitim merkezleri diye bir şey yoktur” ve olanlar da “Mesleki eğitim ve istihdam eğitimi sağlayan Tesislerdir. Çin yönetimi sadece “Şiddet içerikli Terörist faaliyetlerden şüphelenilenlerin göz altına alındıklarını iddia etti.
Los Angles Times, Çin’de yaşayan ailelerinin reeducation kamplarına(Yeniden Eğitim Merkez-Kamplarında) tutuklanarak yerleştirildiğini düşünen 11 etnik Uygur ile konuştu ve kendilerinden son iki yılda, Çin makamlarının kendilerine baskı ve aileleri üzerinden tehdit ve şantaj yaparak dayattıkları gibi, Çin’e geri dönüp dönmeyecekleri konusunda düşünceleri soruldu.
Uygurlar uzun süredir Pekin tarafından yoğun bir gözetleme ve kontröl ve incelemeye tabi tutuluyor. Çin yönetimi bunun bölgedeki bir avuç Aşırı İslamcı Terörizm ile İslamcı aşırılığın yükselişini engellemek için uygulamaya konulan kısıtlamalar olduğunu ileri sürüyor.
BENZER HABERLER