Son Dakika
Çin’de iktidarı elinde bulunduran Çin Komünist Partisi’nin resmi yayın organı olan Global Times gazetesinde Türk-Çin ilişkilerini analiz eden bir makale yayınlanmıştır. ÇKP Merkez Komitesi Propaganda Birimine direkt bağlı olan ve Çin yönetiminin resmi görüşlerini yansıtan bu yazı’nın ” Global Times’ın bir editoryal bir makalesidir.” notunu özellikle eklemesi dikkati çekiyor.
Yazı’da Türkiye-Çin yakınlaşması hakkında Türkiye’nin artık “Uygur sorununa” karışmayacağını, Türkiye ve Çin arasında sorunlar bulunmadığını, ve Türkçülük Turancılık fikirlerinin bugünkü Türkiye’de hayat bulamayacağı yolunda Türkiye’nin iç politikasına müdahale ve Hükümranlık haklarına saldırı niteliği taşıyan ifadeler de yar alıyor.
ÇKP Yönetimi Türkiye’ye karşı haddini aşan ve küstahça ifadeler de kullanıyor. Türkiye’nin Kore savaşına BM.Koalisyon Ordusuna bir Tugay göndermesini ise “ABD’ye yardım göndererek Çin’e Karşı Savaştı” suçlamasında bulunmaktan de geri durmuyor. ÇKP yönetiminin resmi görüşünü yansıtan bu yazı’da Çin’in güya fikir özgürlüğü ve hür medyanın var olduğu demokratik bir ülke olduğu süsü verilmekte ve “Bazı Çevreler” sinsi ve yalan ifadesi üzerinden Türkiye’ye aba altından sopa göstermekten ve küstahçe tehdit etmekten çekinmiyor. ÇKP’nin bu makale/ Analizinde ayrıca,Çin Irkçılığının hadsiz büyüklenme ve sonsuz kibrinin örnekleri de dikkati çekiyor. Çin’in Türkiye’ye bakış açısını en üst düzeyde yansıtan bu yazı, siz değerli Uyghurnet.org okurları için Türkiye Türkçesine aktarılmış ve aşağıda bilgilerinize sunulmuştur. (UYHAM)
Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile 26 Ağustos 2018 Cumartesi günü yaptığı bir telefon görüşmesinde, Çin’in Türk hükümetinin güvenlik ve ekonomik istikrarı koruma çabalarını desteklediğini belirterek, Pekin’in gelişmekte olan ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerin yasal haklarını korumaya hazır olduğunu belirtti. . Çavuşoğlu da Türkiye’nin Çin ile stratejik diyalogu güçlendirmeye ve karşılıklı çıkarlar temelinde Pekin ile işbirliğini derinleştirmeye hazır olduğunu söyledi.
Ankara’nın Washington ile arasındaki şiddetli anlaşmazlık konusunda şu anda herhangi bir gevşeme belirtisi göstermiyor. Giderek artan sayıda bir çok siyasi analist, iki ülke aralarındaki uçurumun kapatılmısının (köprülenmesinin) zor olduğuna inanıyor. Buna göre Çok yönlü bir diplomasi ve karşılıklı ilişkiler Türkiye’nin odak noktasına dönüşecektir.
Orta Doğu bölgesinde etkili bir güç olan Türkiye’nin dış ilişkileri ile güncel diplomasisini yeniden düzenleyerek ayar vermesi stratejik olarak dünyayı etkileyecektir. Wang ve Çavuşoğlu arasındaki telefon görüşmesinden yola çıkan Pekin, Ankara’nın stratejik iletişimi güçlendirme isteğine olumlu yanıt verdi. Çin ve Türkiye, özellikle Çin’in küresel projesi olan “Bir Kuşak-Bir Yol(Kemer ve Yol inisiyatifi ) ile ilgili olarak, aralarındaki işbirliğini derinleştirmek için yeni fırsatlara sahiptirlar .
Ancak, Çin kamuoyunun Orta doğu’daki olay ve değişimlere yeterince ve tam olarak cevap vermediği fark edilmeketedir. Ancak, bazı çevrelen ( bazı insanlar ) buna rağmen, daha önceki Çin-Türk ilişkileri konusundaki anlayışlarını sürdürüyorlar. Ankara’ya karşı olan ihtiyatlı yaklaşımın yeni değişimlerle ve bağlarla yeniden ele alınması mevcut olumsuzlukların bertaraf edilerek (bağların uyumunu ) geçersiz kılmaları gerektiğini savunuyor. Ayrıca, bu çevreler Türkiye’nin Çin’in uzattığı dostluk eline kayıtsızca yanıt vermesi gerektiğini belirtiyorlar.Tüm Orta Doğu ülkeleri arasında Türkiye’nin son 50 yılda Çin’i en çok sıkıntıya sokan ve neden ülke olduğuna inanıyorlar. Ankara, 1950_1953 yılları arasında cereyan eden Kore Savaşına Türk Tugayı’nı Kore’ye ABD’nin yanında ve onun müttefiği olarak Çin’e karşı savaşmak için gönderdi. 2000’lı yılılarda uçak gemisi Varyag’ı Boğazlardan geçirmesi talebine çok zor izin verdi . Çin’den alacağı HQ-9 füzesini satın alma konusunda çok tutarsızlık gösterdi. Çin’e karşı hilekar davrandı ve ikili oynadığına inanıyorlar..
Türkiye’nin En Kabul Edilemez Tutumu Doğu Türkistan Ayrılıkçılarını Desteklemesi
Bütün bunların içinde Türkiye’nin en kabul edilemez tutumu ise Doğu Türkistan(Xinjiang) ayrılıkçı güçlerini desteklemesi oldu. ( Sincan sorununa yakıt eklediğidir.) Türkiye’deki bazı unsurlar ayrılıkçı duyguları teşvik etti, Sincan’daki bazı radikallerin Ortadoğu’ya yasa dışı olarak girmesine yardımcı oldu .Çin’in Sincan’da yürüttüğü etnik politikası konusunda sorumsuzca açıklamalar yaptı.
Çin-Türkiye ilişkileri karmaşıktır, ancak bu karmaşık ilişkiler yumağı iki ülkenin stratejik iletişimi ve işbirliğini genişletmesini engellememelidir. İki ülke arasında çözülemeyen her hangi bir çelişkili sorun yoktur. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 2015 yılında Çin’i ziyaret ettikten sonra, Türkiye – Çin ilişkilerini aktif olarak destekledi. İki ülke arasındaki işbirliğine ait anlaşmazlıkların artık gerilerde (ardında) kaldığı görüldü. Bu ziyaretten sonra Çin-Türkiye ilişkileri daha iyi bir ivme kazandı ve daha iyi yönde değişim gösterdi.
Çin, Türkiye’yi de pek de çok dikkate almamalı. Çin yönetimi Çin’in gücü ve misyonuyla uyumlu ve pragmatik vizyona göre işbirliği yapacak dost ülkelere ihtiyaç duymaktadır. Türkiye’nin Çin’in ulusal çıkarları üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Türk-Çin ilişkilerinde avantajlar aranmalı ve dezavantajlardan kaçınmalıyız.
Türkiye, Çin’in stratejik ortaklarından biri olabilirken, Doğu Türkistan(Sincan) sorunu yüzünden olumsuz bir rol oynayabilir. Türkiye’yi Çin’in stratejik ortağı olarak şekillendirmek, Ankara’nın Doğu Türkistan (Sincan’a ) sorununa müdahale etmesini engelleyebilir. Çin, Türkiye’ye karşı daha karşılıklı olarak daha aktif bir politika izlemelidir.
Aslında, Çin ile Türkiye arasında önemli ve büyük anlaşmazlıkları yoktur. . Pan-Türkizm düşüncesi günümüzde ( bugün) Türkiye’de hayat hakkı bulamaz (hayatta kalamaz.) Türkiye, bazıları Çin tarafından da paylaşılan gerçekçi zorluklarla karşı karşıyadır. Pekin, Türkiye ile yakın ilişkileri yararlı bir seçim olduğu için Ankara ile her konuda dost ve ortak olmaya çalışmalı.
İki ülke arasında karşılıklı dostça ilişkiler geliştirmek stratejide ve ekonomide karşılıklı yararlar sağlayacaktır. Ancak, gelişen bu ilişkiler Ortadoğu’nun en büyük ekonomisi olan Türkiye’ye önemli ölçüde yardım sağlamak anlamına gelmez. Avrupa ülkeleri, Türkiye’nin en büyük ticaret ortakları olarak, bu ülkenin Çin ile ekonomik işbirliğini güçlendirmesi için çok fazla alan bırakmaktadır.
Çin toplumu bu durumu en iyi şekilde algılayabilirse ( iyi anlarsa,) Çin kamuoyu ülkenin Türkiye ile ilişkilerinin geliştirilmesi ve iletişimin güçlendirilmesi için daha yararlı olacaktır ve iki ülkenin kalkınmasını ve işbirliğini destekleyecektir.
NOT : Bu yazı Global Times’ın bir editoryal bir makalesidir. opinion@globaltimes.com.cn Resim ve editör : Liu Rui / GT
Kaynak : www.globaltimes.cn/content/1116209.shtml
Etiketler: Çin » Dünya » Ekonomi » Genel » Görüş Yorum » Gündem » Haber » Makale Analiz » Röportajlar » SiyasetBENZER HABERLER