Son Dakika
Ülkemizin tarihi ve büyük kentlerinden ve Anadolu’da kurulan Selçuklu Devleti’ne başkentlık de yapmış Konya’da “Unutul(may)an Vatan : Doğu Türkistan” konulu bir konferans düzenlendi. Konya merkezli Hilal Eğitim Vakfı’nca organize edilen bu Konferans 25 Kasım 2017 Cumartesi günü Vakfın Merkezinde yapıldı.
Saat 13,45 ‘de başlayan Konferas Ankara Üniveersitesi DTC.Fak.öğretim Üyesi ve Dünya Uygur Kurultayı Genel Sekreteri Doc.Dr.Erkin Emet tarafından verildi.
Konferans Hilal Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Halil Ayhan’in açış konuşması ile başladı. Ayhan,Vakfın bu haftaki konferansında Türk-İslam dünyasının en mazlum ve mağduru durumunda olan Doğu Türkistan’ı gündeme getirerek Konya halkına ve özellikle Üniversite gençliğine bu konuda güncel bilgiler iletmek amacı ile tertip ettiklerini belirterek şunları söyledi “ Doğu Türkistan günümüzde Türk-İslam dünyasının kızıl elmasıdır.Doğu Türkistan’dan çok kötü haber ve bilgiler alıyoruz ve çok üzülüyoruz.Çin yönetimi uluslar arası dengeler ve küresel güçler ile ülkelerin Ortadoğu’ya odaklanmasından yararlanarak Doğu Türkistan’da her türlü hak hukuk ihlalı yapmakta ve büyük bir soykırım uygulamaktadır. Çin ekonomik gücünü kullanarak ülkelere ve uluslar arası topluma baskı yapmakta ve Uygur Türkü Kardeşlerimize karşı icra ettiği bu baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını kamu oyunun bilgisinden pervasızca gizlemeye çalışmaktadır. Çin ‘in bu insanlık dışı uygulamalarını kabul etmemiz mümkün değildir. Zulmün sonu hüsrandır.Kim zulmediyorsa ve insanlara insan gibi muamele yapmıyorsa mutlaka bunun karşılığını görecektir. İnsanlık tarihi zalimlerin ibretlik akibetleri ile doludur.Buradan Doğu Türkistanlı Kardeşlerimize dualarımızı ve manevi desteklerimizi yolluyoruz ve özellikle onları unutmadığımızı belirtmek istiyoruz.” Dedi ve Konferansı vermek üzere Doç.Dr.Erkin Emet’i kürsüye davet etti.
Doç.Dr.Emet konuşmasına Hilal Eğitim Vakfı’na bu konferansı tertip ettiği için teşekkür ederek başladı ve Doğu Türkistan’irnTürk tarihindeki yeri ve önemi üzerinde durdu.Türk tarihinin,Doğu Türkistan merkezli Türkistan coğrafyasından başladığını ve Anadolu’dan gelmemizden önceki bütün geçmişimizin bu ülkede bulunduğunu belirtti. Türk dilinin ilk Lugatı olan DLT.’ün Kaşgar’da yazılmış olduğunu, Türklerin ilk siyaset,felsefe ve hukuk kitabı olan Kutadgubilik’in yazarı Yusuf Has Hacip’in Kaşgar’da ebedi uykusunu uyumaktadır. Bu nedenle Doğu Türkistan meselesi Türk Milletinin milli bir davasıdır ve öyle de olmaya devam edecektir.” dedi.
Doc.Dr.Emet daha sonra Doğu Türkistan’daki Sor Gelişmeler üzerinde durdu ve şunları söyledi ;” Doğu Türkistan’da 68 yıldır işgal,sömürge ve asimilasyon yürütülüyor.Ancak,2017 yılının 01 Nisan tarihinde sadece Doğu Türkistan’da uygulanmak üzere “Aşırılık ve Terörle Savaş” yasası adında 50 maddelik bir yasa yürürlüğe kondu.Bu yasanın esas amacı Uygur Türklerini dinlerinden,milli ve manevi kimliklerinden ayırarak onları assimile ederek dönüştürerek yok etmektir. Bugün Doğu Türkistan Türklerinin namaz kılmaları,Kur’an Okumaları,Cami’ye gitmeleri Hac ibadetlerini yerine getirmeleri,çocuklarına dini bilgiler ve hatta sofra duası öğretmeleri dahi yasaklanmıştır. Kadınların tesestürlü ve erkeklerin sakallı olarak dışarı çıkmaları cezaya müciptir. Bu yasağa uymayanların tesettürlü kıyafetlerine zorla el konulmakta ve erkeklerin sakalları zorla kestirilmektedir. Kur’ani kerim,dini kitaplar ve hatta duvarlara asılan ayet,dini ibarelerin yazılı olduğu çençeveler ve Kabe resimleri dahi yasak kapsamına alınmıştır.Uygur Türklerinin kendi köyü veya mahallesinden diğer köy ve mahalleye gitmeleri dahi izine tabidir.Türklerin 24 saatlık yaşamı gözetim ve kontrol altındadır.Sokaklarda insanların Cep telefonları kontrol edilmekte ,dini içerikli bir ses.yazı veya görüntü bulunduğu takdirde tutuklanmakta ve terör suçu ile yargılanmaktadır.Çin yönetimi Doğu Türkistan’daki baskı ve zulüm ile yetinmemektedir. Türkiye ve Mısır başta olmak üzere yurt dışında kendi imkanları ile öğrenim gören Uygur gençlerini ailelerine baskı v şantaj yaparak ülkesine geri dönmeye zarlamaktadır. Çin Mısır polisi ile birlikte Uygur öğrencileri tutuklayarak zorla Çin’e iade etmiştir. Bu ülke’de yaşayan binlerce Uygur öğrenci Türkiye’ye çeşitli yollardan gelerek sığınma talebinde bulundular.
Doğu Türkistan Davası ve Türkiye
Doğu Türkistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerin her zaman devam ettiğini ve hiç kesilmediğini söyleyen Dr.Emet, Uygur Türklerinde “Işık Batı’dan yanı Türkiye’den gelir.” şeklinde bir deyim olduğunu hatırlattı.Uygur Türkleri Türkiye ve Türk halkını kendisine örnek ve model olarak kabul etmektedir.Türk kamu oyu her zaman Doğu Türkistanlı Kardeşlerinin ve onun davasının yanında ve takipçisi olmuştur. Özellikle 05 Temmuz 2009 Urumçi katliamı sonrasında Başbakan olan şimdiki sayın Cumhurbaşkanımızın “ Urumçi’de olanalar adeta soykırımdır. Bu katliamı yapan Sorumluları adalet önüne Çıkarılmalıdır.” tarihi çıkışı çok önemlidir ve bu tarihi çıkış ve söz Doğu Türkistan’da çok daha ağır katliamların olmasını engellemiştir. Ancak,15 Temmuz 2016’dan sonra durum değişmiştir. ABD ve batı ülkelerinin Darbeci hainler konusunda Türkiye karşıtı tutum izlemeleri ve ülkemizi uluslararası ilişkiler noktasında Rusya ve Çin ile daha yakın ilişikiler kurmasına yol açmıştır. Özellikle Çin stratejik Müttefik ilan edilmiş ve ekonomik ilişkiler gün geçtikçe ilerlemektedir. Çin Türkiye ile olan bu ilişkilerinde Doğu Türkistan meselesini sürekli ön plana çıkarmaktadır.Uygur Türklerinin demokratik ve barışçıl ve yasal yollardan hak ve hukuk aramalarını ve ülkelerindeki Çin ve baskı ve soykırımını dillendirmesini “Terörist eylem “ olarak tanımlamaktadır.
ÇKP yönetiminin başı devlet başkanı Xi geçtiğimiz Nisan ayında yaptığı bir açıklama’da “Doğu Türkistan Çelik bir Korugan içinde korunacaktır.” ve soykırımcı durumu başlatmıştır. Ağustos ayında Çin’in sanal bir örgüt olarak ortaya attığı “Doğu Türkistan İslami Hareketi” adlı örgütü Türkiye’nin Terörist örgüt olarak kabul ettiğini Çin dış işleri bakanının ağzı ile açıklamıştır.Halbuki, 40 yıldır ülkemizde bebek,çocuk demeden insanlarımızı katleden PKK terör örgütü Çin’in terör listesinde bulunmamaktadır. Bebek katılı Öcalan’dan Çin resmi medyasında daima Kürdistan İşçi Partisi (PKK) genel sekreteri olarak söz etmektedir.İlişkiler karşılıklı saygı adalet ve hakkaniyet temeli üzerine kurulmalı ve yürütülmelidir. Mazlumun kimliği sorulmaz.Mazlum Yaradanın nazarında hak ve hukukça aynıdır. Bugün Arakan,Filistin,Moro ve diğer mazlum Müslüman topluluklar Türk devleti ve halkı tarafından himaye edilimektedir.Ancak,bu Kardeşlerimizden daha kötü durumda olan Doğu Türkistan Türkleri onlar kadar ilgi ve desteğe maalesef erişememektedir. Doğu Türkistan’da Çin’in baskı,szulüm ve soykırım uygulamaları en üst seviyede sürmektedir.Doğu TÜrkistanlı Kardeşlerinizi unutmamanızı ve dualarınızda yad etmenizi diliyor ve beni sabırla dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.”sözleri ile konferansını sonlandırdı.
Daha sonra Hilal Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Halil Ayhan ile Avrasya Uluslar arası İnsan Hakları Platfomu Başakanı Abdullah Buksur sahneye gelerek bu konferansın anısına Dr.Erkin Emet’de bir hatıra tablosu takdim etti.
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Ülkücülerinin bu Doğu Türkistan konferansına katkılar sağladı.
BENZER HABERLER