ÇOK UZAKLARDA BİR ŞEHİT : ABDULHAMİT DAMOLLAM

Dr. Seyfi Şahin

Dr. Seyfi Şahin

Abdülhamit Damollam; Alim, fazıl, çalışkan, dindar bir kişi idi.
Kaşgar ilinin Dokkuztaş Mescidi’nin imam hatibi idi.
Kanaat önderi ve alimdi.
Daha önce de bir eğitimci olarak,
İngilizce, Arapça, farsça ve Türkiye Türkçesi üzerinde kurslar açmıştı.
Yüzlerce öğrenci yetiştirdi.
***
Bu faaliyet ve çalışmaları asla siyasi değildi.
Silahlı bir örgütte değildi.
Hiçbir kanunsuz iş yapmamıştı.
Ancak Çin hükümetinin son çıkardığı,
Devlet terörü yasasına göre,
Kendisi, çocukları, torunları, gelinleri ve kardeşleri de tutuklandı.
Hapishanede işkence edilerek,
Daha önce söylediklerinin yanlış olduğunu yazılı olarak açıklamasını istediler.
Bunu ret etti.
Önce psikolojik baskı, arkasından da fiziki işkence uyguladılar.
80 yaşında olan bu kıymetli alim,
Hapishanede şehit oldu.
Cenazesini ailesi içerde olduğu için bir hafta sonra diğer yakınlarına verdiler.
Ölümü hakkında rapor verilmedi.
Otopsi yapılmadı.
Alelacele gömüldü.
Onunla ilgili, Uygur asıllı Çin polisi;
Özgür Asya radyosuna bilgi verdi,
Nazarbağ 4 ve Dokkuztaş Mescidi imam hatibi olduğu,
Bir hafta önce öldüğünü, ancak daha fazla bilgi veremeyeceğini söyledi.
***
Çin kocaman bir devlet olmasına rağmen,
Kanunsuz hiçbir suçu olmayan, sadece milli dini ve beşeri bilgiler veren,
Alimleri, kanaat önderlerini,
Vatanı ve milleti için meşru zeminde mücadele eden kişileri,
Suçsuz günahsız alıp sorgulamakta,
İşkence etmekte, hatta yıllarca hapiste tutmaktadır.
Dolaysıyla insanlık suçu işlemektedir.
Halbuki, Çin yönetimi; birleşmiş milletler anayasasına imza atıp,
Hukukun üstünlüğüne, insan haklarına ve demokrasiye saygı göstereceğini,
Taahhüt etmiş bir devlettir.
Kanun dışı hareketi olmayan böyle kıymetli kişileri,
Ailesi ile birlikte hapse koyup işkence etmesi,
Çok çirkin bir uygulamadır.
Ta, Mao zamanından beri Çin, Doğu Türkistan halkına,
Bu tür işkenceler yaparak,
Onlara gözdağı vererek, halka baskı yapması,
Dini hayatını engellemeye çalışması,
Oruç tutanları yatırıp ağzına su dökmesi,
İnanç ve düşüncelere olan saygısızlığı da ayyuka çıkmıştır.
Çin topraklarında onlarca etnik topluluk vardır.
Bunların dinleri, milliyetleri,
Dilleri farklıdır.
Sadece Uygur Türklerine yapılan bu işkence asla affedilemez.
Unutmamalıdırlar ki, Uygur Türkleri,
Kıyamete kadar yaşayacak ve ayakta kalacaktır.
Damollam’ı rahmetle anarak, Çin hükümetini kınıyorum.
Önümüzdeki Cuma günü Hacı Bayram camiinde gıyabi cenaze namazı kılınacaktır.
Mekan-ı cennet olsun…