logo

trugen jacn

ÇOK UZAKLARDA , ANCAK KALBİMİZDEKİ TÜRK YURDU : DOĞU TÜRKİSTAN

 

Mehmet  KÖYLÜOĞLU

Bugün yine efkârlandım. Yüreğimin derinliklerinde, kanayan bir yaramı hatırladım. Bu konuya dokunmadan geçemeyeceğimi anladım. Yüzlerce yıl, prangalanmış, zulme uğramış, işkenceye tabi tutulmuş Doğu Türkistan’daki, Uygur Türklerinin, dışlanmış ve sahipsiz haline dokunmak istedim.

Bu konuda Yavuz Bülent Bakiler’in “TÜRKİSTAN TÜRKİSTAN” kitabını gözyaşlarımla okumuştum. Yavuz Bülent nasıl başlıyor:

“Öz yurdumu çarmıha germişler kırk yerinden,

Unutmam kırk yıl geçse acımın üzerinden

Vurulan bir ceylana yanar gibi derinden

Ulu Türkistan’a yanarım.”

Filistin’den Filipin Müslümanlarına kadar sahip çıkılmasına rağmen, bunların adı bile ağızlara alınmıyor.

Zambiya’ deki Müslümanlar için gözyaşı dökenler, Doğu Türkistan Müslümanları için ne yazık ki tek kelime etmiyorlar.

Zulümler ebedi değildir.

Rabbimizden en büyük dileğim bunlarında özgürlüğe kavuşmasıdır. Dualarımız, bu sahipsiz, bu dışlanmış, bu kimsesiz Uygur kardeşlerimizden esirgenmemelidir.

Şimdi size, Doğu Türkistan’dan turnaların kanadıyla bile haber alınmayan yıllarda, gözyaşlarını Tanrı dağları’ndan, Toros dağlarına köprü yapan, büyük şair’in dörtlükleriyle yazımı sürdüreceğim.(Y.Bülent Bakiler)

“Rüzgârla savrularak sessiz sedasız

Irmaklarla akarak

Uçup giden güzelim kırlangıçlara bakarak

Türkistan’ı hür sandım”

Ben, Arif Nihat’ın dediği gibi; Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü diyenlerdenim ve bunun için üzerime düşen görevi harfiyen yaparım.

Büyük Türk milletinin mutlu ve güçlü olması yolunda yürüyenlerdenim. Milletimi aşk derecesinde sevdiğim için, Türk milliyetçiliğini benimsediğim için, Mevlana’ları, Ahmet Yesevi’ leri ve diğerlerini iyi tanıdığım için mutluyum.

Her aydın, her Müslüman, her vatansever, aramızdaki Lawrens’leri görmelidir. Bu emperyalizmin son oyununu bilmelidir.

Tanrı dağları resimleri ile ilgili görsel sonucu

Biz bunları bırakıp, Yavuz Bülent Bakiler’in duygularıyla noktalayalım;

“Görmeden göstermeden Taşkent’i, Buhara’yı

Urumçi’ ye varmadan atsız-pusatsız

Bir başıma yorgun-argın kolsuz bacaksız

Türkistan’da dost gönüller kazandım

Tanrım, bir gün acaba diyebilecek miyim?

Vuslatın yüzüme nakışladığın nurlar

Bir komşu bahçesine uzanır gibi huzurla

Türkistan toprağına uzanacak mıyım?”

 

Kaynak : http://www.antalyasonhaber.com/yazi/uzaklardaki-turkler-yazi-id-2214.html

Etiketler: » » » » » »
Share
833 Kez Görüntülendi.