“ İSLAM CUMHURİYETİ “ İRAN İLE İSLAM KARŞITI VE ATEİST ÇİN ARASINDA ASKERİ İŞBİRLİĞİ

Uygur haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
İslam Cumhuriyeti İran ile İslam karşıtı ve düşmanı ateis komünist Çin yönetimi arasında yıllardan beri devam eden siyasi, askeri,dini,kültürel,ekonomik ve ekonomik ilişkilerin gün geçtikçe güçlendirilerek devam ettirildiği biliniyor.
Geçtiğimiz hafta iki ülke arasında imzalanan bir askeri anlaşma ile İslam Cumhuriyeti Ordusu ile İslam Karşıtı Komünist Çin ordusunun  terörle ortak mücadele ve her iki ülke silahlı kuvvetleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi için ortak askeri manevralar yapacakları bildirildi.
Özgür Asya Radyosunun AP.Haber Ajansı ile İran Tv.’nu kaynak göstererek verdiği bilgilere göre söz konusu anlaşmanın  14 Kasım 2016’de İran Savunma Bakanı General Hüseyin Dihkan ile Çin Savunma bakanı Cang Vençuen arasında imzalandığı açıklandı. Haberde İran ile Çin,söz konusu askeri işbirliği anlaşması ile “Kendilerine Karşı Yönelik Terör Tehdidine karşı birlikte karşı koymak ve ortak hareket etmek” için işbirliği yapacakları ve bu işbirliğine hazır oldukları belirtildi.

Çin’in  Amacı  İslam Ülkelerini Yanına Alarak Doğu Türkistan Macadelesini  Çökertmek

Siyasi gözlemciler, Çin’in  komşu olmadıkları halde  İran ile askeri  ve Terörle mücadele konusunda anlaşmalar yapmasının esas amıcının 30 milyon Müslüman Doğu Türkistan halkına İslam ülkelerinin de kendileri ile müttefik oldukları  algısını yaratarak manen çökertmek ve mücadele azmını kırmak olarak  yorumluyorlar. Pakistan’ı arka bahçesi haline getiren Çin, son zamanlarda Suudi Arabistan ile de çok sıkı işibirliği içinde  bulunuyor. Suudi Arabistan’da da  Araplardan bir Çin lobisi oluşturulduğu,yönetim kontrölündeki Suudi basınında Çin’i  Doğu Türkistan’daki baskı,zulm ve soykırım uygulamalarını görmemezlikten gelen ve hatta  bu konuda Çin’i öven yazılara sık sık rastlanıyor. Çin’in baskısı ile bu  Umre ve Hac’ca gitmek isteyen Müslüman Uygur Türklerine vize veremedikleri de bir gerçek. Bu ülke’de yaşayan ve Uygur aydınlarının Doğu Türkistan davasına yönelik basın üzerinden yürüttükleri çalışmaların Çin’in baskısı ve yönlendirmesi ile  yasaklandığı biliniyor.İran bu konuda Çin’in iğfal ettiği son islam ülkelerinden biri olmaktadır.
Uzmanlar,son yıllarda Çin ile İran arasındaki ilişkilerin gün geçtikçe güçlenmesine dikkate çekerek bu ilişkilerin iki ülke arasındaki olağan ilişkilerin ötesine geçtiği “İslam Cumhuriyeti İran ile İslam düşmanı  ve Ateist Çin arasındaki bu ilişkilerin tamamen gayrimeşru bir siyasi bir izdivaç konumunda  seyrettiğini  belirtiyorlar.

İran – Çin İlişkileri ve Doğu Türkistan
İran ile Çin arasındaki ilişkilerde Doğu Türkistan sorunu tarihi süreçte önemli bir gündem olarak  var olagelmiştir. İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi’nin 2000’lı yıllarda gerçekleşen Çin ziyareti esnasında ısrarla Kaşgar’ı ziyaretini, gezi programına alması çok dikkat çekici olmuştur.Cumhurbaşkanı Hatemi,İran devlet geleneğinde ziyaret edilen bir ülkedeki İslam toplumunun mutlaka ziyaret edilmesi gerektiğini ,Doğu Türkistan ziyaretinin kabul edilmemesi halinde ziyaret programının iptal edilebileceğini ileri sürerek programa Kaşgar ziyaretini de dahil etmiştir. Kaşgar’ın ünlü Eyidgah Camii’nde Cuma namazını kılmış ve Uygur Türkleri ile görüşmüştü.Ayrıca, 05 Şubat 1997 Gulca katliamında İran,Endonezya ile birlikte Çin’e tepki gösteren İslam ülkesi olmuştur.
Daha sonra iş başına gelen İranlı yöneticiler bu islamı hassasiyeti gösterememişlerdir. Çin işgal yönetiminin 2009’da Urumçi’de yaptıkları Katliamında Güney Azerbaycanlı Türk Kardeşlerimizin Uygur Türklerini destekleyen ve İşgalcı Çin yönetimini protesto den barışçıl gösterileri sert bir şekilde bastırılmış ve onlarca kişi tutuklanmıştır.Bunların bazılarının hala hapiste oldukları söylenmektedir.
İran yönetimi inanç konusunda de Çin’in sinsi tertip ve oyunlarına alet olmuştur. Çin işgal yönetimi Uygur Türklerinin dini inanç noktasında birlik ve beraberliklerini bozmak amacı ile Şii mezhebinin Doğu Türkisan’da yayılması için iran ile işbirliği yapmaktadır. İran’ın Kum kentindeki Şii Medreselerinde onlarca Uygur Türkü din adamının öğrenim için gönderildiği ve Şii mezhebinin öğretileri ile birlikte Doğu Türkisan’a dönerek yine Çin’in yardımı ile Şii guruplar kurmaya çalıştıkları söylenmektedir.
Ayrıca,İran’ın Çin ile nükleer çalışmaları birlikte yürüttükleri ve İran’ın nükleer denemelerinin bir bölümü bu ilişkiler çerçevesinde Doğu Türkistan’ın Lop Nor bölgesindeki Nükleer Tesislerde gerçekleştirdikleri  ifade edilmektedir.