Son Dakika
Abdurrahim Tileşov Ötkür,Doğu Türkistan Türklerinin 20.yüzyılda yetiştirdiği düşünür,ünlü şair ve yazarlarının en önde gelenlerindin biridir. 1946 yılında 11 Bitim olarak adlandırılan anlaşmalardan sonra Doğu Türkistan Eyalet yönetimi resmen kurulur. Karma Eyalet Hükümeti Doğu Türkistan’da Türklerin ilk kez yönetimde yer aldığı bir hükümet olarak bilinmektedir. Eyalet hükümeti’nde yer alan Dr.Mesut Sabri Baykuzu(Hükümet Başkanı) Mehmet Emin Buğra (Bayındırlık Bakanı ve daha sonra Başbakan Yrd.cısı ) ve İsa Yusuf Alptekin( Hükümet Genel Sekreteri) ‘lerin oluşturduğu ” Dinimiz İslam,Milletimiz Türk ve Vatanımız Şerki Türkistan” şiarı ile yürütülen Üç Efendiler Hareketi içinda öncü olarak yer alır. Bu hareket Doğu Türkistan Türklerinin son yüz yıldaki sosyal,kültürel ve siyasi tarihinde bir ilk’tir. Yüzyıllar süren iç karışılıklar,savaşlar ve 1759’da başlayan Çin istilası ve ardından işgalı ile küllenen ve tamamen söndürülmeye çalışılan muhteşem tarihi,kültür ve medeniyetinin yeniden harlanarak parlatılması hareketidir. Doğu Türkistan’da yaşayan başta Uygur Türkleri olmak üzere Kazak,Kırgiz,Özbek,Tatar,Salur Türkleri ile diğer etnik toplumların de hep beraber bir kez daha tekrar kaynaşmasıdir. Türklerin Yeniden kendine dönme, bastırılan ve tahrip edilen Türk-İslam kültür ve medeniyetinin yeniden ayağa kaldırılması, yeniden yaşanmasının sağlanması ve geliştirilmesi hareketi olarak tarihe geçmiştir.
Abdurrahim Tileşov Ötkür’ün Ülkesi ve Milleti için yapacağı edebi katkı ve hizmetleri 1946 yılında kurulan ve Doğu Türkistan Türklerinin tarihte ilk kez yönetimde yer aldığı eyalet yönetimi devrinde “Üç Efendiler ” hareketi ile birlikte tanınmıştır. Onun edebi faaliyetleri 1980’lerde zirveye ulaşır ve vefatına kadar bir birinden değerli eserlerle devam eder.
HAYATI VE EDEBİ ŞAHSİYETİ
Abdurrahim Tileşup Ötkür,1923 yılında Kumul’da orta halli bir ailede dünyaya gelmiştir.Anne ve babasını dört yaşındayken kaybeden Ötkür’ü,dedesi Tileş Beğ ticaretle uğraşan yakın dostu Osman Hacı’ya evlatlık olarak verir. Osman Hacı, Doğu Türkistan’a komşu ülkelere ticaret amacı ile sık sık seyahat eden güngörmüş, okumuş ve ziyalı bir kişidir. Bu nedenle evlatlık olarak aldığı yakın dostunun torunu Ötkür’ü iyi şartlarda yetiştirmeye özen gösterir.Ötkür,önce dini bir okula başlar. Ötkür,daha öğrenim yıllarında klasik eserlerden aldığı zevki şöyle dile getirir:”Dini mektepte okuduğumuz klasik eserler içinde halkın evliya olarak bilidiği bir Halk Aşığı Ozanın yazdığı ” Sofi Allah Yar ” adındaki manzum bir kitap idi. ,Bu kitabın dilini anlaşılır ve tesirli; vezninin ise yankılı olmasıyla beni cezbetmişti.Onun için ben iki bin mısradan oluşan bu kitabın büyük bir kısmını ezberlemiştim.” diye yazmaktadır.
Ötkür, daha sonraki yıllarda Osman Hacı’nın kayınvalidesi Marihan Ana’ dan hikaye ve masallar dinlemeye başlar. Okumaya çok meraklı olan ve aynı zamanda ufak ufak şiirler de yazabilen Şair Osman Hacı’ nın kardeşleri tarafından zor işlerde çalıştırılır ve bir süre dağlarda çobanlık yapar.O,bu günlerini eserlerine yansıttığuna dair şunları söyler:”Kaşgar gecesi adlı destandaki ”Meni sorisang,tağ’da bağ’da pada bakkan bala idim”(beni sorarsan dağda bayırda sürü otlatan ve Çobanlık yapan bir çocuktum. ) mısraları işte bu günlerin unutulmaz hatıraları olarak eserlerine yansımaktadır. Ötkür,ilerde kaleme alacağı İZ adlı romanının konusunu oluşturan Kumul çiftçiler ayaklanması ile Tömür Helpe (Timur Halife) öncülüğünde gerçekleşen halk ayaklanması hakkındaki ilk bilgileri çobanlık ettiği sırada kendisine dostluk eden çoban Rozi’den öğrenmiştir.
Ötkür’ün dini okula gittiği yıllarda Kumul halkı, yapılan zulümlere karşı başkaldırır. Bu ayaklanma sonunda Kumul’daki bütün okullar kapatılır ve Kumul halkı evini ve yurdunu terketmeye zorlanır. Osman Hacı da ailesi ile birlikte Çin’in komşu Gensu eyaletine göç etmek zorunda kalır ve bir süre orada kalır.Ötkür, okula gidemediği için eğitimini evde Marihan Ana’nın ın yanında devam ettirir.Bu sırada Marihan’dan dinlediği ve ezberlediği hikayeler,masallar,atasözleri ve Marihan Ana’dan dinleyip öğrendiği Tapma Tapışmaklar (bilmeceler) onun edebi yaratıcılığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır.
Kumul ayaklanması bastırıldıktan sonra 1934 yılında Osma Hacı, ailesiyle birlikte geri döner ve Kırgizistan sınırındaki Aksu vilayetinin Uçturpan kentine giderek yerleşir. Uçturfan,o yıllarda sadece ziraat ve ticaret merkezi olmakla kalmayıp aynı zamanda önemli bir kültür ve eğitim merkezidir. Ötkür, burada fen bilimleri eğitimi görür ve 1936’da lise tahsilini yapmak üzere Urumçi’ye gönderilir.Liseyi Urumçide okuyan Ötkür, 1939’da Ülkenin tek yüksek öğretim kurumu olan Xinjiang Enstitüsüne kayıt yaptırır. Ötkür için üniversite adeta yeni bir dünyanın başlangıcı olmuştur. Okuldaki bazı öğretmenler Sovyetler Birliğine tabi Özbekistan’da yüksek öğrenim gören ilk Türk aydınlarıdır. Ötkür, Rus ve diğer Türk boyları edebiyetlarıyla üniversite yıllarında tanışır. Puşkin, Lermontov, Tolstoy, Abdullah Tukay, Ömer Muhammedi, Turdi Hasan gibi yazarların eserlerini okur ve onlardan aldığı ilhamla okul gazetelerinde ilk şiirlerini yazarak yayınlamaya başlar.
Kendisi yazdığı bu ilk şiirler için şunları söylemektedir:”İlk yıllarda şiir yazmaya çok hevesliydim.Fakat,bu şiirlere hakiki şiir demek mümkün değildi. Bunlar, sadece kafiyeli sözlerden ibarettir.Maharetim daha sonra gelişti.Şiirlerimi artık hevesle değil,coşkun bir ilhamla yazmaya başladım.” sözleri ile ifade etmektedir.
Ötkür’ün edebi faaliyetleri 1939-1940 yıllarında başlar. Çin – Japon savaşının hala devam ettiği bu yıllarda Ötkür’de vatanperverlik duygusu ağır basmıştır ve bu natemalı günlerde ve gelişen olaylardan derinden etkilenir ve aldığı ilhamla ilk Vatan ve Millet temalı şiirini yazar. Bu eser ise lirik bir destandır. şiir,daha sonra Temmuz 1942 tarihinde Urumçi’de yayınılanan resmi Xinjiang gazetesinde yayınlanır. Ayrıca,Ötkür’ün devam ettiği yüksek okul’da Çinli ilim adamlarından aldığı felsefe, siyasi iktisat ve edebiyat dersleri de onun edebi hayatının temelini ve zeminini oluşturmuştur.
şair, 1942’de Xinjiang Enstitüsü’nü iyi dereyle bitirdikten sonra kültür ve eğitim işleriyle ilgilenmeye başlar.Önceleri orta okul öğretmenliği yapan Ötkür,daha sonra gazete yazarı olur. Xinjiang Gazetesi ve Altay gibi dergilerde baş yazar muavinliği görevinde bulunur. Rusça,Arapça ve Özbek Türkçesi ile yazılan eserleri okur. Uygurca’nın eski gramerlerini inceler.Daha sonraları Sovyetler Birliği’nde ‘Taşkent’te) yayımlanan ”Şerk Hakikatı ” ( Doğu(nun Gerçeği) ”Kazak Eli” (Kazak Yurdu ) dergileri aracılığıyla klasik edebiyatla,en önemlisi aruz vezniyle yazılmış şiirlerle tanışma ve onlardan faydalanma şansını elde eder.
Ötkür, daha sonra ”Keng Kanat Laçin”(Geniş Kanatlı Şahin)ile ”İyul Boranliri” (Temmuz Fırtınaları) adlı şiirleri yazar. Bunlarda Şincang Gazetesinin 1942-1943 tarihli sayılarında ve Yeni Nur dergisinde yayınlanır. Ayrıca Ötkür’ün yine 1942’de yazdığı ” Bir Tamçe Kandin Milyon Çiçekler” (Bir damla kandan milyon çiçekler) adlı bir perdelik dramı aynı yıllarda tiyatro eseri alanında birincilik ödülünü kazanmıştır.
1943 yılının sonlarına doğru Ötkür, parçalanarak şehit edilen ünlü Uygur şairi Lutfulla Mutellip’le birlikte ”Çin Moden = ”dramını yazar.Bu eserde Türk İslam geleneklerinden zorla uzaklaştırılmış rejimin işbirlikçisi eski Derebeylerin kendi milleti olan Uygur halkına çektirdiği zulüm ve işkenceler çok ayrıntılı bir şekilde anlatılır. Bu sahne eseri halk tarafından büyük bir ilgi ile karaşılanır ve aylarca sahnelenir. 1943 yılında ise,Urumçi’de iktidardaki Militarist Faşist Çinli Cellat General Şing Sisay’ın yürüttüğü Çin devlet terörü artık zirve yapmış ve bıçak kemiğe dayanmıştır. Bunun üzerine Gulca başta kuzey vilayetlerinde halk Şeng yönetimine karşı topluca ayaklanırlar. Daha sonra bu ayaklanmalara öncülük edenler, şiirleriyle milliyetçiliği destekleyenler cezalandırılır. Bu yüzden Ötkür’de 1944’te tutuklanarak hapse atılır.1945 yılında serbest bırakılan şair, eski görevine yeniden devam eder.
Ötkür, 1945’te tercümanlık,klasik edebiyat araştırmacılığı ve öğretmenlik hizmetlerinde bulunur.Onun 1945’ten sonra yazdığı şiirleri Doğu Türkistan’daki Çin baskı ve zulmünü açık ve nete olarak ortaya sermesi bakımından çok önemlidir. Bunlar arasında TANG ŞAMALLARİ(Tan Ruzgarları) TELKE HEKKİDE KOŞAK ‘telke dağı Hakkında Koşaklar) BÖŞÜK ELLİYİ(Beşik Ninnisi), DENİZDEN SADA (Deniziden Gelen Ses) BAŞ ERGİM (Baş Eğmek) vb. şiirlerini sayabiliriz.
Daha sonraki yıllarda siyasi ortam,diğer Uygur şairleri gibi Ötkür’ü de temkinli ve daha ağır başlı şiirler yazmaya sevkeder.Buna uymayan şairler cezalandırılır.Lutfulla Mutellip bu yüzden çok trajik bir şekilde Aksu’da katledilir. Türkiye’de öğrenim görerek ülkesine hizmet için dönen Türkçü şair Kurban Koday bu yıllarda tutuklanarak hapsedilir.
Ötkür’ün ”Yürek Mungliri”(Yürek dertleri)adlı şiir kitabı 1946’da;Tarım Boyları ise 1948’de yayımlanır.Onun Kaşgar Keçesi (Kaşgar Gecesi)adlı destanı da bu yılların ürünüdür. Bu şiirler toplamı ise,daha sonraki yıllarda neşredilecektir. Ötkür’ün bu ünlü destanı, 1981’de Pekin’de düzenlenen Azınlık Milletler 1.Edebiyat ve Şiir yarışmasında ( İcadiyet Mükafatı Müsabakasında) birincilik ödülüne layık görülmüştür. Ötkür,1947-1948 yıllarında edebiyat ve sanat araştırmacılığıyla daha fazla ilgilenir ve ilmi makaleler yazar. ‘Navayi İzini Boylap” (Nevai’nin İzinde) adlı inceleme yazısı 1948’de Erk gazetesinde yayınlanır. Bu yazıda, Nevai’den sonraki Uygur Edebiyatı tarihi üzerinde Ötkür’ün değerlendirmeleri yer almaktadır.Onun,’Milliy Tiyatirçilik Sen’itinin Hususiyeti Neme”? (Milli Tiyatro Sanatının Özellikleri Nedir ?) adlı incelemesi ise,Uygur edebiyatı ve sanatı’nın tarihteki yeri ve gelişimi hakkında çok önemli bir makale olarak kabul edilmektedir.
1949’dan sonra Doğu Türkistan’da yeni bir işgal dönemi başlamıştır. Meydana gelen siyasi hadiseler şair ve yazarların yazma hürriyetlerini kısıtlamış ve hatta ortadan kaldırmıştır. Bu yasağa karşı gelenler ise ağır suçlarla cezalandırılmışlardır. Ötkür’ün 1949-1968 arasında şiir yazmamasının sebebi bundandır.
Elimizdeki mevcut kaynaklarda şairin aralıkılarla toplam 20 yıl kadar hapis hayatı yaşadığı belirtilmiş; fakat, kesin yıl ve tarih tarih verilmemiştir. Ötkür, büyük bir ihtimalle bu yıllar arasında uzun süre hapis yatmış ve bu nedenle eser verememiştir diye düşünülmektedir.
Ötkür’ün son yıllardaki yazdığı eserlerine kendine özgü fikirleri, tarihi ve siyasi olaylara da açıkça yansımıştır. Doğu Türkistan’ın 20 yüzyılın ilk yarısındaki siyasi çalkantılar,isyanlar,ayaklanmalar ve dramatik tarihi olaylar ve Doğu Türkistan halkının yaşadıkları dini,milli,sosyal ve psikolojik durumu ve sosyal hadiseler ve ve eserlerinin ana temasını oluşturmaktadır. XX
1966-1976 yılları arasında devam eden ve ” 10 yıllık afet dönemi” diye adlandırılan kültür Devrimi esnasında zor günler geçiren şair,bu yıllarda Mao’yla birlikte”Dörtlü Çete’nin”yaşattığı karanlık günleri dile getiren şiirleri yazmaya başlar. KÜZ KİÇİSİ(Güz Gecesi) İÇEY KEŞKER ŞARABİDİN (Keşker İçkisinden İçeyim), YANGUSİ TAN MEŞ’İLİ (Yangsui Tan Meşalesi) ve rubaileri bu karanlık ve afet yıllarını anlatan eden önemli örneklerdendir.Çin Komünist partisi merkezi komitesinin 3.umumi toplantısında şair ve yazarların yazma hürriyetini geri verilmesi sonucunda Ötkür 1980’den sonra edebi faaliyetlerini hızlandırır ve coşkulu,heyecanlı şiirler yazmaya başlar. YANRAT VETEN MUKAMİNİ, (Coştur Vatan Makamını) BAHAR KELDİ, BOĞDA ANAM, ULU ANA HEKKİDE(Ulu Annem Hakkında) ÇÖÇEK (Masal), GÜL ve AZĞAN ŞE’İR ve ŞA’İR (Yolunu Şaşıran Şiir ve Şair) bu döneme ait şiirlerindendir. Ötkür, 1980’li yıllarda dikkate değer bir çok makaleler de yazmıştır. Ötkür’ün Ömür Menzilleri adlı külliyatı ile İZ adlı romanı 1985 yılında yayınlanır.1930’lu yıllarda DOğu Türkistan Milili Macadelesini anlatan belgesel roman niteliğindeki bir diğer tarihi romanı Oyğaqnğan Zemin (Uyanan Topraklar) ‘in yayınlanma karihi 1988’dir.
1981-1986 yılları arasında Xinjiang İctimai Fenler (Sosyal Bilimler) Akademesi’nin Edebiyat Bölümünde başkan yardımcılığı görevinde bulunan şair,1986 yılında ABD’nin Los Angeles şehrinde gerçekleştirilen Uluslararası İlmi Muhakeme Toplantısına Çin ilim adamlarına temsilen katılmıştır. Bu uluslar arası Sempozyumda Yusuf Has Hacip’in ünlü eseri Kutadgu Bilig hakkında önemli bir tebliğ sunmuştur.
Bu dönemde Abdurrahim Ötkür’ün bazi Şiir vee romanlarının orta okul ders kitaplarında da yer almıştır. Bazı eserleri ise Japonca ile birlikte Özbek,Kırgız ve Kazak Türkçelerine de aktarılmıştır. Türkiye’de ise , ounun Urumçi’den öğrencisi olan A.Şekur Turan tarafından Türkiye Türkçesine aktarılmış bir kaç şiiri de vardır.
Ötkür, ilmi çalışmalarını Çin Yazarlar Cemiyeti, Şinjiang Batı Asya Araştırmaları Cemiyeti,Uygur Klasik Edebiyatı Cemiyeti,Şinjiang Edebiyat ve Sanatçılar Birliği, 12 Mukam İlmi Cemiyeti vebenzeri mesleki ve araştırma kurumlarında devam ettirmiştir. Son zamanlarda Kutadgu Bilig, Divanu Lügati’t-Türk ve Kısasü’l Enbiya gibi tarihi klasik eserlerimizi çağdaş Uygur Türkçesine aktaran komisyonlarda yer almıştır.
ABDURRAHİM ÖTKÜR’ÜN ESERLERİ
Abdurrahim Ötkür çok yönlü bir şair ve yazardır.Onun,şiir ve roman çalışmalarıyla birlikte bir çok önemli ilmi araştırmaları da bulunmaktadır. Elimizdeki kaynaklarda Ötkür’ün 500’den fazla şiiri olduğundan ve bunların 3 külliyat ile iki destanda toplandığından bahsedilmektedir. Bize,bu külliyatlardan Tarım Boyları ve Ömür Menzilleri ile Kaşgar Keçisi (Kaşgar Gecesi) adlı destanları ulaşabilmiştir.
Yürek Mungliri (Yürek Tınıları) adı verilen bir destaninin olduğu biliniyorsa da bu eser,henüz bizim ise elimize geçmemiştir. İlmi yayınlardan Uygur šeiriyitidiki Aruz Vezni Toğrisida (Uygur şiirindeki Aruz Vezni Hakkında) ve Kumul Makamlarinin Özgiçilikleri Toğrisida (Kumul Makamlarının Özellikleri Hakkında)adlı iki yazısı elimizde mevcuttur.Diğer makaleleri ise çeşitli kaynaklardan tespit ve temin etmiş bulunmaktayız.
1 – Şiirleri :
Tarim Boylari: Bu külliyat 1948’de Tiyanşan Neşriyatı tarafından çok az sayıda basılmış ve daha sonra yasaklanmıştır.Eser,1945 ila 1948 yılları arasında yazılmış 25’i manzum,3’ü mensur olmak üzere 28 şiiri içine almaktadır.Şiirlerde Arap alfabesine dayalı Çağatay yazı dilinin imlası kullanılmıştır.
Ömür Menzilleri :Bu eser Şincan Yaşlar-Ösmürler Neşriyatı tarafından birinci baskısı 1988’te;ikinci baskısı ise 1994’de yapılmıştır.Eserde Arap alfabesine dayalı yeni imlayla yazılmış 4’ü mensur 143 adet şiir vardır.1945 ila 1984 yılları arasında yazılmış şiirlerini içine alan bu kitaptaki 11 şiir daha önce Tarim Boyları adlı kitapta yayımlanmıştır.
Kaşgar Kiçisi(Kaşgar Gecesi) :1948-1949 yılları arasınnda yazılan şiirlerinin toplamı olan bu eser,eserin,Şincang Halk Neşriyatı tarafından ilk neşri 1980; ikinci baskısı ise 1983’te yapılmıştır.Arap alfabesi ve fonetik imlayla yazılan bu destanda 11 bölüm bulunmaktadır.3700 mısradan oluşan bu lirik destanda halk diline yakın canlı bir dil kullanılmıştır.Eserde,Leyla ile Kerim adlı iki Uygur gencinin evlenme uğruna çektikleri sıkıntı ile birlikte Uygur halkının 1940’lı yıllardaki sosyal hayatı anlatılmaktadır.
Yürek Munliri : 1946 yılında yayımlanmıştır. Elimizdeki kaynaklardan bu eser hakkında ayrıntılı bilgi edinememiştir.
2 – Romanlar :
İz :Tarihi konulu bu roman,Şincan Halk Neşriyatı tarafından ilki 1985 yılında olmak üzere iki kez basılmıştır.1907’deki Kumul’lu çiftçilerin ayaklanması ile 1912’de Timur Helpe (Timur Halife) öncülüğünde başlatılan meşhur halk ayaklanması eserin konusunu oluşturur.Yeni imlayla ve Arap alfabesiyle kaleme alınan bu eserde 28 bölüm bulunmaktadır.
Oyğanğan Zemin :Üç ciltten oluşan bu romanın birinci cildinin ilk baskısı 1988’de;ikinci baskısı ise 1989’da şincan Helk Neşriyatınca yapılmıştır.Eserde 1931 yılında Hoca Niyaz Hacı liderliğinde gerçekleşen Kumul ayaklanması ile birlikte Doğu Türkistan’ın o dönemdeki siyasi,iktisadi ve içtimai durumu anlatılmaktadır.Arap alfabesine dayalı yeni imlayla yazılmış bu eserin birinci cildinde 18 bölüm vardır.Eserin ikinci cildi de yayınlanmıştır.
3 – Tiyatro Eserleri :
Tamçe Kandin Milyon Çeçekler(Bir Damala Kandan Yeşeren Milyon Çiçekler) Ötkür, tek perdelik bu dram tarzı tiyatro eserini 1942’de yazmıştır.Eser,aynı yıl tiyatro eseri dalında ödüle layık görülmüştür.
Çin Moden :Ötkür’ün Lutfulla Mutellip’le birlikte 1943’te yazdığı tiyatro eseridir.Eserde,Uygur halkının çektiği sıkıntılı günleri dile getirilmiştir.
4 – Makaleler :
Ötkür’ün ilk makaleleri 1948 yılına rastlar.”Navayi İzini Boylap”(Nevai’nin İzinde) adlı yazı Erk gazetesinde yayımlanır.”Milli Tiyatro Sanatının Hususiyetleri Nelerdir”?adlı yazı da aynı yıllara aittir.
Ötkür’ün,1980’li yıllarda yazdığı ilmi makaleleri şunlardır:
5 – Aktarmalar (Tercüme = Uyarlama yaptığı Eserler):
ABDURRAHİM ÖTKÜR’ÜN ÜNLÜ İZ ŞİİRİ ( Orjinal Uygur Türkçesi ile)
Yaş iduk uzun seperge atlanıp manganda biz,
Emdi atka mingudek bopkaldi ene nevrimiz.
Az iduk müşkül seperge atlinip manganda biz,
Emdi çong kervan atalduk, kaldurup çöllerdi iz.
Kaldi iz çöller ara, gahi davanlarda yene,
Kaldi ni, ni arsılanlar deşti çölde kevrisiz.
Kevrisiz kaldi dimenğ yulgun kızargan dalida,
Gül çiçekke pürkünür tangla baharda kevrimiz.
Kaldi iz, kaldi menzil, kaldi uzakta hemmisi,
Çıksa boran, köçse kumlar, hem kömülmes izimiz.
Tohtimas kervan yolida gerçi atlar bek oruk,
Tapkusi bu izni bir kün, nevrimiz ya evrimiz
İZ ŞİİRİ (Türkiye Türkçesi)
Genç idik, uzun sefere atlanıp çıkkanda biz,
Şimdi ata binecek, oldu torunlarımız.
Az idik zorlu sefere atlanıp giderken biz,
Şimdi büyük kervan anıldık, bıraktık çöllerde iz.
Kaldı iz çöller ara, gahi zirvelerde yine,
Kaldı, Nice Arslanlar ıssız, çöllerde kabirsiz.
Kabirsiz kaldı deme, ılgın kızarırken yaylada ,
Gül çiçeğe bürünür, yarın baharda kabrimiz.
Kaldı iz, kaldı menzil, kaldı uzakta cümlesi,
Çıksa boran, göçse kumlar, hiç gömülmez izi’miz.
Beklemez kervan yolunda gerçi atlar çok zayıf,
Bulacak hiç olmasa, bu izleri NEVRİMİZ YADE EVRİMİZ
( Nevre= Torun, evrimiz = Torunlarımızın çocukları)
Etiketler: Dünya » Edebiyat » Eğitim » Genel » Görüş Yorum » Kültür Sanat » Makale Analiz » Sanat
BENZER HABERLER