Son Dakika
6 yıl önce bugün, Ramazan’ın 29 gününe rastlayan 8 Temmuz 2014’te Yarkent’in İlişku kenti Çin işgal ordusu tarafından ağır silahlarla bombalandı. 3 Yerleşim bölgesi haritadan silindi. 3-5 bin kişi arasında tahmin edilen masum Müslüman Uygur Türkü öldürüldü. Yarkent-İlişku katliamını dönümünde aziz Şehitlerimizi Rahmet ve Minnet ile anıyor, işgalci ÇKP Faşist katillerini en güçlü şekilde lanetliyoruz.
Hamit Göktürk /UYHAM
Doğu Türkistan’da kurulan son bağımısız Uygur devleti olan Saidiye Hanlığı’nın başkenti ve önemli kültür merkezlerinden, Yarkent’te İşgalcı Çin büyük bir katliam yapmıştı. Yarkent’in 12 Km.kuzey doğusundaki bölge’nin sayfiye yeri olan İlişku kenti’nde İşgalcı Çin Doğu Türkistan’da yaptığı en ağır katliamlardandan berine imza atmıştır.
Çin Tv.larında sadece İlişku Kent Komitesi Levhası haber olarak yer almıştır.
İlişku Olayalarının Sebepleri
28 Temmuz 2014’te Ramazan bayramı arafesi akşamı bir evde toplanarak kuran-i Kerim okuyarak ibadet eden kadın ve çocuklar İşgal polisi tarafından Karokol’a götürülerek hapsedildi.Bunu haber alan hapsedilenlerin aileleri Karakol’a giderek İşgalcilardan eş ve çocuklarının serbest bırakılmasını talep ettiler. Sömürgeci Çinli İşgalcılar masum sivil halkın bu barışçıl ve insani taleplerine ateşle karşılık verdiler.Bunun üzerine bölge halkı Karakol’da görevli İşgal Polisini rehin aldılar.
Katliam Başlıyor
Bunun üzerine Yarkent merkez’de konuşlu Çin işgal ordusu kente giderek tanklar,toplar ve diğer ağır silahlarla masum sivil halkın oturduğu evlere topyekun bombaladılar.Çinli işgalcılar bununla de yetinimediler.Çin’den özel antıterör Birliği adı verilen ve her kıpırdayan nesneye ateş etme yetkisi verilen Üniformalı Katiller Sürüsü de bu katliama iştirak ettirildi. Bununla da yetinmeyen Çinli işgalcılar,bir Çin Havacılık Şirketi’nden İnsansız Hava Aracı(İHA.) kiralayarak İlişku,Aral,Ordanlık,Tağarçı ve civar bölgeleri havadan gözetleyerek keşif yaptılar.Çin savaş uçakları bölgeye günlerce bomba yağdırdı.Savaş Helikopterleri alçak uçuş yaparak evlerine sığınan masum kadın,yaşlı ve çocukları pencelerden ve ayvanların revaklarından ateş yağmuruna tuttular.Yarkent İlişku ve diğer bölgeler aylar süren askeri abluka altına alındı. Katliamlar haftalarca devam ettirildi. Giriş çıkışlar yasaklandı.Habereleşme sistemleri kesildi.Telefon,internet hatta elektrik hatları dahi kesilidi. Çinli işgalcılar bölgeyi tam bir cehenneme çevirdiler.Çin’in Yarkent’te yaptığı soykırım Hitler Faşizmi ile Alman Nazilerinin Yahudilere karşı gerçekleştirdikleri baskı,zulum ve vahşetten kat kat daha acımasız ve insanlıktan uzaktı. Çinli işgalcılar Yarkent-İlişku katliamında bütün insanı değerleri hayasızca çiğnedi. .İmza koyduğu BM.insan hakları beyannamesi başta insanlığın ortak değerlerinin korunmasına yönelik bütün uluslar arası anlatşmaları hiçe sayarak ayakalar altına almıştır. İnsanlık, insanı değerler ve insanlık onuru Yarkent- İlişku katliamında Çinli işgal Ordusu tarafından yok edilmiştir.
Yarkent İlişku Katliamından sonra tutuklanan ve yargılanan Uygur Türkleri
İşgalcı Çin, Yarkent İlişku’da 3- 5 bin arasında Masul Uygur’u Katletmiştir
Yarkent’te Çin işgal Ordusunun yaptığı katliam ve insanlık dışı uygulamalar ile katlettiği insan sayısı 05 Nisan 990 Barın soykırımı ve 05 Temmuz 2009 Urumçi katiamından kat kat fazladır. Urumçi katliamından kendisine dersler çıkaran İşgalcı Çin,bütün haberleşme sistemlerini Çin İşgal Ordusunun emrine vererek Hitlerci Nazi Faşistlerinden kat kat beter acımasız ve çok katı bir sansür uygulamıştır. Bu nedenle Yarkent katliamina ait bilgiler ve haberler ve görüntü ve resimler hiç mevcut değildir.Çin bu katlima ait bilgi ve belgeleri devlet sırrı olarak ilan etmiştir. Çin işgal ORdusunun Üniformalı Katillerinin devlet terörünü devlet sırrı maskesi ile sinsice gizlemektedir. İşgalcı Çin’in Yarkent ilişku katliamına ilişkin bilgiler sadece duyumlara dayanmakatadır.
Ebubekir Rahim : Çin’in Yarkent-İlişku Katliamını Dünya’ya Duyuran kahraman
Ebubekir Rahim, 1992 doğumlu bir Uygur genci,Ailesi ve kendisi hakkında bilinenler çok az.Ailesinin ve kendisinin Urumçi’ye neredeen geldiği ve ne iş yaptığı meçhul. Aynen 05 Temmuz 2009’da Urumçi’de Çin’in Üniformalı Katillerine yumruklarını kullanarak kin ve nefretini haykıran Mavi Tişörtlü Kahraman meçhul kız gibi. Doğu Türkistanlı Şair ona Kök Maykılık Kökbörü(Mavi Tişörtlü Gökbörü)kızı adını vermiştir.Kendisi çok iyi bilgisayar ve fare tabir edilen bir internet kullanıcısı. Bu kahraman vesur Uygur genci Yarment ilişku katliamı hakkında duyduklarını not ederek 3 sayfalık bir yazı haline getiriyor. İşgalcı Çin Ordusunun çak sıkı ve katı sansür duvarını aşarak İnterenet aracılığı ile yurt dışına iletmeyi başarıyor.Ancak daha sonra tesbit edilerek tutuklanıyor.Görgü şahitlerinin ifadelerine göre,İşgalcılar onu Tv.lara çıkararak yaptıklarını canlı olarak itiraf ettiriyor ve işkence ile pişman olduğunu söylemeye mecbur ediyor. O,katliam haberlerini 4 ayrı ülkeye ilettiğini itiraf ediyor.Kendisinden bir daha haber alınamıyor.Belki,envaiçeşit Çin işkencelerine zayıf vucüdü dayanamadı ve şehit edilmiş de olabilir.Kendisi gibi yüzlerce adsız hürriyet kahramanı gibi.Ancak,Ebubekir rahim 30 Milyon Doğu Türkistan Türkü’nün kalbinde silinmez ve unutulmaz bir hürriyet kahramanı olarak yaşıyor ve ilelebed yaşayacaktır.
İşgalcı Çin Ordusunun sansür duvarını aşarak Urumçi’den olayı dış dünya’ya duyuran kahraman Uygur genci 22 yaşındaki Ebubekir rahim,4 ülkeye iletmeyi başardığı mesajı şöyle ;
YARKENT-İLİŞKU MÜCAHİTLERİNİN TÜRK- İSLAM ALEMİNE VE HÜR DÜNYA’YA İMDAT ÇAĞRISIDIR…
ESSELAMUN ALEYKUM, AZİZ KARDEŞLER ;
Yurdumuz, ağır zulüm içinde kaldı.Bizim Sesimizi Dünya’ya Duyurunuz ! Bizler gerçekten çok zor ve çaresiz durumdayız ! 28 Temmuz 2014’da Yarkent Şehrinin İlişku Kasabasının 15-16 ve 17.kentlerinde Kutsal Ramazan Ayının son gününü ibadet ile geçirmek(Çünkü,bizde Ramazan bayramı 29 Temmuz’da başladı.)maksadiyla bir kısım Hanımlar 30 ve 15 kişilik guruplar halinde toplanarak yatsı namazı kıldıktan sonra Ku’an-İ Kerim okumuşlar ve ve ibadet etmişler. Erkekler ise,Yatsı namazı için Cami’ye gitmişlerdi. Hanımların bu toplu namaz kılma ve ibadet etme olayını Muhbirleri aracılığı ile öğrenen ve hazır bekleyen silahlı Çin Güçleri Hanımların ibadet ettiği eve baskın düzenleyerek Bebeklerin ve yaşlıların de bulunduğu guruba ateş açarak büyük bir katliam gerçekleştirmişler. Evde ibadet etmekte olan bütün hanımlar bu saldırıda şehit olmuşlardır. Bu saldırıda hayatını kaybedenlerin tam sayısı 50 kişidir. Katliamı yapan Çinli işgal Askerleri katliamı yaptıktan sonra olay yerinden derhal uzaklaşmışlardır. Yatsı namazından sonra bu durumu haber alan bu hanımların yakınları olay yerine intikal ederek eşlerinin ve yakınlarının ceseteleri ile karşılaşmışlardır. Bunlar büyük bir infiale kapılmışlar ve öldürülen kadın yakınlarının cesetlerini de de yanlarına alarak olayın soruşturulması ve sorumlularının cezalandırılması talebi ile Kent Polis Merkezi ve Yerel Kent Yönetim Başkanlığına gitmişlerdir. Ancak, Yetkililer halkın talep ve isteklerini dinleyecekleri yerde onların Polis Merkezi’ne ve Yönetim Merkezi’ne(Kent Halk Hükümeti’ne) baskın yaptıklarını iddia ederek gelenlerin tamamını göz altına almışlar. Bu duruma şahit olan adı geçen Kentin Cami imamı Vuling Markalı otomobiline binerek çevredeki bütün kentlere gitmiş ve halkı bu katliam ve zülme karşı seslerini yükseltmelerini istemiş ve etkili ve ateşli konuşmalar yapmıştır.Cami İmamı, “Çin Yönetimi böyle kendi hallerinde ibadet eden hanımlarımızı ve çocuklarımızı öldürürlerse bizim buna sessiz kalmamız doğru değildir.Direnmek ve cihad etmek için bundan daha önemli bir sebep olamaz ! yolundaki vaazları aracılığı ile halkı örgütlemiş ve olayı protesto etmeye davet etmiştir. Bunun üzerine toplanan halkın üzerine Çin Ordusu şiddetli saldırılar gerçekleştirmiş ve bu kentte büyük bir katliam daha yapmıştır. Bu 3 Kenti Çin Ordusu şiddetli bir bombardımana tabi tutmuştur. Bombardımandan sonra kente giren Silahlı Çin Birlikleri hayatta kalan ve yaralı olanların tamamını öldürmüşlerdir.Bazı Müslüman Uygurların kafalarını bedenlerinden ayırmışlar. Yaşlılar,çocuklar ve Emzikli bebekleri dahi anneleri ile birlikte öldürmüşlerdir. Kentte canlı kalıp kalmadığını tesbit etmek için yollanan 17 Uygur Özel Polis Memuru araştırmalarında 13 kişinin hayatta kaldığını tesbit etmiş ve bunları ana yola getirerek orada kurşuna dizmek suretiyle öldürmüşlerdir. Bunlar dan biri yaşlı bir erkek ile yeni doğum yapmış bir kadın olup diğerlerinin tamamı Çocuklardan oluşuyordu. Çin Askerleri bu kentlerde katliamı tamamladıktan sonra No Tüğmen,Neş Kuduk ve İlişku çevresinde bulunan Hangdi, Dongbağ ve Koşirik köylerinde de büyük katliamlar yapmışlardır.Çin askerleri Yarkent şehir merkezi’nden gelen Koşirik Köyü ile, Merkit İlçesinden gelen yol üzerindeki Döngbağ köyüne kontrol noktaları kurmuş ve kente giriş çıkışları tamamen yasaklamış bulunmaktadır. Bu bölgelerde katliamlar hala sürmektedir. Ayrıca,Yarkent Nehrinin iç kısımlarındaki yerleşim yerleri olan Gülbağ, Tomösteng,Ordanlık, Çarek,Tağarçı, Pekiçi, Mişa(Mirşah) ve İşkol gibi kalabalık köylerde baskı,zulüm ve tutuklamalar halen devam etmektedir.. Ramazan bayramında bir birleri ile bayramlaşmak için toplananlar de tutuklandığı için Halk, bir birlerini bayram’da ziyaret edememiştir. İnsanlar bir birleri ile selamlaşmaktan dahi çekinmektedir. Çünkü bu köylerde 2-3 kişi bir araya gelirlerse göz altına alınıyor. Hangdi Kenti’nde neler olduğu, ne derecede bir kırım olduğu ve kaç kişinin Çin Askerlerince katledildiği bilinmemektedir. Bölge tamamen Çin askerlerince işgal edilmiş olduğundan, Askerlerden başka hiç kimse,bir mahalleden diğer bir mahalleye gidemiyor. Ben 7 yaşında bir kızı ile Amcalarının bu kırımda öldürülen bir kişinin İlişku kentinde aklını yitirmiş bir durumda kendi köyüne gidemeden ağlayarak dolaştığını duydum. Çin Askerlerinin katliamında öldürülen Müslümanların cesetlerinin inşaat malzemeleri taşımaya mahsus araçlarla(Pendur Aracı ile) taşındığını bizzat gördüm. Cesetler tanınmayacak derecede param parça bir durumda idiler.Cesetlerin taşınması esnasında kol ve bacaklarının ana gövdeden ayrılarak yollara düştüğünü gördüm.Bu ceset parçalarını toplayarak toprağa gömenlerin (defnedenlerin) dahi tutuklandığına şahit oldum.
Aziz Karındaşlar ; İlişku,Yarkent’in en kalabalık ve büyük kentlerinden biridir.Yarkent’e bağlı kent ve köylerin nüfusu en az 500-600 hane civarındadır.Eğer biz buna göre hesaplama yaparsak, sadece İlişku kentinde öldürülenlerini sayısının 3- 5 bin civarında olduğunu tahmin edebiliriz. Bu sayı belki de daha az hesaplanmış olabilir diye düşünüyorum. Çünkü,katliam yapılan Kent ve Köylerdeki bilgiler ve haberler çok sıkı şekilde kontrol ve denetim altındadır.İlişku Kentinde kaliam ile ilgili bir haberi açıklayan 3 Uygur Polis memuru Çinli Askerler tarafından anında kurşunlanarak öldürülmüştür. Aziz Vatandaşlar ; Benim yukarıda ifade ettiğim bütün her şey tamamen doğru ve gerçektir.Benim yazı yazma konusunda seviyem sınırlı olduğu için olayları basit kelimeler ile ifade etmeye çalıştım.Gerçekten bu bölgede durum çok ağır ve vahimdır. Belki,bu kentlerde şimdiye kadar görülmemiş ve tarihin en büyük katliamı yapılmaktadır.Ben bu mektubu yazarken dahi,dışarıda Çin polis Otomobilleri sirenlerini sonuna kadar açarak sokaklarda devriye gezmekte ve kent sakinlerini tehdit ederek korkutmayı sürdürmektedir. Allah Taala hepimizi (Öz dergahınada) korusun. Amin
Karındaşlar, Bizim sesimizi tüm dünya’ya duyurun ve durumumuzu insanlara iletiniz. Bu beyannameyi başka dillere de tercüme ederek diğer Milletlere de duyurmanızı ümit ve talep ediyorum. Bu günlerde Uluslar arası bağımsız gözlemciler bölgeye gelmiş olsa idiler,insansız şu kentleri ve köyleri bizzat görmüş olurlardı.
Karındaşlar, Bizim ve Vatanımızın selameti için bizlere dua etmenizi istiyorum.Bu haber ve bilgileri gücünüzün yettiğince çoğaltın ve insanlara iletiniz. Sizleri Allah Taala’ya emanet ediyorum.
BENZER HABERLER