Son Dakika
Mehmet Atahan Aydin
Dün gece üzerine yazmış olduğum, takriben 18 gün Atatürk Havalimanı’nda esir tutulan Uygur Türk’ü, dün gecenin geç saatlerinde Türkiye’ye giriş yapmıştır, hayırlı olsun.
Onlara 18 gün reva görülen esir muamelesini kabullenemesem de, vatanımıza kabul müsaadesi veren AK Parti iktidarına şükranlarımı sunuyorum. Eğer, 35 Uygur Türk’ü Çin Halk Cumhuriyeti’ne iade edilseydi muhtemeldir ki katledileceklerdi. Nitekim, tarihimizde, İsmet Paşa devrinde, Boraltan Köprüsü faciası (1944) meydana gelmişti. SSCB’den Türkiye’ye sığınan Türkler, Türkiye Escort Eryaman yeni yüzü ile artık aramızda escort eryaman ilanlarına bakabilirsin. tarafından kabul edilmemiş, SSCB’ye iade edildiklerinde kurşuna dizilmişlerdi. Böyle bir facianın tekerrür etmesine mani olup, 35 Uygur Türk’ünün, Türk vatanında hür biçimde yaşama fırsatı veren AK Parti iktidarı, insanlık namına hayırlı bir iş yapmıştır.
Hadisenin başından beri, Uygur Türkleri’nin Türkiye’ye kabulü için ciddi çalışmalar yürüten Milliyetçi Hareket Partisi’ne şükranlarımı sunuyorum. Bilhassa, hadisenin başından beri gündemden eksik etmeyen, Türkiye siyasetinin kıymetli ismi, İçişleri Bakanlığı yapmış, şu anda MHP milletvekili, TBMM başkanvekili muhterem Meral Akşener’e hürmetlerimi sunuyorum.
Hadiseye duyarlı yaklaşan, pek çok yayın organına ve pek çok basın mensubuna şükranlarımı sunuyorum.
Şükranlarımızın yanında başlıca sitemimiz, devletin geç kalarak, 35 Uygur Türk’üne takriben 18 gün boyunca esir muamelesi yapmasıdır !
Temennilerinin 35 Uygur Türk’ünün hür biçimde Türkiye’ye kabulü olduklarını bilsek te, Türk Milliyetçiliği iddiasını güden, BBP ve Alperen Ocakları Genel Merkezi’nin, 35 Uygur Türk’ü için bildiri yayınlamaması önemli bir eksikliktir. Şayet merhum Muhsin Yazıcıoğlu hayatta olsaydı, 35 Uygur Türk’ünü bizzat Atatürk Havalimanı’nda ziyaret ederdi kanısındayım.
Evrensel pek çok zulmü gündeme getirme hususunda marifetli olan TKP ve TKP’nin yayın kuruluşu Sol Gazetesi’nin, 35 Uygur Türk’ü hadisesini tek satırla bile olsa gündeme getirmemesini kınıyorum. Marksist-Leninist bir parti olan TKP, Maocu bir gelenekten gelmese de, 35 Uygur Türk’ü meselesinin Marksist olduğu düşünülen Çin Halk Cumhuriyeti’nin itibarına zarar vereceği kaygısıyla bu meseleyi haber yapmadığı düşüncesindeyim. Lenin’in demokratik merkeziyetçiliğini kabul eden bir siyasi hareketin, demokrasinin temel ilkesi olan çoğulculuğu ve kendisi dışında bir siyasi hareketi kabul edemeyeceğini bir kenara koyarsak, 35 Uygur Türk’ünün mazlum durumda olduğu bir hakikattir. Bu mazlumları, gündeme taşımamak TKP’ye ve TKP’nin yayın organı olan Sol Gazetesi’nin genel çizgisine yakışmamıştır.
Maocu gelenekten, cumhuriyetin temel değerlerini savunma noktasına gelen Aydınlık hareketinin, 35 Uygur Türk’ünü gündeme getirmemesi üzücüdür. Demek ki mazilerinden gelen Mao Tse Tung sevdası, 35 Uygur Türk’üne karşı onları duyarsız hale getirebiliyor. Tabi, yeri geldiğinde Türk Milliyetçiliği’nde mangalda kül bırakmayan, Aydınlık Gazetesi yazarı sayın Sabahattin Önkibar, 35 Uygur Türk’ü meselesinde iki satır yazı yazmayı çok görmüştür. Fakat, burada bir hususu belirtmeyi vicdani bir yükümlülük olarak görüyorum. İşçi Partisi’nin Edirne Merkez İlçe Başkanlığı görevini yürütmekte olan, çok sevdiğim, saygı duyduğum, emekçi, muhterem Hakan Ağabey (Çilli), dün yazdığım yazıyı Facebook hesabında paylaşarak, 35 Uygur Türk’ünün çilesine kayıtsız kalmamıştır.
HDP/BDP, ne yazık ki 35 Uygur Türk’ü sorununda ses çıkartmamıştır. Sadece belli kimlikler üzerinde mazlumlara vurgu yapmakla, ülkemizdeki tedhiş faaliyetlerine yeterince karşı çıkamamakla eleştirilen HDP/BDP’nin 35 Uygur Türk’üne sessiz kalmaları, kendileri namına olumsuz olmuştur. Oysa HDP, belli bölgelere sıkışmaktan kurtulmak, Türkiye’nin geneline yayılmak, BDP’nin yalnızca Türkiye Kürtleri’nin partisi olma algısını yıkma, Türkiye’de hatta evrensel bütün mazlumların sesi olmak iddiasıyla kurulmuş bir siyasi parti idi.
Bu meselede, farklı kanatlarda olan Türkçüler birleşmiştir, sevindiricidir. Milliyetçi-ülkücü camia, 35 Uygur Türk’ü için seferber olmuştur. Bu süreçte, Atatürk Havalimanı’na gitme imkanı olan milliyetçi-ülkücü camianın mensupları, 35 Uygur Türk’ünün yanında olmuştur. Yeni oluşum olan, Türk kökenli olmayı üstünlük, olmamayı aşağılıklık olarak gören Tanrıdağ Türkçüler Derneği, 35 Uygur Türk’ü için tepkilerini dile getirmiştir. Hoş, Türk olmayı üstünlük, olmamayı alçaklık olarak görmeyi, sakat bir düşünce olarak görsem de tepkileri hayra vesile olmuştur. “Üstün-aşağı ırk” teziyle siyaset yapmak evrensel etikle bağdaşmaz ! Birliğe değil, ayrılıklara, kavgalara hizmet eder. Şayet onlar Uygur Türk’ü değil de farklı kavimden olsalardı, “üstün-aşağı ırk” teziyle hareket eden Türkçü topluluklar için bir mana ifade etmeyecekti.
Ne yazık ki toplum olarak mazlumları kimlikler üzerinden değerlendiriyoruz. Birimizin savunduğu mazlum topluluğa karşı diğerimiz duyarsız kalabiliyor. Bu konularda daha özenli olmalıyız. Halklar kardeştir ! Gazze’de Filistinli, Mısır’da idam sehpası kurulmak Eryaman genç escort bayanlar eryaman genç escort adı altında toplandılar. istenen 529 can, Rojava’da Kürt, hatta iç savaş içerisinde olan bütün Suriye halkı yeryüzündeki mazlumlara örnektir. Eğer, evrensel insan hakları ve hürriyetleri savunuyorsak, vicdan sahibiysek, mazlumlar için ayrım gözetmeksizin kalbimiz çarpmalıdır !
Neyse, 35 Uygur Türk’ü artık Türkiye’de hürdür, onlar için mutluyum. Türkiye’de hür olmalarında emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum.
Anlaşılacağı üzere, iyi ki tepkimizi dile getirdik. Şayet tepkisiz kalsaydık, takriben 18 gün bekletilen 35 Uygur Türk’ü, Çin Halk Cumhuriyeti’ne iade edilebilir, bunun neticesinde katledilebilirlerdi. Bu zafer bizim, 35 Uygur Türk’ünü gündeme getirenlerin !
Bu yazı Siyaset kategorisine Mehmet Atahan Aydin tarafından yazılmıştır.
Etiketler: Görüş YorumBENZER HABERLER