Son Dakika
İsmail KAHRAMAN
Aynı zamanda bir Karahanlı Hükümdar ailesine mensup bir Şehzade olan Türklerin ilk yazılı Türkçe Lugatını tüzgen Ünlü Türk Bilgini ve dilcisi Kaşgarlı Mahmut ,eserinde eserin yazılış öyküsünü anlatırken Müslümar Araplara İslam ile şereflenen Müslüman Türkleri tanıtmak ve onlar hakkında bilgi vermek amacı ile yazdığını belirtir.
1070’lı yıllarında Araplara Türkçe öğretmek için yazılan Divan-ı Lûgat-it-Türk’ten bir alıntı…
Abdülkadir Erdoğan: Kur’an Tercümelerinin Dil Bakımından Değerleri Diyanet İşleri Başkanlığı yayınlan. TTK basımevi, Ankara, 1961. s. 47, 48.
Bu Kur’an çevirisinde;
Allah=izi,
Rahman=Bağırsak,
Secde=Yüğünmek,
Kadir=Oğan,
Şeytan=Yak,
Şahadet=Tanukluk,
Nefs=Öpöz,
Ayet=Belgü,
Cennet=Uçmağ,
Cehennem=Tamu,
Kitab=Bitik,
Dünya=Acun,
Mevta=Ölük,
İman=Girtgünmek,
Sadık=Çınsözlü,
Nur=Yarukluk,
Kariye=Kent,
Kalb=Göngül,
Zalim=Güçkılmak,
Nebi=Yalvaç,
Yukarıda belirtilen ve diğer Türkçe sözcüklerle, Kur’an-i Kerim’in bütünü Türkçeleştirilmiştir. Verilen Türkçe karşılıkların, verilebilecek biricik ya da en doğru karşılıklar olup olmadığı tartışılabilirse de, önemli olan Kur’an’daki bütün Arapça sözcüklere Türkçe karşılıklar verme tutkusu ve çabasıdır. Bu da bize, Türklerin Müslüman olduktan iki yüz yıl sonra bile dillerinin katıksızlığını koruma eğiliminde olduklarım kanıtlar.
Büyük Bilginimiz Kaşgarlı Mahmut ve Atalarımız, İslamla müşerref olup müslüman olmayı başka, Türkçe kimlikileri ile Türkçe olan dillerini korumak için yoğun çaba gösterdikleri bu çalışmalar ile çok iyi bir şekilde anlaşılmaktadır.
Evdatlarımız,Müslüman olma ile Araplaşmanın aynı olmadığını,her iki mefhumun ayrı ayarı değerler olduğunu ve başka başka kavram olarak saydıklarını gösterir ki, doğrusu da budur.
Etiketler: Din » Dünya » Genel » Gündem » Kültür SanatBENZER HABERLER