MERHUM MUZAT : ÇİN ASKERLERİNİN BARIN’DA BELENMİŞ BEBEK OLAN VE ATEŞ EDEREK KALBURA ÇEVİRDİĞİ KANLI BEŞİĞİ BİZZAT GÖRDÜM.

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHA)
İşgalcı Çin’in geçtiğimiz yıl 8 yıllık hapis hayatından sonra serbest bıraktığı ve kısa bir süre sonra çok genç yaşında gözetim altında tutulduğu Pekin’de şüpheli bir şekilde vefat eden Doğu Türkistanlı Tarihçi Tohti Muzat İşgalcı Çin’in “Halk Kurtuluş Ordusu”adını taktıkları Üniformalı katillerinin 05 Nisan 1990’de Barın Katliamını bastırırken Uygur Türklerinin evlerini basarak beşikte uyumakta olan bebeklerini dahi katlettiklerini buna kanıt olan kanlı beşik’i bizzat özel olarak bize anlatmıştı.

Tarihçi Tohti Muzat İle Tanışma ve Görüşmelerimiz
1993 yılının yaz ayları idi.Ben İstanbul’a yeni gelmiş ve Doğu Türkistan Vakfı’nda Müdür olarak çalışmaya başlamıştım. Bir gün Japonya’dan bir faks geldi.Faksı yazan ve gönderen Tarihçi Tohtı Muzat idi.Ben daha önce kendisini duymuştum ve Japonya’da olduğunu biliyordum. Benden birkaç gün  sonra İstanbul’a geleceğini ve kendisini hava limanında karşılayarak bir otele yerleştirmemi rica ediyordu.Bildirdiği tarihte Atatürk Hava alanına gittim vee kendisini karşılayarak Aksaray Haseki’deki o zamanki adı Cevdet Sunay olan Otele yerleştirdim. Barın katliamı daha taze idi.Ben bir kaç gün sonra Barın Ayaklanmasını ve Çin’in yaptığı katliamları gündeme getirdim.Çinlilerin büyük katliamalar yaptığından söz ettim.Benim açıklamalarıma karşılık tam tersi bir beyanda bulundu.Ben bu beyanına şiddetli bir şekilde karşı çıktım.Aramızda bir az gerginlik oldu.Biraz düşündü ve kendisinin Kukla Sözde Özerk bölge Başkanı Timur Davamet ile ile birlikte Katliam’dan birkaç hafta sonra Barın’i ziyaret ettiklerini anlattı. Meğer benim sözlerime ters beyanlarda bulunarak beni sınamak istediğini sonradan anladım. Çünkü,biz bir birimizi ilk kez görüyor ve pek fazla tanışmıyorduk. Onun ters konuşmalarının bir test olduğunu sonradan anladım. Bunları anlattıktan sonra da bu konuşmaların özellikle aramızda bir sır olarak kalmasını  benden rica etmişti.

Tohti Muzat : Kukla Başkan Davamet mermilerden kalbura dönmüş Beşik’i görünce Ağladı

Tohti Muzat,kendisinin o yıllarda Sözde Özerk Bölge Hükümet Başkanı Timur Davamet’in  özel Sekreteri olduğunu ve kendisi ile birlikte Barın katliamından birkaç hafta sonra bölgeye olan ziyaretini şöyle anlattı. “ Bir gün Timur Daoıvamet birlikte Barın’e gideceğimizi hazırlıklı olmamı tembihledi.Uçak’la önce Kaşgar’a daha sonra kara yolu ile Barın’a hareket ettik.Barın’a kadar olan 40 km.lik yol oldukça kötü idi.Buna karşılık her taraf Çin İşgal Ordusu birlikleri ile kaynıyordu.Her yere çadırlar kurmuştu.Her yerde kontroller vardı.Resmi kişilerden başkalarının Barın’a gitmeleri yasaktı.Çin İşgal Askerleri izin vermiyordu.Barın’a giriş çıkış Çin işgal ordusunun kontrölünde idi. Bozuk yollardan geçerek Barın’a vasıl olduk.Barın’daki Bastırma ve Katliam Operasyonlarına kumuta eden Çinli general bizimle berberdi. Maiyeti ile birlikte yanımızdan hiç ayrılmıyorlardı. Barınlı Mücahitlerin Karargah olarak kullandıkları bir evin önüne geldik.Ev top mermileri ve bambardımandan dolayı harap bir durumda idi. Biraz daha az tahrip edilmiş ve ayakta olan bir evin kapısı açıktı.Timur Davamet içeri giridi.Orta yerde bir beşik duruyordu.Besik sıkılan mermilerden kalbura dönmüştü.Beşikte kan izleri vardı. İşgalcı Çinli Askerlerin bu evii bastıklarında çocuğun beşike belenmiş vaziyette   tek başına  bırakıldığını, askerlerin gürültüsleri üzerine ağlamaya başladığını ağlama sesini duyan Çin askerlerini elindeki silahta bulunan bütün mermeleri beşiğe sıktıklarını bu yüzden beşiğin kalbura döndüğünü anlattılar. Bebeğin annesi götürülmüş belki de katledilmişti.Belki de bebeğini almasına ve yanında görtürmesine izin vermemişlerdi. Kukla Başkan Timur Davamet bu manzara karşısında çok üzüldü ve gözlerinden yaşlar boşalmaya ve ağlamaya başladı.Daha sonra Çinli İşgalcı General’e dönerek “  Yoldaş General, Peki,bu bebeğin ailesi teröristti ve suç işledi.kabul ediyorum.Ama bu Bebeğin ne günahı vardı de katlettiniz ? diye bir haylı çıkıştı. Bunun üzerine Çinli general hiçbir şey söylemeden maiyeti ile birlikte yanımızdan ayrılmak zorunda kaldı.Bu arada ben  de kendimi tutamadım ve göz yaşlarım boşaldı.Ben de  bu manzaradan çok etkilenmiş ve çok de üzülmüştüm. Kendi çocuklarım aklıma gelmişti.” Timur Davamet’in daha sonra kendisi ve maiyetindekilere bu olaydan bahsetmemelerini  sıkı sıkıya tembihlediğini  de anlattı.

OPERASYON KOMUTANINDAN KESİN EMİR : HAREKET EDEN HER ŞEYE ATEŞ EDECEK VE ÖLDÜRECEKSİNİZ.

Merhum Tarihçi Tohti Muzat daha sonra okuduğu bazı özel ve gizli belgelerde Çin operasyon Komutanı’nın Barın Ayaklanmasını bastırırken, askerlerine  kesin emir verdiğini şu şekilde anlattı,”Hareket eden her çanlı’ya hiç düşünmeden ateş edeceksiniz ve öldürmeden asla sağ bırakmayacaksınız. Bu isyancıların hiç bir şekilde hayatta  kalmasına izin vermeyeceksiniz. Bu emre uymayan savaş suçu işlemiş olur.” şeklinde emir vermişti.  Çin işgal Ordusu Çin’den gelen özel Paraşutçu komando birlikleri ile de takviye edilmişti.Bu özel Birlikler sadece öldürmek için eğitim almışlardır.İlk haftalarda bu birlikler bu emri kesinlikle yerine getirmişler. Değil,insanlar,kümesteki tavuklar,ahırdaki inekler,koyun ve keçiler hatta köpek ve kediler dahi öldürülerek yok edilmişti. Barın’da isyan güçlerinin sayısı 500,buna karşılık bastırma operasyonlarına katılan Çin birliklerinin sayısı ise  25 bin kişi  olarak teleffüz ediliyordu. Bu Çin katliamında 9 köyün haritadan tamamen silindiği,kent halkının ilk günlerde katliam yapılarak öldürüldüğü daha sonraları ise tamamen tutuklandığı  ve hapsedildiği anlaşılmıştı. Biz sözde Özerk Bölge Hükümeti’nde yüksek düzeyde memur ve Kukla başkan Timur Davamet ise sözde Hükümet Başkanı idi. Sözde Özerk Bölge başkanı Timur Davamet isyanın ilk günlerinde Barın’e gitimek istedi.Ama , bütün yetkiler Pekin’in atadığı Doğu Türkistan’daki Çin İşgal Orduları başkomutanı ve ÇKP.Bölge Genel Sekreteri Faşist Çinli general Vang En Mav’da idi.İlk günler Davamet’in Barın’e gitme isteği reddedildi. İsyan bastırıldıktan ve katliamlar bittikiten sonra bize Barın’e gitme  izin verdiler ve biz de Çin Operasyon Birliklerinin Komutanı’nın nezaretinde Barın ve köylerini ziyaret edebildik.

Merhum Tohti Muzat geçen yıl çok genç ve verimli yaşlarında iken,şüpheli bir şekilide vefat etti.Vefatından sonra Barın olayları ile ilgili anlattıklarını yazı’ya dökerek sizlerin  bilgisine sunabiliyoruz.
Diğer anılarımızı de ileride yazıya dökerek siz değerli okuyucularımızla paylaşacağım.
Bu vesile ile aziz dostumuz,Kardeşemiz ve aynı zamanda  çok verimli ve ferasetli bir bilim insanı olan merhum Tohti Mozut’i rahmetle ve minnetle bir kez daha anıyorum.Allah ganie gani rahmet ve mağfiret eylesin. Amin.

NOT : Çinli Operasyon Komutanının bu emri,2000 yılında ABD’ye kaçarak iltica eden ve Barın harekatına  katılan bir Çinli askerin ifadeleri ile doğrulacaktır. Çinli askerin Barın katliamı ile ilgili ifadelerini ileride yazacağız. H.G.