Son Dakika
Türkler,müslüman olduktan hemen sonra, Kutsal Kitabımız Kur’an-i Kerim’i daha iyi anlayabilmek için büyük bir ihlas ve iman ile Kur’an-İ kerim’i tercüme faaliyetine girişmişlerdir. Türklerin islamiyeti kabul ettiği ilk asırlardan beri yapılan çok sayıda Türkçe mealli Kur’an tercümeleri bulunmaktadır. Hâlen de yapılmaya devam etmektedir.
Fikri DEMİROK (Emekli Öğretmen)
Kur’an-i Kerim’in Türkçe mealli ilk tercüme çalışmaları, İslam dinini ilk kez devlet dini olarak kabul eden İlk Müslüman Türk devleti olarak tarihe geçen Karahanlılar zamanında başlamıştır. Bu devirde İslamiyeti kabul eden Türkler Arapça bilmedikleri için , Yüce kitabımız Kur’an-i Kerim’de kendilerine neler vahiy edildiğini anlama merakı ve arzusundan dolayi hemen tercüme çalışmalarına başlamışlardır. İlk kez Kur’an-i Kerim’in Türkçe mealli tercümesi, Doğu Türkistan’da Müslüman Uygur Türkleri tarafından gerçekleştirilmiştir. İlk tercüme çalışmaları Kuran-ı Kerim’in satır aralarına kırmızı mürekkeple Türkçe çevrisi yazılması şeklinde yapılmıştır. İlk Türkçe mealli yapılan bu Kur’an-i Kerim tercümesinin bu ilk nüshasının tıpkı baskısı Kültür Bakanlığımızca yapılmış olup, bu ilk nüshanın yazılış tarihi yaklaşık bin yıl ( muhtemelen 10.yüzyıl ) öncesine ait olduğu tahmin edilmektedir.
Kur’an-i Kerim Sürelerin daha genişçe açıklanmasına tefsir adı veriliyor ki, bu konuda da yetkili âlimler, bin kusur yıldan beri bu konuda çalışmakta ve gayret sarfetmektedirler. Türkler yaşadıkları Türkistan coğrafyasında İslamiyeti ilk kabul ettiklerinde,Türk toplum Arapça bilmediği için, acaba bu yüce kitapta bizlere neler söylenmiş ve emredilmiştir ? yolundaki derih ihlas ve iman,biraz da merak ve öğrenme arzusu tefsir çalışmalarının başlamasına yol açmıştır.
Gerek Türkistan Türkleri gerekse Mısır’da kurulan Tulunoğlu, Akşitler ve Memlükler döneminden itibaren, Türklerin yüce kitabımızın manalarını anlayabilmeleri için mealler, tefsirler ve Kur’an-i Kerimin anlatılmasına yönelik çeşitli eserlerin yazılması tarih boyunca yapılagelmiştir. Eski Türkçenin dilbilgisi ve kelime hazinesi tefsir çalışmalarında alabildiğince kullanılmış ve bu tefsir ve meal çalışmaları sayesinde Türk dili ve grameri de çok yönlü olarak araştırılmış ve Türkçenin kelime haznesi bu vesile ile daha da zengin hale gelmiştir. Bu konuda merhum Ord. Prof Zeki Velidi Togan’ın bir eseri de bulunmaktadır.
Osmanlı devletimizin resmi dili Türkçe olduğu için 600 yıl boyunca büyük âlimlerin yazdığı eserlerin sayısı oldukça fazladır. Bunlardan İsmail Hakkı Bursevi’nin Ruh-ul Beyan adlı tefsiri çok önemli bir tefsir olarak tarihe geçmiştir ve hala da çok sevilerek ve çok de beğenilmektedir.Aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen, Türk-İslam aleminde aranan ve çok muteber bir tefsir olarak bilinmekte ve okunmaya devam edilmektedir.
Dünya Müslümanalarının Halifesi ve aynı zamanda Osmanlı Sultanı ve Sultan II. Abdülhamid Han Hazretleri zamanında eski ve kıymetli eserlerin matbaa’da tekrar basılarak çoğaltılmasına önem verilmiş ve bu konuda yoğun çalışmalar yapıldığı bilinmektedir.
Bu arada Çankırı İli’mizdeki Dr. Rıfkı Kâmil Urga Araştırma Merkezi’nde Hacı Evliyazadelere ait olan yazma bir Kur’an tercümesi mevcuttur. Bu kitap 15. yüz yıl Türkçesiyle yazılmıştır. Ayetlerin satırları arasına Türkçe ve Farsça tercümeleri yer almaktadır. Çok Kalın hacimli, deri ciltli ve kısmen tezhipli olan bu kutsal kitabın başka bir benzeri daha yoktur. Hacı Evliyazade Zühtü Kıpçak Çankırı Büyük Camisi’nde uzun yıllar imam- hatiplik yapmıştı. Bu kıyametli mübarek kitap,bizlere onun yadigarı olarak intikal etmiştir. Türkçe mealinin Kim ve kimler tarafından yapıldığı ise, bilinmemektedir.
Elimde bir başka Kur’an Tercümesi bulunuyor. Cumhuriyetin ilk yıllarında 1926 yılında eski alfabemizle İstanbul’da basılmış olup. Bir komisyon tarafından tercüme edilip devrin uzmanı olan İsmail Hakkı İzmirli’ye sunulduğu ve bu zatın tercümeleri gözden geçirerek kontrol ettiği belirtilmiştir. İslam Kütüphanesi şirketi sahibi İbrahim Hilmi Bey tarafından yayınlanan ve 936 sayfadan oluşan bu Tefsir, sağlam bir ciltlemeyle okuyucuya sunulmuştur.
Mustafa Kemal Paşa’nın TBMM tarafından çıkarılan bir yasayla Akseki’li Mehmet Hamdi Yazır’a yaptırılan “Hak Dini Kur’an Dili” tefsiri ise, tam bir şaheserdi.
Aynı yıllarda Konyalı Vehbi Efendi’ye yaptırılan halk için kolay anlaşılacak tefsir kitaplıklarımızda yerini almıştır.
Şu anda gerek Diyanet işleri Başkanlığımız, gerekse özel yayın evleri meal ve tefsir neşir faaliyetlerini devamlı olarak sürdürüyorlar.
Yüce Kitabımız Kur’an-i Kerim’in hizmetkârı olan bu hocalarımız ve bilginlerimizi Hak Taala rahmet ve mağfiret eylesin.Amin.
Mukaddes kitabımıza bu kadar çok hürmet eden ve muazzez bilen aziz milletimize elbetteki kâfirler, münafıklar ve islamın hasımları elbette düşman olacaklar ve hiç bir zaman da fesat ve saldırılarını durdurmayacaklardır.
Bütün bunlara rağmen,Millet olarak ferasatlı, sabırlı ve metanetli olmamız gerekiyor. Allah Taala Ülkemizi, Milletimizi,İslam alemini ve barış yanlısı bütün insanlığı dergahi izzetinde korusun ve muhafaza buyursun. Amin.
Kaynak : http://www.dogruyolgazetesi.com/yazarlar/fikri-demirok-emekli-ogretmen/kur-an-tercumeleri/538/
Etiketler: Din » Dünya » etnik Çatışma » Genel » Görüş Yorum » kÖŞE YAZARLARI » Makale AnalizBENZER HABERLER