Son Dakika
Yücel TANAY
Rus Emperyalizminin Tatar Türkleri Üzerindeki vahşet Soykırım 1552, Kazan Hanlığının işgaliyle başlar.
Rus Emperyalizminin doğuş tarihi Kazanın Ruslar tarafından fetih tarihidir.Bu Rus işgalini, Stalin Devri kurbanı olan Mixail HUDYAKOV (1894-1936), “KAZAN HANLIĞI TARİHİNE ÖZGÜ ARAŞTIRMALAR” kitabında anlatıyor: “Savaş sona ermiştir. Şehirde korkunç bir katliam yapılmış, Rus komutanlığı, tüm erkeklerin öldürülmesini emretmiştir. Eş ve küçük çocuklar esir alınsın, askerlerin tümü öldürülsün! Tüm askerler öldürülmüş, ancak kadınlar da az öldürülmemiştir. Şehirde tüyler ürperten bir manzara oluşmuş. Yangınlar alev alev yanmış; evler yağmalanmış; sokaklar cesetlerle dolmuş; her yerde kan seli akmıştır. Şehirde ölenler o kadar çokmuş ki, tüm şehirde cesetler üzerinden yürüyorlarmış. Kaçışa kapılan han sarayının arkasında, şehir duvarları yanında ve sokaklarda, şehir duvarlarıyla aynı büyüklükte yığın yığın cesetler yatıyormuş. Şehrin ötesindeki hendekler ceset ile dolmuş. Esir düşen Kazan sakinlerinin tüyler ürpertici bu katliamı, Rus tarihinin en üzücü sayfalarından biridir.”
Bir Rus tarihçisinin itiraf ettiği bu soykırım bir başlangıçtı. Türk dünyasının kalesi niteliğindeki Kazan Hanlığının düşmesiyle, Rusların, Doğuya ve Güney Doğuya yönelik yayılmacılık savaşlarının önü açılmıştı. Ruslar, “Bozkır vahşilerine yeni nizam getireceğiz” sloganıyla, Sibirya, Astrahan, Kırım, Türkistan hanlıklarına karşı kanlı eylemlerine hız verirken, buraların işgali XIX. Yüzyılın sonlarına doğru tamamlanmıştı.
Tatarlar üzerinde daha sinsi-daha ayrıntılı olarak devam etmektedir. Ruslar çok iyi biliyorlar ki, uzun bir tarihe-köklü bir medeniyete sahip olan Tatarları, kısa bir zamanda, ani bir darbe ile bitirmenin olasılığı yoktur. Tatarlar da 1552 yılındaki Korkunç İvan soykırımı ile başlamış ve 1937-38 yıllarındaki Stalin soykırımı ile devam edegelen Rus Emperyalizminin korkunç eylemlerini elbette unutacak değillerdir.
1990’lı yıllarda cereyan eden, Sovyetlerin çökmesi ve birçok ulusların Rus boyunduruğundan kurtulması olayı, insanlığın iradesi ve tarihin hükmüdür. Bu tarihin olumlu akışı karşısında Moskova çaresiz kalmıştır. Bu oluşumu bir kurtuluş fırsatı-umudu olarak algılayan Tatarlar, 1990 yılında bağımsızlıklarını ilan eder ve 30 Ağustos bağımsızlık günü olarak kabul edilir. Fakat, 400-500 yıldır süregelen hilekar-iki yüzlü Rus baskısının-Rus oyunlarının zorlukları ve dış dünya yardımının yetersizliği sonucu, bu Tatar umudu gerçekleşemez. Tatarları tarihleri boyunca bir numaralı düşmanı olarak algılayagelen Ruslar, bugün, Tatarları yok etmenin dur durak bilmeyen eylemlerine hız verdiler. Bu eylemler şöyle sıralanabilir: Tatarların Latin alfabesini kullanmasının yasaklanması; Tatar okullarının kapatılması; Pasaportlarındaki ulusal-Tatar adının silinmesi; Kazan’daki tarihi binaların yıkılması; Tatarlara gözdağı vermek amacıyla Arça bölgesinde Stalin heykelinin dikilmesi; Tatar topraklarında süregelen atom kirliliğinin temizlenmemesi; Kazan şehitlerini anma heykeline yasak getirilmesi; Kazan’ın 1000 yıllık doğum günü yalanı ile 30 Ağustos bağımsızlık gününün ortadan kaldırılması; Kaşapov ve Fevziye Bayramova gibi Tatar milliyetçilerinin FSB tarafından takip edilmesi-sorgulanması…Ramis Kaşapovun tutuklanması…
Rusların Tatar tarihini Çarpıtma girişimleri hatta yaptıkları Kazan Katliamını , “Rusların Tatarları Moğol zulmünden kurtarma savaşı” olarak yeniden tanımlanmıştır. Tarihten-tarihin hükmünden korkanlar tarih ile böyle oynarlar. Rus Emperyalizmi, tarihi istediği gibi yazabilir, fakat gerçek tarihi ve bu gerçek tarihin hükmünü değiştirmenin olasılığı yoktur. Yakın bir tarihte Rus Emperyalizminin çöküşü-Rusların kaderidir.
BENZER HABERLER