Son Dakika
Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)
Çin işgal yönetiminin uluslar arası toplumu aldatmak ve gözünü boyamak için çok sınırlı sayıda getirdikleri Uygur hacı adaylarına kutsal toprakalarda dahi baskı ve zulmünü devam ettiriyor,her gün onlar zorla siyasi eğitim veriyor.
Mekke-i Mükerreme’de yerleşik Uygurların anlattıklarına göre Uygur hacı adaylarının kutsal Beytullah’a kendi başlarına serbestçe gidip ziyaret ve ibadet etmeleri dahi yasaklanmış durumda. Toplu olarak kontrol ve nezaret altında götürülüyor ve getiriliyor. Ayrıca, onların bu topraklarda yaşayan yakınları ve dostları ile görüşmeleri de engelleniyor.
Komünist Çin yönetiminin güdümündeki Çin İslam Cemiyeti internet sitesinde yer alan bilgilere göre bu yıl Çin genelinden kutsal topraklara getirilen hacı adaylarının sayısı 14 bin 500 kişi olarak açıklanoı. Bu sayı geçen yıl getirilenlerden sadece 500 kişi fazladır.
Ancak,Doğu Türkistan’dan gelen hacı adayı sayısı geçen yıldakinin aynı yanı 3 bin kişi.Bunların içerisinde Müslüman Uygur Türklerinin sayası sadece bin kişidir.
Özgür Asya Radyosunu açıklamalarda bulunan Mekke’-iMükerreme’de yerleşik Uygur Aydını ve Cemaat erbabı Ahmet Mumin İşgalcı Komünist Çin yönetiminin Uygur Hacı adaylarına baskı ve zulmünün kutsal topraklarda da devam ettitrdiği belirterek şunları söyledi,” Çin Uygur hacı adaylarını uluslar arası toplumu ve dünyayı aldatmak ve kandırmak için getiriyor.Onların hac ibadetlerine saygı gösterdiklerini kanıtlamak için getirdikleri besbelli. Ancak, Uygur hacı adayları Kerdeşlerimizin durumunu gördükçe çok üzülüyorum .Bunlara hac ibadeti hakkında hiçbir bilgi verilmemiş ayrıca, Çin yönetimi bunları bilgilendirecek ve rehberlik yapacak din adamı de tayin etmemiş.Onları haccın rükünlerini bilmiyorlar.Geçmiş yıllarda Mekke’deki Doğu Türkistanlılar bu konuda rehberlik hizmeti veriyordu.,Barınma ve beslenme konusunda da yardımcı oluyorlardı.Son yıllarda Çin bu hizmetlerin Uygur hacı adayalarının yararlanmalarına müsaade etmiyor.Onların bizlerle görüşmesini de kesin olarak yasaklamış durumda.Böylee olunca bu kardeşlerimiz ortada kalmış ve sahipsiz. Geldiği söylenen bin kişinnin en az yarısı Çin yönetiminin değişik amaçlarla hacı kulpu takarak getirdiği kendi memurları.Bunla,hacıları kontrol etmek,gözetleyerek takip etemek ve kutsal topraklarda bilgi ve istihbarat toplamak için gelen görevlilerden oluşuyor.Ancak,500 kişi normal hacı adayları.Hac kontenjanı tesbit edilirken bin müslüman’a bir hac kontenjanı veriliyor. Çin,bugün Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların sayısını 11 milyon olarak açıkılıyor.Bu nüfusa göre,bu hac döneminde en az 11 bin Uygur hacı adayının gelmesi gerekir.Ancak,Çin her işte olduğu gibi hac ibadeti konusunda Müslüman Uygurları aldatıyor.İslam dünyasını kandırıyor.Hacı adayları kaldıkları otel’den doğru Beytullah’a geliyorlar.Buradan de doğru otellerine gidiyorlar.Kimse ile temaslarına görüşmelerine dahi izini verilmiyor.Onları şantaj ve tehditlerle korkutuyorlar.Yıllarca görüşemedikleri çok yakın akraba ve yakınları ile ise,bin bir rica ile ve Hac Kafilesi görevlilerinin gözetiminde ancak izin veriliyor.Hacı adaylarımız adeta kutsal topraklarda kampa kapatılan mahkumlar gibi yaşıyorlar.Bütün hareketleri ve davranışları kontrol altında tutuluyor.En önemelisi sabah ve akşam saatlerinde otel salonlarına toplayarak siyasi eğitime tabi tutuluyor.Komünizim teorisi ile şimdiki Çin Diktatörü Şi Cing Ping’in konuşmaları dinlettiriliyor ve ezberletiliyor.Bundan amaç,hacı adaylarını her gün sürekli kontrol altında tutmak ve Çin işgal ve zorbalığını kutsal topraklarda da devam ettirmektir. İşgalcı Çin Hacı adaylarını kutsal topraklara getirirken.dini amaçla değil.siyasi amaçla ve göz boyama ve aldatma amacı ile getirdikleri bu uygulamalardan açık ve net olarak görmek mümkündür.”
Uygur Aydını Ahmet Mumin, Özgür Asya Radyosu Tokyo muhabiri Hacı Kutluk Kadir’in Suudi yönetiminin Çin’in bu tür siyası baskı zulümlerine niçin madahale etmediği yolundaki sorusunu ise şöyle cevaplandırdı,” Suudi Yönetimi kutsal topraklara gelen hacı adaylarının hac farizasını yerine getirebilmeleri için mümkün olan her türlü tedbirleri alıyor ve kolaylıklar sağlamaya çalışıyor.Siyasi faaliyetler ve siyasi içerikli eylemler kutsal toprakalarda yasaktır.Ancak,Çin’in yaptığı ise,tamamen siyasi eylem ve hatta Kutsal topraklarda Uygur Müslümanlara baskı ve zulumdur.Elbette Suudi yönetiminin bağımsız bir devlette olduğu gibi kendi topraklarındaki bu yasadışı faaliyetlerden haberdar olduğunu düşünüyorum ve bu konuşma ve açıklamalarımızın ihbar kabul edilmesini ve bu zülme dur denmesine vesile olmasını ümit ediyorum.” Şeklinde konuştu.
BENZER HABERLER