logo

trugen jacn
10 Ağustos 2015

DOĞU TÜRKİSTAN VE UYGUR TÜRKLERİNİN HAKLARINI SAVUNMAK TARİHİ SORUMLULUK

Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanı’nın Çin’e yaptığı ziyaret esnasında resmi görüşmelere Uygur Türkleri damga vurdu. Uygur Türkleri kimdir? Niçin mücadele ediyorlar? Cumhurbaşkanı’nın Türkiye’nin “Doğu Türkistan İslami Hareketi’nin Çin’e yönelik terörist faaliyetlerine karşı olduğunu” söylemesi ne anlama geliyor? Türkiye’nin Uygur Türkleri ile dayanışma siyaseti sürecek mi?

Kemal Çiçek

Son haf­ta­lar­da Çi­n’­den ka­ça­rak kom­şu ül­ke­le­re sı­ğı­nan ve in­san hak­la­rı­na ay­kı­rı bir şe­kil­de Çi­n’­e ia­de edi­len Uy­gur­la­r’­ın ha­ber­le­ri­ni sık sık du­yu­yo­ruz. En son bir­kaç yüz Uy­gur Tür­kü de Tür­ki­ye­’ye ge­ti­ril­di. Bu ha­ber­ler Uy­gur Türk­le­ri­’ne olan il­gi­yi ar­tır­dı. Bu yüz­den bu haf­ta Do­ğu Tür­kis­tan so­ru­nu­nu ve Uy­gur Türk­le­ri­’nin dra­mı­nı ele ala­ca­ğız.

Çin’in en büyük özerk bölgesi

Çin hü­kü­me­ti­nin Sin­can (ye­ni ye­ni ka­za­nıl­mış top­rak) adı­nı ver­di­ği, ta­ri­hi­miz­de Tür­kis­tan ola­rak bi­li­nen bu böl­ge, Çin Cum­hu­ri­ye­ti­’nin en bü­yük özerk böl­ge­si­dir. Çin top­rak­la­rı­nın yüz­de 16’sı­nı kap­sa­mak­ta­dır. Ta­rih bo­yun­ca Hun, Gök­türk, Tür­giş, Kar­luk, Ça­ğa­tay­lı­lar, Ti­mur­lu­lar, Kaş­ga­ri­ye gi­bi bü­yük Türk dev­let­le­ri ile en son Do­ğu Tür­kis­tan Cum­hu­ri­ye­ti bu top­rak­lar üze­rin­de ku­rul­muş­tur. 25-30 mil­yon Uy­gu­r’­un ya­şa­dı­ğı bu son ba­ğım­sız dev­let, 1949 yı­lın­da Ko­mü­nist Çin ta­ra­fın­dan Ti­be­t’­le bir­lik­te iş­gal edil­miş­tir. Cum­hur­baş­ka­nı İsa Yu­suf Alp­te­kin va­ta­nın­dan ko­vul­muş ve sür­gün ha­ya­tı ya­şa­dı­ğı Tür­ki­ye­’de öl­müş­tür.

1949’dan bu yana öz­gür­lük mü­ca­de­le­si

Do­ğu Tür­kis­tan­lı­lar 1949 yı­lın­dan iti­ba­ren Çi­n’­e kar­şı öz­gür­lük mü­ca­de­le­si ver­mek­te, sık sık gös­te­ri­ler dü­zen­le­ye­rek dün­ya ka­mu­oyu­na ses­le­ri­ni du­yur­ma­ya ça­lış­mak­ta­dır­lar. Bu gös­te­ri­ler Çin ta­ra­fın­dan şid­det­li bir bi­çim­de bas­tı­rıl­mak­ta, her de­fa­sın­da on­lar­ca Uy­gur idam edil­mek­te ve­ya yüz­ler­ce­si ha­pis ce­za­sı­na çarp­tı­rıl­mak­ta­dır. 1991 yı­lın­da Sov­yet Sos­ya­list Cum­hu­ri­yet­ler Bir­li­ği­’nin da­ğıl­ma­sı ve sı­nır­daş­la­rı olan di­ğer Türk boy­la­rı­nın öz­gür­lük­le­ri­ne ka­vuş­ma­la­rı Uy­gur Türk­le­ri­’ni ce­sa­ret­len­dir­miş­tir. Bu ta­rih­ten son­ra Çi­n’­in Uy­gur­la­r’­a kar­şı asi­mi­las­yon ve tec­rit po­li­ti­ka­la­rı da hız ka­zan­mış­tır.

Kül­tür Dev­ri­mi­’nin kur­ba­nı Uy­gur­lar

Çin Halk Cum­hu­ri­ye­ti 1949 yı­lın­da çok mil­let­li bir dev­let ola­rak ku­rul­muş ve bü­tün kim­lik­le­ri ta­nı­ya­ca­ğı­nı dek­la­re et­miş­ti. An­cak Ko­mü­nist Par­ti kı­sa sü­re son­ra bu po­li­ti­ka­yı terk et­ti. Di­ğer mil­let­le­rin özerk­lik­le­ri­ni “ye­rel mil­li­yet­çi­li­k” ola­rak ad­lan­dır­dı ve ya­sak­la­dı. Özel­lik­le 1966-76 yıl­la­rı ara­sın­da­ki Kül­tür Dev­ri­mi sı­ra­sın­da ül­ke­de et­nik grup­la­ra kar­şı tav­rı­nı sert­leş­tir­di. Din bas­kı al­tı­na alın­dı. Et­nik mil­li­yet­çi­lik­le­re izin ve­ril­me­di. Hat­ta mut­fak kül­tür­le­ri­ni ta­nıt­ma­la­rı bi­le ya­sak­lan­dı. Do­ğu Tür­kis­ta­n’­da ca­mi­ler yı­kıl­dı, di­ni li­der­ler sür­gü­ne gön­de­ril­di. Uy­gur­lar, bu po­li­ti­ka­la­ra kar­şı di­re­niş­le­ri­ni da­ha da ar­tır­dı.

Çin­li­le­r’­in ba­rış sü­re­ci uzun sür­me­di

1970 yı­lın­da Çin bu ay­rım­cı ve bas­kı­cı po­li­ti­ka­la­rı­nı bi­raz gev­şet­ti. Ül­ke­de di­ni, et­nik ve kül­tü­rel kim­lik­ler da­ha ra­hat ken­di­le­ri­ni ifa­de et­me­ye baş­la­dı. An­cak Sov­yet­ler Bir­li­ği ça­tı­sı al­tın­da­ki Türk Cum­hu­ri­yet­le­ri­’nin bir­bi­ri ar­dı­na ba­ğım­sız­lık­la­rı­nı ka­zan­ma­sı, Çin hü­kü­me­ti­ni en­di­şe­len­dir­di ve li­be­ral po­li­ti­ka­lar terk edil­di. 1996’dan iti­ba­ren Uy­gur Türk­le­ri üze­rin­de­ki bas­kı­lar ar­tı­rıl­dı. Kit­le­sel tu­tuk­la­ma­lar hız­lan­dı. Yüz­bin­ler­ce ki­şi hap­se atıl­dı. 2009 yı­lın­dan iti­ba­ren Çin, Han Çin­li­le­ri­’n­den oluş­tur­du­ğu dev­let des­tek­li si­vil çe­te­le­rin Uy­gur­la­r’­ı yıl­dır­mak için yap­tık­la­rı kat­li­am­la­ra göz yum­du.

Uy­gur Türk­le­ri­’ni asi­mi­le ça­ba­la­rı

İn­san Hak­la­rı Ör­güt­le­ri­’nin ra­por­la­rı­na gö­re Çin, Uy­gur­la­r’­ın ba­ğım­sız­lık ve öz­gür­leş­me için baş­lat­tık­la­rı di­re­ni­şi bas­tır­mak için gay­ri­in­sa­ni yön­tem­ler­le on­la­rı asi­mi­le et­me­ye ça­lış­mak­ta­dır. Ulus­la­ra­ra­sı Af Ör­gü­tü res­mi ra­por­la­rı­na gö­re Çin mah­ke­me­le­ri tek cel­se­de ölüm ka­ra­rı ve­re­bil­mek­te ve idam­la­rı ib­ret ol­ma­sı için hal­ka açık ola­rak in­faz man­ga­la­rıy­la ge­çek­leş­tir­mek­te­dir. İd­di­ala­ra gö­re Çin, kur­ba­nın or­gan­la­rı­na izin­siz el koy­mak­ta­dır. Uy­gur­la­r’­ın nü­fus ar­tı­şı­nı dur­dur­mak için ya­sal sa­yı­da bi­le ço­cuk sa­hi­bi ol­ma­la­rı­na izin ver­me­mek­te­dir. İd­di­ala­ra gö­re ba­zı yıl­lar Uy­gur ka­dın­la­rı­nın yüz­de 49’u kür­ta­ja ta­bi tu­tul­muş­tur.

Çin­li­ler Doğu Tür­kis­ta­n’­a nak­le­di­li­yor

Çin­li­le­r’­in uy­gu­la­dı­ğı önem­li bir asi­mi­las­yon yön­te­mi ise “Ya­pı ve Üre­tim Ko­ope­ra­tif­le­ri­” pro­je­si çer­çe­ve­sin­de mil­yon­lar­ca Çin­li­’nin Sin­ca­n’­a yer­leş­ti­ril­me­si­dir. Bu­nun dı­şın­da Çin­li mah­kûm­lar da Do­ğu Tür­kis­tan ça­lış­ma kamp­la­rı­na gön­de­ril­mek­te­dir. 1991-1994 ta­rih­le­ri ara­sın­da böl­ge­ye gön­de­ri­len Çin­li mah­kûm sa­yı­sı 40 bi­ni aş­mak­ta­dır. Mah­kûm­lar, ce­za­la­rı dol­duk­tan son­ra böl­ge­de zo­run­lu is­kâ­na ta­bi tu­tul­mak­ta­dır. Böl­ge­de Çin­li me­mur­lar işe alın­mak­ta­dır. Bu po­li­ti­ka­la­rın so­nu­cun­da 1949 yı­lın­da böl­ge­de yüz­de 4 ci­va­rın­da olan Çin­li nü­fus, bu­gün iti­ba­riy­le yüz­de 50’ye da­yan­mış­tır.

Bü­yü­yen Çin –  Fa­kir­le­şen Uy­gur

Do­ğu Tür­kis­tan coğ­raf­ya­sı yer al­tı kay­nak­la­rı ba­kı­mın­da çok zen­gin­dir. Pet­rol, do­ğal­gaz ve uran­yum gi­bi de­ğer­li ma­den­ler böl­ge­de çok faz­la bu­lun­mak­ta­dır. Kö­mür, al­tın ve ye­şim ta­şı re­zerv­le­ri­nin yak­la­şık yüz­de 80’i, pet­rol ve do­ğal­gaz üre­ti­mi­nin üç­te bi­ri Sin­ca­n’­dan sağ­lan­mak­ta­dır. Bu­na kar­şı­lık mil­li ge­lir­den Uy­gur­lu­la­r’­ın al­dı­ğı pay Çin­li­le­r’­in 1/4’ü ka­dar­dır. Do­ğu Tür­kis­tan vi­la­yet­le­rin­de­ki res­mi iş­siz­le­rin bi­le yüz­de 90’ı Uy­gu­r’­dur. Müs­lü­man halk ara­sın­da aç­lık sı­nı­rın­da ya­şa­yan ke­si­min ora­nı yüz­de 80’le­re da­yan­mış­tır.

Uygur kültürünün izleri yok edilmekte

Çin’in bölgede Uygur ve Türk kültürünün izlerini silmek için türlü yöntemler uyguladığı biliniyor. Son olarak Çin’in eski Kaşgar şehrini yıkma kararı, Avrupa Parlamentosu’nun Kaşgar şehrini koruma altına almasıyla durdu. 2000 yıldan fazla bir zamandır bu bölgenin ve İpek Yolu’nun merkezi olan bu güzel şehir, şimdilik yıkılmaktan kurtuldu.
Ancak Avrupa Parlamentosu’nun Uygur medeniyet ve kültürünün korunması çağrılarına rağmen Resmi Kaşgar Uygur Basımevi raporlarına göre son yıllarda Hun ve Uygur kültür tarihine dair 128 eser yakılmış, 330 eser sansür edilmiş ve basımı engellenmiştir.
Uygurlar terörist mi?

Nicolas Becquelin adlı bir araştırmacıya göre Çin hükümeti ülkedeki Müslümanlar üzerinde baskılarını 11 Eylül 2001 Dünya Ticaret Merkezi saldırısından sonra artırmış, bu olayı Uygur özgürlük savaşçılarını terörist olarak etiketlemek için bahane olarak kullanmıştır.

Sincan halen siyasi mahkûmların idam edildiği tek yerdir. Maalesef birçok ülke Çin propagandaları yüzünden bağımsızlık yanlısı bütün Uygur parti ve derneklerini terörist olarak kabul etmektedir. Hâlbuki onlarca dernek ve parti sadece demokratik hak ve özgürlükler için mücadele etmektedir. Örneğin ABD, Çin’in baskılarına rağmen ETLO’yu terör listesine eklemedi.

Kaynak : Bugün Gazetesi   09.08.2015

Etiketler: » » » » » » » »
Share
1193 Kez Görüntülendi.