Son Dakika
Dünya Uygur Kongresi, Çin hükümeti tarafından geçen yıl Doğu Türkistan’da (Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde )başlatılan terörle mücadele kampanyasında yüzlerce kişinin tutuklandığını açıkladı.
Merkezi Münih’te bulunan Dünya Uygur Kongresi, “2014’te Doğu Türkistan’da İnsan Hakları ihlalleri” adlı raporunda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’deki şiddet olaylarına ve tutuklamalara dikkati çekti.
Raporda, Sincan Uygur Özerk Bölgesi başsavcısının 12. Sincan Halk Kongresi’nde yeni terörle mücadele yasasının ardından bölgedeki tutuklamaların bir önceki yıla oranla iki kat arttığını vurguladığı, “herhangi bir neden gösterilmeden 27 bin 164 kişinin tutuklandığını” belirttiği kaydedildi.
Geçen yıl başında yürürlüğe giren terörle mücadele yasası kapsamında bölgede geniş güvenlik önlemleri alındığına işaret edilen raporda uluslararası gözlemci kuruluş ve yabancı gazetecilerin “güvenlik gerekçesiyle” bölgede bağımsız çalışma yapmasına izin verilmediği vurgulandı.
Terör suçlarının kapsamının genişletilmesiyle şüphe duyulan herkesin gözaltına alınmasının önünün açıldığı savunulan raporda, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, Çin’deki terörle mücadele operasyonlarının uluslararası insan hakları normlarına uygun olarak düzenlenmesi gerektiğine ilişkin kararı anımsatıldı.
Yarkent’deki olaylar
Raporda temmuz ayı sonunda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin Yarkent kentinde meydana gelen olaylar şöyle özetlendi:
“Devlet medyası, 29 Temmuz’daki ilk haberlerinde çıkan çatışmalarda düzinelerce insanın öldüğünü bildirildi. Daha sonra geçilen ölü sayısı 69 olarak güncellendi ve 215 kişinin tutuklandığı belirtildi. Saldırılar, 28 Temmuz’da düzenlenmişti, ancak devlet medyası olaylarla ilgili haberler için bir gün bekledi. Uygur kaynakları, ölü sayısının açıklanandan çok daha fazla olduğuna dair sağlam kanıtlar gösterdi. Her zamanki gibi haberlere uygulanan kısıtlamalar, olaylarla ilgili bağımsız bir araştırma yapılmasına engel oldu ve sorular cevapsız kaldı.”
“Bölücülük” suçlamasıyla yargılanan Uygur akademisyen İlham Tohti’ye ömür boyu hapis cezası verildiği anımsatılan raporda şunlar kaydedildi:
“(Tohti’nin) tutuklanması ve yargılanması, Çin’in hukuk sistemindeki ön yargılarının göstergesi ve devletin muhalifler hakkında yapmış olduğu seçimin işaretidir. (Tohti’nin) davasının uluslararası toplum tarafından incelenmesine rağmen bir çok benzeri dava, incelenmemiştir. Tutuklanan ve yasal temsil hakkı tanınmayan Uygurlar, müphem suçlamalara maruz kalmıştır. Merkezi hükümet, özelikle Uygurlar’ın dahil olduğu durumlarda uluslararası hukuk kurallarına karşı bir duruş izlemeye devam etmektedir.”
Hong Kong’daki olaylar
Hong Kong’ta 2017’de yapılacak seçimle ilgili protestolara da işaret edilen raporda, şu ifadelere yer verildi.
“Demokrasi eylemcileri, Çin’in Hong Kong’daki serbest ve adil seçim kanununa karşı çıkması üzerine gösteri düzenledi. Hong Kong halkına, İngiliz hükümetiyle 1984 yılında varılan mutabakat çerçevesinde bazı sözler verilmişti. Çin’de (protestolarla ilgili) haberler kuşkusuz bloke edilmiştir. Göstericiler, Pekin yönetiminin baskılarına karşı kararlılık gösterdi ve eylemlerini barışçıl bir şekilde sürdürdüler. Uluslararası toplum, olayları yakından gözlemledi. Yabancı gazeteciler, Çin’in sözde aktif internet politikası sayesinde gösterileri nispeten özgürce haberleştirdi.”
KAYNAK : haberler.com
Etiketler: Dünya » etnik Çatışma » GündemBENZER HABERLER